Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, cezaevlerinde süregelen ve OHAL kararı ile ciddi boyutlara ulaşan hak ihlallerinin araştırılmasını istedi.

Danış Beştaş TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada OHAL’le birlikte otuz günlük gözaltı süresinin getirildiğini hatırlattı.

“Otuz gün gözaltı demek, hepimiz tarihsel deneyiminden çok iyi biliriz ki işkence demektir, işkencenin korunması demektir.

“İşkencenin bir insanlık suçu olduğunu, kim olursa olsun işkenceye tolerans gösterilmemesi gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyoruz.”

Uygulamalar

Cezaevlerinde çok ciddi şikayetler olduğunu vurgulayan Danış Beştaş, telefon görüşme hakkının on beş günde bire düşürüldüğünü söyledi.

Danış Beştaş’ın dikkat çektiği diğer hak ihlalleri şöyle:

“Üçüncü görüşçü yazma hakkı kaldırıldı, sadece birinci derecede yakınlar görüştürülebiliyor. Savunma hakkı ve avukat görüştürülmesi zapturapt altına alındı.

“Yine, sevk ve sürgünler. Darbecilere yer bulunamadığı için, cezaevleri tıklım tıklım olduğu için sevk ve sürgünler işkenceler eşliğinde bütün Türkiye genelinde devam etmektedir.

“Gazete, dergi, kitap, televizyon sınırlaması bütün hızıyla devam ettiriliyor. Belirli televizyon kanalları rehberlerden çıkarıldı.

“Birçok temizlik aracına el konuluyor, kantinlerden alışveriş sınırlanıyor ve keyfi disiplin cezaları bütün hızıyla devam ettiriliyor. Örneğin, sokağa çıkma yasaklarının olduğu illerde, ki Şırnak bunlardan biridir hala, ailelerin 45 derece sıcak altında cezaevine girişi beklediklerini ve alınmadıklarını da biliyoruz.”

Hak ihlalleri

“Bir darbe bastırıldı ama başka bir darbe bütün hızıyla Türkiye'de kol geziyor” diyen Meral Danış Beştaş cezaevlerinde yaşananlardan örnekler verdi.

Urfa

Urfa'da açlık grevinde olan iki gencin12 gündür gözaltında olduğunu söyledi.

“Konuştuğum saatlerde de işkence altındalar. Açlık grevinde oldukları halde kendilerine şeker dahi verilmiyor.

Ankara

“Sincan 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde, örneğin Kadın Kapalı Cezaevi'nde çok ciddi sıkıntıların olduğu, beşer altışarlı gruplar halinde 2 kişilik, 3 kişilik koğuşlara sıkıştırıldıkları, bazen bu sayının diğer cezaevlerinde 15-20'yi bulduğu da bize gelen bilgiler arasında.

“Yine, askeri içtima dayatılıyor. Darbe olsaydı tam da bu olacaktı zaten. 12 Eylül'de de tutuklulara, hükümlülere askeri içtima dayatılıyordu. Tutuklular duvar dibine yüzleri dönük bir şekilde geçmeye zorlanıyor cezaevlerinde.

Diyarbakır

“Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde tutuklu olan Heja Algan Nusaybin'deki yasağın ardından -ki hala altı mahallede yasak devam ediyor- 75 siville birlikte gözaltına alındı. Sağ gözünü işkencede kaybetti ve sol gözünü kaybetme riski devam ettiği halde, üstelik de Ankara Numune Hastanesi’ne sevki çıktığı halde sevk edilmiyor.

Malatya

“Malatya E Tipi Cezaevi, avukat görüş odasına kamera ve ses kayıt cihazı yerleştirilmiş durumda. Avukatın görüşme mahremiyeti, sır saklama yükümlülüğü ve avukatlık kanunu tümüyle lağvedilmiş durumda. “Bakırköy L Tipi Cezaevi'nde geçen hafta basına yansıyan ve bizim de yakından takip ettiğimiz mesele gerçekten vahametin derecesini gözler önüne seriyor. Avukatların bile darp edildiği ve geceyarısı bir tarlaya bırakıldığı bir Türkiye'de yaşıyoruz.

Adana

"Adana Karataş Kapalı Cezaevi'nde 33 siyasi kadın tutsak baskıyla Tarsus'a nakledildi.

“Sincan F Tipi Cezaevi'nde ve daha birçok cezaevinde çok ciddi sürgün ve sevklerde yine aynı muameleler, işkenceler ve baskılar bütün hızıyla devam ediyor.

Kaynak: Birgun.net