Hilafet'in kaldırılışının 92'nci yıldönümünde, İstanbul'da Uluslararası Hilafet Sempozyumu düzenlendi. Topkapı'daki bir otelde gerçekleştirilen sempozyumun açılış konuşmasını Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilayeti Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar yaptı. Hizb-ut Tahrir olarak hilafetin son başkenti İstanbul'da Uluslararası Hilafet Sempozyumu düzenlediklerini söyleyen Kar, "Hilafete dair her şeyin açık konuşulmasını istiyoruz. Müslümanların nasıl bir hilafet istediğini konuşmak istiyoruz" dedi.

"BU SEMPOZYUM HİLAFET DEVLETİNİN KURULMASINA VESİLE OLSUN"
Bugün hilafet olmalı mı ya da olmamalı mı diye tartışmadıklarını belirten Kar, "Bu tercih bizlere bırakılmış değildir. Hilafetin kurulması konusunda ümmetin herhangi bir ihtilafı yoktur. Hilafet için mücadele eden milyonlarca Müslüman var. Müslümanlar gerçek hilafetin ne olduğunu artık idrak ettiler. Sözde hilafet ile gerçek hilafet arasındaki farkı bugün biliyorlar. Bu sempozyumun İkinci Raşidi Hilafet Devleti'nin kurulmasına ve hayırlara vesile olmasını Rabbim'den temenni ediyorum" diye konuştu.

"MÜSLÜMANLAR BİR ARAYA GELİRSE MEVCUT DÜNYA DÜZENİ SONA ERER"

Sempozyumun katılımcılarından Mustafa Özcan da, Hilafet kurulduğunda Müslümanların bir araya gelmesiyle mevcut dünya sisteminin sona ereceğini iddia etti. Özcan, "Suriye devrimi tamamlanırsa bugünkü düzen sona erer. Beşinci dönemin kıyılarında dolaşıyoruz. İslam tarihinin beşinci döneminde yeniden hilafete, orijinal hilafete dönüşün kıyılarındayız. Halife diye ortaya çıkan bazı insanlar var. Etkileri olmadan bu iddiada bulunuyorlar. Bu tür rahatsızlık yaratanlar olabilir. Bugün dünyanın her yerinde herkesin sahibi var. Müslümanların bir sahibi yok" dedi.

"HİLAFET KAÇINILMAZ"
​Sempozyumun katılımcılarından Kürşad Atalar da, "'Yaratmak da ona mahsustur, emretmek de ona mahsustur' ayetini delil getirdiğimiz zaman veya 'Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla Cihad edin' ayetini söylediğimiz zaman, Hz. Peygamber'den benzer içerikli sözler naklettiğimiz zaman, 'Ben bir Müslümanım, o halde bunların gereğini yapmam lazım' denildiği zaman, bunun kaçınılmaz olarak gideceği yer bir siyasi organizasyonun gerekliği sonucudur" diye konuştu.

Kaynak: Birgun.net