Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'de bini aşkın davanın konusu yaptığı 'hakaret' iddiası resmen Almanya'ya da taşındı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Erdoğan’ın kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanmasını istediği Alman komedyen Jan Böhmermann hakkında soruşturma açılmasına onay verdi.

Alman siyasiler ikiye bölündü

Öte yandan oy birliğiyle alınmayan karar siyasiler arasında tartışma yaratırken, kamuoyunda oluşan kanı nedeniyle Merkel'in eleştiri bombardımanına tabi tutulabileceği belirtildi.

Konunun istişaresi sırasında hükümette Hristiyan Birlik partileri kanadıyla Sosyal Demokratlar (SPD) arasında görüş ayrılıkları ayyuka çıktı. Hristiyan Birlik partileri dava açılmasına sıcak bakarken SPD'nin karşı çıktığı biliniyor.

Türkiye'nin talebinin Alman hükümeti tarafından kabul edildiğini duyuran Merkel, basın ve ifade özgürlüğüne saygı duyulması gerektiği vurgulamayı ihmal etmedi. Merkel, soruşturma izni verilmesinin, davanın haklı olduğunu düşündükleri anlamına gelmediğini de vurguladı. Başbakan ayrıca, Böhmermann'ın yargılanacağı 103’üncü maddenin 2018’den itibaren kaldırılacağını da belirtti.

Hükümetin değil, mahkemenin işi

Son sözü hükümetin değil, bağımsız yargının söylemesi gerektiğini belirten Merkel, “Hukuk devletinde şahsi hak ve basın ve sanat özgürlüğüne karşı diğer hususları değerlendirmek hükümetin değil, savcılık ve mahkemelerin işidir” dedi.

Soruşturma için siyasi onay alınmasının ardından gözler incelemeyi yürüten savcılara çevrildi. Soruşturma açılması için nihai kararı adli makamlar verecek. Soruşturma ZDF kanalının merkezinin bulunduğu Mainz kentindeki savcılık tarafından yürütülüyor.

Almanya Böhmermann'ın yanında

Devlet televizyonu ZDF'te yayımlanan 'Neo Magazin Royale' programında bir şiir okuyan Jan Böhmerman, Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle Türkiye'de topa tutulmuştu. Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği, Alman Dışişleri Bakanlığı’na Böhmermann hakkında “Soruşturma başlatılması için girişimde bulunun” diye yazılı nota vermişti. Erdoğan da 'hakaret' suçunu düzenleyen 185'inci madde uyarınca suç duyurusunda bulunmuştu.

Konu, Türkiye ile Almanya arasında krize neden olurken, Angela Merkel de metnin 'kırıcı şekilde kasten kaleme alındığını" belirtmişti. Göçmen pazarlığı nedeniyle Merkel Türkiye'ye göz yuman açıklamalar yapmış, Alman medyası ve kamuoyu ise Böhmermann’a sahip çıkmıştı. Program yapımcıs da, hukuki incelemenin ardından şiirin anayasada ceza muafiyeti kapsamında olduğunu bildirmişti.

*********

Konu bilindiği gibi değil!

Almanya’nın etkili gazetesi Die Welt’in Türkiye muhabiri Deniz Yücel, Böhmermann’ın şiiri Erdoğan’a hakaret amacıyla okumadığını, yapılanın abartılı bir hakaret parodisi olduğunu söyledi: "Böhmermann, Erdoğan için yazılan şarkıya hakaret demenin ne kadar yanlış olduğundan bahsettikten sonra ‘Almanya’da ifade ve sanat özgürlüğü var. Hakaret dediğiniz, az sonra okuyacağım şiir gibidir ve bunları söylemek Almanya’da da yasaktır’ dedi ve şiiri okudu". Şiirde argo kelimelerle ince espriler yapıldığını ve Türkçe’ye çevrildiğinde bunların tam olarak anlaşılmasının mümkün olmadığını belirten Yücel, komedyenin hem Erdoğan’ı, hem de basın ve sanat özgürlüğüne karşı çıkıp konu Türkiye olunca bunları savunan Alman sağcıları eleştirdiğini anlattı. Onur Erem

*********

Tartışmalara neden olan 103'üncü madde

Alman Ceza Yasası’nın 103’üncü maddesi yabancı devlet adamları ve diplomatik temsilcilerine hakaret cezasını düzenliyor ve üç yıla kadar hapis veya para cezası öngörüyor. Eğer iftira niteliği taşıyorsa, hapis cezası beş yıla kadar çıkabiliyor. Böhmermann'ın durumunun tartışıldığı oturumda koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann, maddenin 'çağın gerisinde kaldığını' savundu.

Kaynak: Birgun.net