Siyasal bilimci, iktisatçı Dr. Sungur Savran ile AKP’yi, işçi sınıfına yönelik saldırıları ve emek kesiminin ne yapması gerektiği konularını görüştük. ‘Türkiye’de Sınıf Mücadeleleri’ kitabıyla birlikte birçok eseri bulunan Dr. Savran, özellikle kıdem tazminatı konusundaki mücadeleye dikkat çekti.

» AKP’nin işçi sınıfına yönelik politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

AKP, aslında uluslararası bir projenin parçası olarak yeni bir rejimi inşa etmek üzere bir misyon yüklendi. İslami özellikleri ağır basan bu yeni liberal rejimin önemli bir hedefi de, işçi sınıfının 50 yıllık kazanımlarını, haklarını tasfiye etmek olmuştur. AKP ve lideri Erdoğan, işçi sınıfı düşmanı bir politika izlemektedir. O nedenle AKP’yi İslami kanadı ağır basmakla birlikte işçi sınıfına hücum eden bir burjuva partisi olarak değerlendirmek gerekir.

» Önümüzdeki süreçte işçi sınıfını ne gibi tehlikeler bekliyor?

Hak kayıplarının yanı sıra çok büyük bir ekonomik kriz gündemdedir. Böyle bir ekonomik kriz, mevcut hakların elden gitmesine yol açacağı gibi, işsizlik tehlikesi de çok önemli bir sorun olarak işçi sınıfının karşısına çıkacaktır. Gerek dünya ekonomisi gerekse Türkiye, çok ciddi bir resesyonla (ekonomik durgunlukla) karşı karşıya kalabilir.

» Kiralık işçilik, işsizlik, kıdem tazminatı fonu gibi sorunlar ne gibi gelişmelere yol açabilir?

Kiralık işçilik uygulaması ücretleri iyice düşürmeyi amaçlıyor. Bir kriz sonrası işsizliğin yaygınlaşması karşısında işverenler öncelikle kıdem tazminatı yükünden kurtulmak isteyeceklerdir. Sermaye bu yüzden bastırmaktadır. İşçi sınıfı açısından da bakıldığında kıdem tazminatı, çalışanların tek güvencesi, tek kalesi olarak kalmaktadır.

» Kıdem tazminatının fona devriyle ilgili sendikaların tutumu nedir?

Kıdem tazminatı hakkının savunulması, işçi sınıfı için acil bir görevdir. Türk-İş, kıdem tazminatına dokunulması halinde genel greve gideceğini karar altına aldı. Bu kararı mutlaka uygulamak gerekir. Asla pazarlıkçı bir tutum izlenmemelidir. DİSK zaten genel grev konusunda ısrarlıdır, Hak-İş ise AKP’nin paralelinde bir örgüttür.

» Bu çerçevede, Fransız işçi sınıfının eylemlerini nasıl yorumluyorsunuz?

Fransa’da yürürlüğe konmak istenen iş yasası, birçok hakkı ortadan kaldırıyor. Ancak hem sendikalar, hem de genç işçiler, öğrenciler gelecekleri için ciddi bir mücadele veriyorlar. 3 ay süren bu mücadele sonucunda Fransız hükümeti geri adım atmaya başladı. Fransız TÜSİAD’ı “Yasa kuşa döndü” dedi. Demek ki mücadele, semeresini veriyor. 14 Haziran’da Paris’te çok büyük eylem olacak. Türkiye işçi sınıfı da Fransız emekçilerini örnek almalı.

» Kıdem tazminatı mücadelesinde somut bir öneriniz var mı?

Başta sendikalar olmak üzere emekten yana tüm güçler, ortak bir cephede birleşmelidir. Büyük bir kampanya başlatılmalıdır. Fona karşı olma yönünde ortak bir zemin söz konusudur. AKP’ye karşı genel mücadele açısından da, kıdem tazminatı konusu belirleyici bir özellik taşımaktadır.

Kaynak: Birgun.net