Elazığ'daki Aksaray Mahallesi'nde bakkal işleten Ayhan Danışman, özel bir bankanın pos cihazı ile telefon aboneliğinin iptali için verdiği dilekçe ardından kapattığı telefon hattına 3 bin lira fatura geldi.

'da yer alan habere göre, Elazığ'da bakkal dükkanı bulunan Ayhan Danışman, telefon aboneliği hattını iptal ettikten sonra kendisine 3 bin TL'lik fatura geldiğini söyledi. Danışman, 1 yıldan bu yana kullandığı pos cihazı ve telefon faturalarının ödemesi aylık 28 lira olduğunu, 24 Mart 2016 tarihinde pos cihazı ile telefon aboneliğinin kapatılması için dilekçe verdiğini, bankanın dilekçeden sonra pos cihazını söküp aldığını ve 12 Nisan 2016 tarihinde 3 bin lira fatura geldiğini söyledi.

Danışman, şunları anlattı:

"İşlettiğim market eşimin adına kayıtlı. Ben bir bankadan post makinesi alıp, işyerime bağlattım. Verimsizliği dolayısıyla kapatmak istedim. Pos makinesinin kapatılması için hem Türk Telekom'a hem de ilgili banka şubesine giderek dilekçe verdim. Tüm hesaplarımı kapattırdım fakat son faturada uçuk bir rakam gelince bunu araştırma gereği duydum. Araştırdığımda ise banka ile Türk Telekom arasında başka yere mi kiralandı, nasıl oldu ise bana 3 bin lira fatura çıkarıldı. Mağduriyetimin giderilmesi için adli makamlar, tüketici hakları derneklerine müracaat etmeyi düşünüyorum. Bu yüksek fatura nedeniyle aile içinde huzursuzluklar yaşıyorum, sağlığım bozuldu. Bu durum korkunç bir şey gerçekten. Her iki kurum suçu birbirinin üzerine atmaya çalışıyor ama ortada iki tane dilekçe var. Dilekçelere göre bunların kapanması lazım. Banka bana böyle bir dilekçem olmadığını söylüyor ama benim dilekçe vermem lazım ki benim pos makinemin iadesinin olması lazım. Ne yazık ki ortada hem dilekçe yok hem de pos makinesinin iadesini aldılar. Nasıl oluyor bu iş? Bu resmiyetin dışında olan bir olaydır. Neyi gizlemeye çalışıyorlar, neyi saklamaya çalışıyorlar, anlamadım. Normal bir telefonun kapatılması için müracaat ettiğimizde yarım saatte açabiliyor da, 7 gün geçmesine rağmen başkası tarafından kullanılan bir şeyi niye bildirmiyorlar, bu onun görevi değil mi? Yani ortada bir karmaşa var. Bize hesap veren yok. Benim sağlığım bozuldu. Ben emekliyim, 3 bin lirayı nasıl ödeyeceğim. Vatandaşı koruyan bir yasa yok mu?"

Kaynak: Birgun.net