Baran Bozdağ

Flores adasında bulunan Liang Bua mağarasında bulunan küçük homininlere ait olan iskelet kalıntılarının keşfinin ardından Homo floresiensis adı verilen türün 11 bin yaşında olduğu tespit edilmişti. Devam etmekte olan bilimsel tartışmalarda H. floresiensis farklı bir tür mü, yoksa izole bir adada yaşayan, ada şartları ve diğer genetik değişkenler dolayısıyla küçük kalmış modern insanlar mı oldukları derinlemesine irdelenmektedir. Bir konsensus oluşamasa da, devam etmekte olan kazı çalışmaları ve genetik incelemelerin bu tartışmaya bir son verebileceği düşünülüyor ve bu hobitlerle ilgili her yeni bulgu ilgi ile karşılanıyor.Önceki yaş hesabının ardından devam eden ileri kazılarda daha fazla çökelti ürünü ve aynı katmandan elde edilen taşların yaşlarının hesaplanması ile bu hobit türün 50 bin yıl önce yok olmuş olduğu tespit edildi ve bilinen zaman 40 bin yıl geriye taşınmış oldu.

Bahsedilen zaman, modern insanların güneydoğu Asya ve Avustralya’ya kadar göç ettikleri aralığa denk geliyor. Homo sapiens’in Avrupa’ya yerleşmesinden kısa bir süre sonra Neandertaller’in yok olmuş olması akıllara şu soruyu getiriyor H. floresiensis’i modern insanlar mı yok etti?

LB1 (mağara adının ilk harfleri) adı ile isimlendirilen ilk hobit kalıntıları 2003 yılında 6 metrelik taş ve toprak katmanının altında keşfedilmişti. Kırılmaya müsait olan kemikler çok özenle çalışılmış ve radyokarbon yaş hesabı yöntemi ile yaşını hesaplamak üzere araştırmacılar buluntuların etrafındaki kömürlerin yaşlarını hesaplamaya girişmişlerdi. Böylelikle kemiklerin de yaşlarının doğru biçimde anlaşılabileceği düşünülmüş ve hesabın sonucunda da 11.000 yıllık oldukları açıklanmıştı.

Eğer gerçekten ortadan kaybolma zamanları bu kadar yakın bir tarih olsaydı, bu küçük kuzenlerimizin modern insanların adaya ulaşmasından sonra da 30 bin yıl kadar yaşamış olduğu anlamına gelecekti. Araştırmacılar daha tatmin edici cevaplara ulaşabilmek ve dev mağaranın jeolojisini daha iyi anlayabilmek için Liang Bua’yı kazmaya devam ettiler. Bu çalışmaların sonucunda kömürlerin toplandığı katmandaki eski çökeltilerin erozyona uğrayıp yerine daha genç taş ve çökeltilerin geçtiği görüldü,

Böylelikle yeni taş ve çökelti örneklerinin yaşlarını hesaplamaya başlayan araştırma ekibi, floresiensis’e ait kalıntıların bulunduğu katmanın yaşının 100 bin ila 60 bin yıl arasında olduğunu tespit etti. Daha önce keşfedilmiş ve muhtemelen H. floresiensis tarafından yapılmış olan taş aletlerin yaşlarının ise 190 bin ile 50 bin yıl arasında değiştiği kaydedildi.

Endonezya adası Flores’de bulunan Liang Bua isimli kireçtaşı mağarasından kazılar. Görsel Telif : Liang Bua Ekibi

Daha eski bir tarihe işaret eden bu yeni bulgular, binlerce yıl boyunca modern insanların ve Homo floresiensis’lerin birlikte yaşayıp yaşamadığı sorununa bir cevap getirmiş oldu : ‘Yaşamadılar’ . Ne var ki H. floresiensis’in diğer eski insanlarla veya akrabaları ile evrimsel ilişkisine dair çok az ipucu olmasından dolayı, bu türün insanlarla veya diğer kuzenleri ile üreyip üremediği sorusu varlığını sürdürüyor.

Araştırmacılardan Richard Roberts, mağaranın kendine has jeolojisinin kazının son günlerinde bulunan kemiklerin keşfi ile gözden kaçmış olmasının son derece normal olduğunu vurgularken, bulgularının mevcut verilerle mümkün olamayacağını belirtti. Roberts’a göre o günden beri devam etmekte olan ileri kazılar ve örnek toplama işlemleri ile mümkün olan bulguları, bundan 13 yıl önce yapılan bir insan hatasının yine insan eli ile düzeltilmesine çok iyi bir teşkil ediyor.

Oxford Üniversitesi’nde arkeolog Tom Higham ise; H. floresiensis’in bu kadar erken tarihlerde ortadan kaybolmuş olmasının bir anlamda insanların bölgeye ulaşma zamanı açısından bir tesadüf olmadığını, mevcut bulguların modern insanların hobit kuzenlerimizin yok oluşuna etkisi olduğuna dair daha büyük ipuçları taşıdığını belirtti.

Kaynak: Birgun.net