ÖMÜR ŞAHİN KEYİF Washington @omursahin

AKP iktidarı ve siyasal İslam, Washington’da bulunan Amerikan İlerleme Merkezi’nde masaya yatırıldı. Washington’da Türkiye üzerine çalışan uzmanlar ve Obama yönetiminden temsilcilerin de bulunduğu 'ABD-Türkiye İlişkisinde Gelecek Adımlar' başlıklı toplantının Türkiye’den konuğu Marmara Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Behlül Özkan’dı. Toplantıda, ABD’nin eski NATO Büyükelçisi ve McCain Enstitüsü Başkanı Kurt Volker da bir konuşma yaptı.

Behlül Özkan, AKP’nin siyasal İslam geleneğine yaslandığını ve hiçbir zaman gerçekten demokratik değerleri benimsemediğini, fakat bu değerleri zamanında çıkarları için kabul ettiğini belirtti. AKP’nin 14 yıllık iktidarında gelinen noktanın ise demokratik değerleri toptan imha etmek olduğunu ifade etti Özkan. Sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de ülkenin 1950 sonrası askeri bürokratik hegemonya sisteminden doğan İslamcılar, 1990’larda bu sistemi değiştirmek vaadiyle iktidara geldiler. AKP’nin isminde var olan Adalet ve Kalkınma’dan eser yok. Sonunda da İslamcılar yeni statüko oldular.”

Dinci radikalizm Ortadoğu'yu kül etti
Erdoğan otoriter bir rejim kurarken Batılı müttefiklerinin Türkiye’nin demokrasisinin yerine kendi jeopolitik çıkarlarını seçtiklerini hatırlatan Özkan’a göre; “Dini radikallikle ve mezhepçilikle kül edilen Ortadoğu’da, Türkiye’nin lâik demokrasisini önemsiz gibi göstermek sadece bir basiretsizlik değil aynı zamanda stratejik yenilgi nedeni.”



Türkiye’nin Suriye’deki çatışmadan doğrudan etkilendiğini söyleyen Özkan, son sekiz ayda Ankara ve İstanbul’da yaşanan bombalı saldırıları, ülkede yaşanan 3 milyon Suriyeliyi ve IŞİD’in Türkiye sınırında tuttuğu toprağı ve ülkenin Suriye’ye gitmek isteyen cihatçılar için ana geçiş noktası olduğunu hatırlatarak, “Erdoğan ve Davutoğlu’nun Ortadoğu’daki hevesleri sadece bir dış politika başarısızlığı değil aynı zamanda Türkiye için bir ulusal güvenlik sorunu” dedi.

‘Davutoğlu köşeye sıkışmış hissediyor’
Büyükelçi Kurt Volker ise Türkiye’de AKP’nin yükselişini 2000’lerin ortasında büyüdüğü söylenen Türkiye ekonomisine, o yıllarda Türkiye’nin dünyanın geri kalanıyla içinde olduğu etkileşime ve kazandığı güvene bağladı. Bugün Batı’nın Türkiye’ye yönelik otoriterleşme ve gazetecilere baskılar ve IŞİD'le mücadele de yetersizlik konusundaki eleştirilerini hatırlatan Volker, bu eleştiriler yükseltilirken, dış politikada ortak çıkarları destekleyecek işbirliklerine engel olmaması gerektiğini belirtti. Geçmişte hem AB’nin hem de ABD’nin Türkiye’de reform meseleleriyle ilgili işbirliği şanslarını kaçırdığını ifade eden Volker'a göre, Obama yönetimi döneminde hem iç hem de dış politika konusunda yeterli ilişki kurulamadı.

Köşeye sıkışmış hissediyorlar
Bir soru üzerine, Başbakan Davutoğlu’yla 2004’ten 2013’e kadar birkaç kere bir araya geldiğini belirten Volker, Davutoğlu’nun sessiz entelektüel ve mütevazı bir insandan kibirli ve 'Ben önemli biriyim, hak ediyorum' diyen birine dönüştüğünü söyledi. Davutoğlu’nun Erdoğan ve Türkiye’deki antidemokratik uygulamalar nedeniyle, kendini köşeye sıkışmış hissettiğinden emin olduğunu belirten Volker, "Davutoğlu için şu anda yapabileceği bir şey yok, olan bitenin bir parçası durumunda" dedi.

Kaynak: Birgun.net