İtirafçıların açıklamaları gözleri geçmişte görülen davalara çevirirken, bu itirafların hukuki karşılığının ne olduğu, ‘Etkin Pişmanlık’ hükmünden yararlanıp yararlanmayacaklarını İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve KCK davası avukatlarından Av. Hasan Aydoğan BirGün’e anlattı.
Av. Erdoğan, “Örgütle ilgili esaslı bilgi verildiğinde hiç ceza verilemeyeceğine ilişkin eski pişmanlık yasaları gibi bir yasa çıkarılabilir. Pişmanlık yasalarında insanların kimlikleri ve yüzleri değiştirildi, başka ülkelere gönderildiler. Yine benzer bir uygulama yapabilirler” dedi.
“Gizli tanık ya da itirafçılık ikisi de hukuki değil, çünkü bir çıkar elde etmek için yapıyorlar” diyen Av. Erdoğan şöyle konuştu: “O yasadan yararlanan kişinin başka kişileri haksız yere suçlayacağı da açık. Bir kişinin işlediği suçu itiraf etmesi başka bir şeydir, itirafçılık bambaşka bir şey. İtirafçı karşılığında bir çıkar elde ettiği için olmayan bildiği, bilmediği önüne konan her şeye imza atıyor. Bu siyasal yargılamalarda hep vardı, hep de olacak. Gülen operasyonunda da bu yöntem kullanılabilir diye düşünüyoruz. Bu itirafların basına sızdırılıyor olması da şüphelerimizi güçlendiriyor.
Av. Türkdoğan ise devam eden bütün kumpas davalarının durdurulması gerektiğini ve bu davalarda tutuklananların da bir an önce serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Av. Türkdoğan “Doğrudan doğruya yargılamayı yapan savcıların itiraflarını dinliyoruz. Belli konularda suça karışıp itiraflarda bulunanlar ancak ‘Etkin Pişmanlık’tan yararlanabilirler. İtiraflarda bulunmak işlenen suçların yargıdan bağışık olduğu anlamına gelmez. Savcılar bu itirafçılar hakkında da iddianame düzenlemeli, bu kişiler yargılanmalıdır. Yargılama sonunda, itirafçıların etkin pişmanlık kapsamına dahil edilip edilmeyeceğine karar verilir. Her koşulda hukuken bir yargılamanın başlaması şarttır” dedi.
