ÖMÜR ŞAHİN KEYİF- [email protected]

New York Times’ın eski İstanbul Bürosu Şefi Stephen Kinzer, İran-ABD eksenli gelişmelerde akla ilk gelen isimlerden.
ABD’nin yüzünü, Vahabi din adamlarının yuvası Suudi Arabistan yerine ortak çıkarlarının olduğunu söylediği İran’a dönmesinde menfaat görüyor Kinzer. Hem İran ve ABD hem de bölge açısından.

İran’a uluslararası yaptırımların kalkması sonrası ulaştığımız Kinzer, “İran’ın Ortadoğu’daki birkaç istikrarlı devletten biri” olduğunun altını çizerek, ABD ve İran arasında temeli atılan yeni sürecin tüm bölgenin menfaatine olduğunu belirtti: “İstikrarlı ülkeleri desteklemek bölge üzerinden yayılan şiddeti yatıştırmak isteyen herkesin menfaatinedir. Ortadoğu’yu sarsan dehşet verici şiddet şimdilerde mezhepsel çatışmalardan kaynaklanıyor. Bu çatışmalar özellikle İran ve Suudi Arabistan tarafından tahrik ediliyor. Onları bir çeşit uzlaşı bulmaları için yüreklendirmek, arabulucuların önceliği olmalı… Son günlerin ve haftaların mesajı diplomasinin çatışma ve öfkeli suçlamalardan daha iyi olduğu. Bu sadece Türkiye için değil, diğer tüm ülkeler için mükemmel bir ders.”

‘Balayı’na zaman var
Politico’da yazdığı bir yazıda İran’ın “şeytanlaştırılmasının” ABD’nin kendi ayağına taş bağlayan politikaların başında geldiğini ifade eden Kinzer, geçen ay bir uçuşu sırasında valizinin üzerinde İran yazılı bir çıkartma olduğu için havaalanında nasıl sorunlar yaşadığını anlatmış ve bu bakış açısını eleştirmişti. Sorularımızı yanıtlarken de bu iki ülkenin bir 'balayı' dönemine girmesi daha çok zamana ihtiyaç olduğunu şöyle anlattı: “ABD ve İran arasında bir ‘balayı’ düşünmek için çok erken. Bu iki ülke basitçe birbirinden ‘nefret eden’den birbirinden ‘hoşlanmayan’a geçiş sürecine yeni başladılar.” Kinzer bu süreç yeni gelişmelere gebe. “Önümüzdeki aylarda ve yıllarda, İran’ın güvenlik çıkarları pek çok yönden ABD’ninkilerle kesiştiği netlik kazanabilir” diyen Stephen Kinzer 2010 tarihli ‘Ezber Bozmak’ adlı kitabında ABD ve İran’ın ortak çıkarları arasında, İstikrarlı bir Irak, Afganistan ve Pakistan arzusu ile Sünni radikal hareketlere karşı duruşun yanı sıra İran’ın petrol yatırımlarını da sıralamıştı.

Kaynak: Birgun.net