ÖZAY KANAT

İnci Aral 'Maraş Katliamı'ndan bir yıl sonra bölgeye gider. Katliamdan canını kurtararak civar köylere sığınabilmiş tanıklarla röportajlar gerçekleştirir. Bu röportajlardan "Kıran Resimleri" adlı öykü türündeki kitabını yazar...

Kıran Resimleri yazar İnci Aral' ın onayıyla aynı isimle sahneye uyarlandı. Yönetmen Emrah Eren'in tarafından tiyatro sahnesine taşınan oyun Bakırköy Belediye Tiyatroları (BBT) Yunus Emre Kültür Merkezi'nde ilk kez seyirci karşısına çıktı. Oyun 28-29 Nisan tarihlerinde bir kez daha aynı sahnede olacak.

Öncelikle oyunu izlemeye giderken bazı endişeler taşıyordum. Yakın tarihin sanat aracılığıyla işlenmesi hep ..! Yakın tarih mi dedim!? Nasıl olur aradan onlarca yıl geçti. Ne yakın tarihi. Kendime kızdım. Toplumca yüzleşilmemiş bu iğrençlik için kendi adıma da sorumluluk duyuyordum. Ve eğer izlediğim oyun bu sorumluluğu taşıyamayacaksa..!

Neyse ki öyle olmadı. Kıran Resimleri bu konunun içimizi yaktığını biliyor. Kıran Resimleri bu türlü konulara pek girilmesini istemediğimizi de biliyor! Kıran Resimleri kendimizi suçlu hissettiğimizi de biliyor. Ya da hiç umursamadığımızı: Yaşandı bitti (mi?)!.



Oyunda müzik başarıyla öykülerin tarihsel olarak arka planını kurmuş. İlkel kabilelerin savaş ritimlerinden ağıtlara aynı deride inleyen seslerimiz... "Ne farkımız var, neden kıydılar bize?".

Kıran Resimleri katliamları örgütleyen kara adamlardan katliamın piyonlarına, vicdan azabından vurdum duymazlığa, korkaklıktan korkamayacak kadar duyarsızlaşmaya, itaatten köleliğe ve her şeye rağmen umuda değiniyor.
Umut var, peki adelet? Adeleti sağlayacak birileri de mi yok!

Oyun kavramlar arasında kavramlara dokunmamak yerine onları içine alarak büyümüş. Bu zor işi başaran bütün 'Kıran Resimleri' emekçilerini kutlarım: Eşikte durmamış, eşiği geçmişler.
İyi seyirler.

Kaynak: Birgun.net