EMEK SERVİSİ

Kiralık işçiliği yasalaştıran hükümet, şimdi de kıdem tazminatı hakkına saldırmaya hazırlanıyor. Bakanlığın yaptığı çalışmada Avusturya modelinden yararlandığı belirtiliyor. Fona dayalı bu modelde aylık prim miktarı işçinin ücretinin sadece yüzde 1,53’ü. Türkiye’de ise 30 günlük tazminat hakkı yüzde 8,33’e tekabül ediyor. Bu da Avusturya modelinin Türkiye’de uygulanması durumunda, 30 gün olan kıdem hakkının 6-7 güne inebileceği anlamına geliyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, salı günü yaptığı açıklamada, kıdem tazminatıyla ilgili yeni düzenlemenin tamamlandığını söylemiş, “Kamuoyuna sunmadığımız ama çalışma hayatı içerisinde bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz en kapsamlı kıdem tazminatı çalışmasını tamamlamış bulunuyoruz” demişti. Soylu, kıdem tazminatı konusunda farklı ülke örneklerinin incelendiğini de ifade etmişti.

’nın haberine göre, Soylu’nun söz ettiği araştırma bir anket çalışması. Yurt genelinde yapılan anketlerde ‘çalışanların yüzde 86’sının kıdem tazminatı alamadığı’ sonucuna ulaşıldığı iddia ediliyor. Yine habere göre, Bakanlığın hazırladığı düzenlemede öngörülen sistem, Avusturya’daki kıdem tazminatı modeliyle bazı noktalarda benzerlik gösteriyor.

Avusturya’daki sistem

Peki, nedir Avusturya sistemi?

Avusturya’da kıdem tazminatı sistemi 2003 yılında değişti. Bundan önce uygulanan sistem, Türkiye’deki mevcut sistemle benzerlik gösteriyordu. Kıdem tazminatına hak kazanmak için belirli bir çalışma geçmişinin bulunması, hizmet sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bulunmadan feshedilmesi, kıdem tazminatı miktarının çalışma geçmişine bağlı olması, ödeme miktarı belirlenirken işçinin son aylık ücretinin esas alınması ve hizmet sözleşmesinin emeklilik sebebi ile işçi tarafından feshi halinde de hak kazanılması gibi şartlar, Avusturya sisteminde de vardı.

Ancak Türkiye’de kıdem tazminatına hak kazanmak için bir yıllık çalışma geçmişi aranırken, bu süre Avusturya’da üç yıldı. İşçiler iş akitlerini haklı sebeple feshetse dahi kıdem tazminatı alamıyordu.

Bu sistem 1990’ların başında yoğun şekilde tartışılmaya başlandı. ‘Daha iyi iş bulan işçi kıdem tazminatını kaybetmemek için işine devam etmek zorunda kalıyor’, ‘Üç yıl çok uzun, mevsimlik işçiler gibi kısa süreli çalışanlar bu haktan yararlanamıyor. Tüm çalışanların sadece üçte biri kıdem tazminatına hak kazanıyor’ şeklinde eleştiriler vardı. Örneğin Avusturya Sosyal Sigortalar Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma sonucunda, 2000 yılında hizmet akdi sona eren çalışanların yüzde 84,2’sinin üç yılın altında çalışma geçmişi olduğu için bu hakkı kazanamadığı belirtiliyordu. Bir diğer eleştiri ise, aynı Türkiye’deki gibi, iflas eden ve kapanan şirketlerin işçilere kıdem tazminatlarını veremediği yönündeydi.

Sendikalar fona karşı çıktı

1990’ların ikinci yarısında tartışmalar çoğaldı. 1998 yılının şubat ayında Avusturya Sendikalar Federasyonu, kendi isteği ile işten ayrılanların da kıdem tazminatı alabilmesi ve 3 yıllık çalışma geçmişi şartının yumuşatılması için kamuoyu baskısı oluşturmaya çalıştı. Kıdem tazminatının fona devrini öneren kesimler de oldu. Avusturya Sendikalar Federasyonu ise bu öneriye şiddetle karşı çıkarak işçilerin hak kaybına uğrayacağına dikkat çekti.

2003’te sistem değişti

Tartışmalar sürerken, yeni kıdem tazminatı tasarısı 2002 yılı haziran ayında yasalaştı. Yasa 2003’te yürürlüğe girdi.

Yasayla, işverenlerin bundan böyle çalışanlara hizmet sözleşmesinin sona ermesi halinde kıdem tazminatı ödemesi yapmaları yerine, her ay işçi ücretlerinin yüzde 1,53’ü olarak belirlenen primi, kıdem tazminatı fonuna ödemeleri kararlaştırıldı.

Bu yeni sistem 1 Ocak 2003’te ve sonrasında çalışmaya başlayanları kapsıyor. Daha önce işe başlayanlar ise eski sistemle devam ediyor ya da patronlarıyla anlaşıp yeni sisteme geçebiliyor.

Fonu özel sektör yönetiyor

Sistem finansal işleyişi bakımından Türkiye’deki özel emeklilik sistemini andırıyor. Fonlar devlet tarafından değil, özel sektör finans kuruluşları tarafından yönetiliyor. Prim ödemesi yapacak şirketlerin, prim ödemelerini toplamaya ve değerlendirmeye yetkili 9 özel firmadan biri ile anlaşma yapmaları gerekiyor.

***

Kıdem reformu hak kaybını getirdi

Avusturya'da 2003’te yapılan reformla patronlar rahat bir nefes alırken, çalışanlar ciddi hak kaybına uğradı.

Bu yeni sisteme göre çalışanların hak kazanacakları kıdem tazminatı miktarı, eski sisteme göre çok daha düşük. Eski sistemde bir çalışanın en yüksek kıdem tazminatı seviyesine (12 aylık) ulaşması için 25 yıl çalışması gerekirken, yeni sistemde bu süre 37,5 yıla çıkmış durumda.

Üstelik çalışanın kıdem tazminatına hak kazanma şartlarında da genel anlamda bir değişiklik söz konusu değil. Çalışma hayatına yeni giren bir işçi, ilk üç yıl içinde hizmet sözleşmesi kıdem tazminatına hak kazanacak bir şekilde sona erse dahi hesabındaki paraya ulaşamıyor. Hizmet sözleşmesini kendi fesheden işçi yine kıdem tazminatı alamıyor.

Bu sistemde işveren tarafından işçinin maaşından kesilen primler kıdem tazminatı fonunda işçinin adına bir hesapta toplanıyor, ancak işçinin bu hesaba ulaşımı hizmet sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanır şekilde sona ermesi halinde mümkün oluyor. Hatta bir işçiye ödeme yapılabilmesi için kendisi adına fona en az üç yıl boyunca prim yatırılması şartı getiriliyor.

Sistemi eleştiren sendikalar, yüzde 1,53’lük primin son derece yetersiz olduğunu belirtiyor.

Kaynak: Birgun.net