DİSK üyeleri, kamuoyunda ‘kiralık işçilik yasası’ olarak bilinen, emek örgütlerinin ‘kölelik düzenlemesi’ olarak nitelediği ‘İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı’nı, dün Ankara’da eylem yaparak protesto etti. Akay Kavşağı’nda yapılan eyleme CHP Milletvekilleri Murat Emir ile Musa Çam da destek verdi.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Bu yasa ile işçi simsarlığı yasal hale getirilmeye çalışılıyor. İnsan pazarları oluşturuluyor. Türkiye’de emeği ile geçinen milyonlar köle haline getirilmek isteniyor” dedi. Bu tasarının bir avuç işçi simsarı ve sermayedarın talebi olduğunu vurgulayan Beko, Üçlü Danışma Kurulu’nda hiçbir mutabakat olmamasına karşın, tasarının Meclis’e gönderildiğine ve komisyonlardan apar topar geçirildiğine dikkat çekti.


***

‘Tasarıya karşıyız, çünkü…’

“Özel İstihdam Bürolarına karşı sonuna kadar direneceğiz” diyen DİSK Genel Başkanı Beko, bu tasarıya karşı çıkmalarının 20 temel gerekçesini sıraladı. İşte o gerekçeler:


İş güvencesi kalkacak
1.İş güvencesi ortadan kalkacak.

2.Kıdem tazminatı fiili olarak yok edilecek. İhbar tazminatı ortadan kaldırılacak.

3.1-9 arası işçi çalıştıran işyerlerinde 5 işçiye kadar, 10’un üzerinde işçi çalıştıran işyerlerinde yüzde 25 oranında kiralık işçi çalıştırılabilecek. Böyle kayıtlı istihdamın neredeyse yarısı bu kölelik büroları aracılığı ile güvencesiz çalıştırılacak.

4.Kural dışı, güvencesiz ve esnek çalışma biçimleri kural haline gelecek.

5.Sendikal örgütlenmeler çok ciddi kan kaybedecek.

6. İşverenlerin işten çıkarma maliyetleri düşecek, işçiler istenildiği gibi kullanılıp kapı önüne konulacak.

Kayıtdışı yalanı
7..İddia edildiği gibi kayıtdışı istihdam düşmeyecek. Çünkü işverenlerin tercih ettiği en esnek çalıştırma biçimleri kayıtdışında.
8.Kayıtdışı istihdam edilenler güvence kazanmayacaklar; aksine formel sektörlerde, sendikal örgütlenmelerin var olduğu alanlarda işçiler güvencesiz hale gelecek.



Haklar elden gidecek
9. İşçi sınıfı ‘kiralık işçilik’ adı altında kölelik ilişkilerine mahkûm edilecek.

10.Gelir, emeklilik, yıllık izin ve sağlık ile ilgili bütün haklar tamamen ortadan kalkacak.

11.Kiralık işçiler aynı işi yapan diğer işçilere göre çok daha düşük ücrete mahkûm olacak.

12. Uzun çalışma saatleri açısından dünyada zirvede yer alan ülkemizde, kiralık işçiler yoğun çalışma temposuyla, yoğun bir sömürü çarkı içinde olacak.

13. Ülkemizde iş hukuku, işçi-işveren arasındaki sözleşme, işyeri ve işkolu düzenlemeleri üzerine kurulu. Meclis’teki tasarı, bu hukuksal düzenlemeleri geçersiz hale getirecek. Böylece çalışma yaşamı tamamen hukuk dışı bir hal alacak.


İşçi atma ‘hakkı’
14. İşverene toplu işten çıkarma hakkı tanınacak, işveren 8 ay sonra aynı işçiyi kölelik bürolarından çok daha ucuza, sendikasız, haksız hukuksuz kiralayabilecek.

15. İşverenler, ÖİB’lerden işçi kiralama hakkı kazandığında, ‘kadrolu’ işçilerin üzerinde sürekli bir baskı oluşturacak.


İş cinayetleri artacak
16. Kiralık işçiler, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği uygulamalarından yararlanamayacak; ağır, tehlikeli ve ölümcül risklerle karşı karşıya kalacak.

17. Kiralık işçilerin İşsizlik Fonu’ndan yararlanma olanakları olmayacak.

18. İş-Kur işlevsiz hale gelecek, kamu emek gücü piyasasındaki sorumluluklarını tamamen üstünden atmış olacak.

19. Kamudaki alt işverenler, ÖİB’lerden işçi kiralayabilecek. Kamuda taşeron köleliğini aratan çalışma düzeni kurulacak.

İnsan ticareti suçtur!
20. Sonuç olarak ÖİB’ler köle pazarlarıdır. ÖİB ile geçici iş ilişkisi oluşturulması insan ticaretidir. İnsan ticareti, tarihteki en büyük insanlık suçlarından biridir.

Kaynak: Birgun.net