Kolombiya’da FARC ile devlet arasında varılan barış anlaşması referandumda reddedildi. Yarım yüzyıllık savaşı bitiren anlaşmanın az bir farkla da olsa reddedilmesi büyük sürpriz oldu. Oylamadan önce yapılan anketler, analizler ve yetkililerin açıklamaları anlaşmanın kabul edileceğini gösteriyordu. Peki, Kolombiyalılar neden barışa “hayır” dedi?

Mustafa K. Erdemol, Kolombiya referandumunu yorumluyor

1. İlk büyük hata anlaşmanın referanduma götürülmüş olmasıydı. Temel hak ve özgürlükler referanduma götürülemez. Bu haklar siyasi kapışmaların, kampanyaların kurbanı edilemez. Referandum en etkili popülizm araçlarından bir tanesidir, ‘halkın özgür iradesi’ vurgusu yanıltıcı olabilir. Karmaşık meseleleri ifade etmek için son derece elverişsizdir. Politik eşitlik prensibine en yakın uygulama olarak ortaya çıksa da geniş halk kitleleri arasında siyasi tartışmalar doğru biçimde değerlendirilemeyebilir. Detaylı meselelerin basit bir çözümü olduğu illüzyonunu yaratır, seçmenleri popülizmin merkezine sürükler. Kolombiya’da da böyle oldu, popülist karşı kampanya kitleleri esir aldı. Tam da bu gerekçelerle Macar solu Macaristan’daki “mülteci” referandumunu protesto etti, aynı gün yapılan oylamaya katılmadı. Ve referandum düştü.

2. Yıllarca pompalanan milliyetçilik, halkın geri duygularının kamçılanması, ekilen düşmanlık tohumları bu sonuca yol açtı. Topluma şırınga edilen milliyetçi duyguların, şovenist uygulamaların bir çırpıda, kısa süreli bir kampanya ile ortadan kalkacağı yanılgısına düşüldü. Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri –FARC da referandum sonrasındaki açıklamasında “Kin ve nefret tohumları ekenlerin halkın görüşünü ne kadar etkilediklerini gördük” sözleriyle bu duruma dikkat çekti.

Kıta genelinde yükselen sol-sosyalist iktidarlara karşı “sağ bariyer” işlevi gören Kolombiya’da kitlelere aşılanan “komünist” histerinin etkisi büyük oldu

3. Devlet Başkanı Manuel Santos’un kendisine aşırı güveni ve bir sonraki seçimde oy hesabı derdine düşmesi bu sonucun ortaya çıkmasında etken oldu. “Halk ne der”, bir sonraki seçimde bana oy verir mi kaygısına düşülmesi beraberinde hatalar zincirini de getirdi. Çıkar grupları referandumu manipüle etti. Ülkedeki kaotik durumdan nemalanan uyuşturucu tekelleri, savaş baronları referandumda büyük rol oynadı. Örneğin Medellin’deki “hayır” kampanyası Jhon Jairo Velasquez tarafından yürütüldü. “Popeye” olarak da bilinen Velasquez kirli savaşın simge yapılarından paramiliter Kolombiya Birleşik Özsavunma Kuvvetleri’nin liderlerindendi.

4. FARC’ın ve ELN gibi diğer gerilla örgütlerinin etkin olduğu bölgelerde, özellikle köylülerin çoğunluğu nüfus kayıtları olmadığından oylamaya katılamadılar. Halkın seçim ve oylamalarda sandığa gitme alışkanlığı olmadığı ülkede referanduma katılma oranı oldukça düşük kaldı. Karayipler’i etkisi altına alan ‘Matthew’ kasırgasının yol açtığı şiddetli fırtına ve yoğun yağışları da katılma oranının düşük kalmasında rol oynadı.

Kolombiya'da barış anlaşması referandumda reddedildi

5. Kolombiya gibi yarım yüzyıllık bir savaşa ev sahipliği yapan, yüz binlerce ölümün yaşandığı, milyonlarca kişinin bir fiil çatışmalardan zarar gördüğü bir ülkede “barış süreci”nin topluma daha dikkatli anlatılması lazımdı. Referandum süreci iyi örgütlenilemedi. Halkın tercihinde bölgelere göre önemli farklar oldu. Başkent Bogota ve ülkenin ticaret ve ekonomik merkezleri Medellin ve Cali gibi büyük kentlerde çoğunluk barış anlaşmasına karşı çıkarken, Karayip ve Pasifik sahillerinde yaşayan Kolombiyalılar anlaşma lehinde oy kullandı.

6. Uluslararası analistler ‘hayır’ çıkmasının nedeni olarak özellikle ‘savaş kurbanlarıyla yeterli iletişimin kurulmaması’nı gösteriyorlar. Anlaşmanın en ince detayına kadar her bir maddenin halka benimsetilmesi şarttı. ‘Hayır’ oyu kullananların çoğunlukta olduğu bölgelerin çatışmalardan daha az etkilenen bölgeler olması dikkat çekti.

7. Kronikleşen çatışma ve krizlerin hüküm sürdüğü coğrafyalarda barış süreci de oldukça meşakkatlidir. Bu tür yerlerde barış çoğu zaman halka rağmen gelir. Yakınını kaybeden, canı yanan insanların bir günde “düşman” bellediği insanları, çevreleri affetmesi psikolojik olarak da, sosyolojik olarak da, politik olarak da zaman alır.

8. 297 sayfalık barış anlaşması, referandum sonucunda da ortaya çıktığı üzere Kolombiya’yı sert şekilde ikiye böldü. “Hayır” kampanyasının başını çeken eski devlet başkanı Alvaro Uribe, hükumeti FARC’a çok yumuşak davranmakla suçluyordu. Uribe, gerillaların siyasi sürece katılımına da karşı çıkıyordu. Barış anlaşmasının ret edilmesi için kampanya yapanlar gerillaların affedileceğini ve cezaların yetersiz olduğu noktasında yoğunlaştı. Bazı suçların yargıya taşınamayacak olması nedeniyle barış anlaşmasına kuşkuyla yaklaşıldı.

9. Hayır oylarının fazla olmasında ideolojik nedenlerin de etkisi hiç de az değildi. Hayır kampanyasını yürüten bazı grupların FARC’ın Marksist yapısına vurgu yapması ve ülkenin Castro-Chavez çizgisine kayacağını iddia etmesi de bunun göstergesi. Yıllardır ABD’nin Latin Amerika’daki uydusu işlevini gören kıta genelinde yükselen sol-sosyalist iktidarlara karşı “sağ bariyer” işlevi gören Kolombiya’da kitlelere aşılanan “komünist” histerinin etkisi büyük oldu.

Kaynak: Birgun.net