HÜSEYİN ŞİMŞEK [email protected]

Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ), nükleer santral projelerinde ortaya çıkabilecek zararın kuruma etki etmemesi iddiasıyla, Jersey Adaları’nda şirket kurmaya hazırlanıyor. İngiltere ve Fransa’nın ortasında bulunan Jersey Adaları, kara para aklama cenneti olarak biliniyor.

İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) ile G-7 ülkeleri tarafından kara listeye alınan ve yeni vergi düzenlemesine gitmesi konusunda defalarca uyarılan adada, Panama Belgeleri olarak bilinen kara para aklama ve yolsuzluk faaliyetlerinin sızdırıldığı avukatlık şirketi Mossack Fonseca da faaliyet gösteriyor.

Sermayesi 50 milyon dolar olacak şirketin teşkilat yapısı, yöneticileri, çalışma usul ve esasları, denetimi, iç denetimi, bağımsız denetimi ve EÜAŞ ile ilişkileri, tabi olduğu ülke mevzuatı ve ilgili şirket esas sözleşmesi dikkate alınarak şirketin genel kurulunca belirlenecek. Türkiye’nin nükleer santral projesinde ortak olacağı Japon ve Fransız şirketler ise yeni şirketlerini Jersey Adaları yerine vergilendirme sisteminde daha güvenilir olan Hollanda’da kurdu.

Genel Müdür: Korumak için yaptık
EÜAŞ’ın Jersey Adaları’nda şirket kurma girişimi, TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT), EÜAŞ denetim raporlarının görüşülmesi sırasında gündeme geldi. EÜAŞ Genel Müdürü Halil Alış, görüşmeler sırasında kurulacak şirketi şu sözlerle savundu:
“Şirketin sermayesi 50 milyon dolar. EÜAŞ’ın ödenmiş sermayesi ise 11,4 milyar TL. Ortağımız olan, Japon ve Fransız ortaklığı Hollanda’da bir şirket kurmuştu. Biz de ona karşılık yurtdışında şirket kurduk. Sebebi ise o şirket herhangi bir şekilde zarar veya kâr edebilir, EÜAŞ’ı korumak adına... Zaten, Türkiye’de kurulacak şirketin adı da özel korumalı şirket, ‘SPV’ dediğimiz şirket. Bu şirketle EÜAŞ’ın doğrudan illiyet bağı olmaması içindir.”

‘Sokaktaki çocuğa sorsanız bilir’
Durumun kabul edilemez olduğunu ifade eden CHP KİT Komisyonu üyesi ve Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, genel müdürün açıklamalarına tepki gösterdi. Şirketin diğer ülke şirketlerinin yaptığı şekilde Hollanda ya da Fransa gibi güvenilir ülkeler yerine Jersey Adaları’nda kurulmasının doğru olmadığını bildiren Akar, şu ifadeleri kullandı; “OECD ülkeleri defalarca bu ada ülkesinde şirket kurulmamasını, kurulan şirketlerin de tamamen illegal yöntemlerle birtakım işlere karıştığını ifade ediyor. Şirketin Jersey Adaları’nda kurulmasının mantığını anlamak mümkün değil. Sokaktaki çocuğa sorsanız Jersey adalarında vergi kaçırıldığını bilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Jersey Adaları’nda bir şirket kurma girişiminde bulunması kabul edilebilir bir durum değil.”

Kaynak: Birgun.net