ELÇİN YILDIRAL / [email protected]
​@elcinyildiral

Avrupa Birliği ile 3 milyon avro karşılığında imzaladığı Geri Kabul Anlaşmasını imzalayan AKP, Türkiye’nin pek çok şehrinde Geri Gönderme Merkezi inşa edilmesine hız verdi. Demografik yapıyı bozacağı ve güvenlik endişesiyle kentlerinde mülteci kampı yapılmasına karşı çıkan halka rağmen Maraş ve Sivas’ta kamp hazırlıklarını tamamlayan AKP, şimdi de Tekirdağ’da kentin tam merkezinde Geri Gönderme Merkezi’nin hayata geçirilmesi için girişimlerini yoğunlaştırdı. Birçok kentte olduğu gibi burada da mülteci merkezini oldubittiye getiren AKP, merkeze ilişkin plan ve projelerini çoktan tamamladı. Merkezin, Süleymanpaşa İlçesi Gündoğdu Mahallesi’nde 211 ada 93 parsel üzerinde inşa edilmesi planlanıyor. Merkezin hemen yanı başına da 112 Acil Çağrı Merkezi inşa edilecek.

Mülteci merkezi planını yargıya taşıyan CHP’li yerel temsilciler, Maraş ve Sivas’taki halk gibi demografik yapının değişmesinden, kentteki huzurun bozulmasından endişe ediyor ve merkezin kent içerisinde yapılmasının planlanması bu yöndeki endişelerini daha da pekiştiriyor. Ancak CHP’liler konunun başka bir boyutuna daha dikkat çekiyor: Büyükşehir Belediyesi ve Süleymanpaşa Belediyesi’nin kentin dışında bulunan iki ayrı yerdeki boş arazilerin merkez için kullanmasının daha uygun olacağı görüşüne karşın AKP’nin Gündoğdu Mahallesi’nde ısrarcı olmasına. Her iki belediyenin meclis üyeleri de ocak ayında konuyu müzakere ederek, Tekirdağ ile ilçesi Muratlı yolu üzerinde bulunan hazine arazisi ve yine ilçesi olan Çorlu yolu üzerindeki boş bir arazinin merkez için uygun olduğuna oybirliği ile karar veriyor. Üstelik oybirliğine varan üyeler arasında AKP’liler de bulunuyor. Ancak kararı dikkate almayan AKP, imar planlarını tamamladı bile. AKP’nin neden burada ısrarcı olduğu ise ayrı bir konu.

Her şey muamma!

CHP Süleymanpaşa İlçe Başkanı İlker Yağcıoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın re’sen kampla ilgili plan yaptığını belirterek, “Bakanlık 2015 yılında Gündoğdu Mahallesi’nde 400 kişilik bir Geri Gönderme Merkezi ve 112 Acil Merkezi inşa edilmesi konusunda Büyükşehir Belediyesi’nden ve Süleymanpaşa Belediyesi’nden görüş istiyor. İki belediye de istenilen yerin uygun olmadığı, şehrin ortasında kaldığı ve ilerleyen yıllarda da yeni yapılaşmasının tam ortasında kalacağı konusunda uyarıda bulunarak, alternatif yerler öneriyor. Bu yerlerden biri, Muratlı yolu üzerinde Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nin bulunduğu alanın hemen yanındaki hazine arazisi; direği ise Çorlu yolu üzerindeki boş bir arazi. Ancak, bakanlık bu önerileri kabul etmedi” ifadelerini kullanıyor.

Uyarılara rağmen merkezin projesinin tamamlandığını kaydeden Yağcıoğlu, merkeze karşı çıkma nedenlerini şu sözlerle açıklıyor; “Merkezin kapasitesine ilişkin net bir bilgi yok. Sadece bir yazışmada 400 kişilik kapasiteye sahip olacağı belirtiliyor ancak sonraki yazışmalarda bundan söz edilmiyor. Bu kapasite artabilirde. Çünkü söyledikleri ile yaptıkları birbirini tutmuyor. Suriyelilerin ne kadar kalacağı da tam bir muamma! Kampla ilgili aslında çok şey belirsiz. Ayrıca sosyal huzurun bozulmasından kaygı duyuyoruz. Uyum sorunu yaşanacak, işsizlik artacak. Kentin içinde olması da bu sorunları daha da katlayacak.”

Yağcıoğlu’nun Tekirdağ’da mülteci merkezi yapılmasıyla ilgili ayrıca bir endişesi daha var, o da; AKP’nin Tekirdağ üzerinden tüm Trakya’ya açılma planı. Trakya’nın ekonomik açıdan büyük bir kaynağa sahip olduğu söyleyen Yağcıoğlu, AKP’lilerin Büyükşehir Belediyesine sürekli saldırdığını, hedeflerinin 2019’daki yerel seçimler de Suriyeliler üzerinden Büyükşehir Belediyesine sahip olarak, Trakya’ya açılmak olduğuna işaret ediyor.

Şehrin ortasında dinamit...

Süleymanpaşa Belediyesi Başkanı Ekrem Eşkinat ise, AKP’nin tepeden inmeci yaklaşımını konuyu tesadüfen öğrendiklerini söyleyerek dile getiriyor.

“Suriyelileri istemiyoruz demiyoruz ama merkezin kent içinde olmasına karşıyız” diyen Eşkinat, bunu da şu şekilde özetliyor: “Şehircilik açısından böyle bir fonksiyonun kent içinde inşa edilmesi, şehrin ortasına konulmuş bir dinamit olacaktır!” Güvenlik açısından kaygılı olduklarını ve demografik yapının bozulmasından endişe ettiklerini de dile getiren belediye başkanı, yerleştirileceklerin kim olduklarını, neci olduklarını, denetimin nasıl sağlanacağını bilmiyoruz” diyor. Eşkinat, konunun başka bir boyutunu da dile getiriyor: “Türkiye’ye sığınmış insanların kucaklanmasından yanayım. Ama burada başka bir şey var; Avrupa, ‘alın 7 milyon avroyu Suriyelilere siz bakın ama bize bulaştırmayın’ diyor. Bağımsız bir ülke için bundan daha aşağılayıcı bir durum olabilir mi! Eğer bu insanlık görevi ise, bütün ülkeler eşit bir biçimde bu sorunu üstlenir.”

Kaynak: Birgun.net