İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, iş cinayetlerinden işçileri sorumlu tutan ve hükümetin bu konuda önemli adımlar attığını öne süren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yanıt verdi. Meclis’ten yapılan yazılı açıklamada, AKP hükümetleri döneminde en az 17 bin 57 işçinin iş cinayetlerinde can verdiğine dikkat çekildi.

‘Sıcak diye baret takmıyorlar’ demişti

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün Uluslararası 8. İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’nda yaptığı konuşmada özetle şunları söylemişti: “İş kazalarının azaltılması, can kayıpları ve emek sömürüsünün önüne geçilmesi için öncelikle bu konuda kendimizi düzeltmeli, insanı merkeze alan bir anlayışı iş hayatına hâkim kılmalıyız. Kuşkusuz sadece hükümetin veya işverenlerin alacağı tedbirlerle bu sorunun üstesinden gelinmesi mümkün değildir. İşçilerimizin de dikkatli olması gerekir. Şu manzaralara sıkça rastlıyoruz: Hükümet kuralı koymuş, işveren üzerine düşeni yapmış. Hava sıcak diye bakıyorsunuz bareti takmıyor.”

Emek sömürüsünden de şikâyet eden Erdoğan, işçi hakları ile iş sağlığı ve güvenliği konularında çok önemli reformları hayata geçirdiklerini öne sürmüştü.

Gerçekler ortada: Katliamlar dönemi

İSİG Meclisi’nden yapılan açıklamada, Erdoğan’ın bu konuşması sırasında basına yeni bir iş cinayeti haberinin düştüğü, Antalya’da bir inşaatta çalışan 56 yaşındaki kalıp ustası Ömer Gündoğdu’nun merdiven boşluğundan düşüp yaşamını yitirdiği hatırlatıldı. Açıklamada, “İster kongre düzenleyin, ister söylevler verin, gerçekler değişmiyor. AKP’nin iktidara geldiği Kasım 2002’den beri iş cinayetlerinde en az 17 bin 57 işçi yaşamını yitirdi. 2016’nın ilk dört ayında en az 586 işçi hayatını kaybetti. Ülkemizde hüküm süren durum bir iş cinayetleri rejiminin varlığıdır. Soma, Davutpaşa, Ostim, Torunlar, Isparta, Ermenek... gibi birçok işçi katliamı bu dönemde yaşanmıştır” denildi.

AKP’nin iktidara gelir gelmez çıkarttığı İş Kanunu ile taşeron çalıştırma başta olmak üzere esnek ve güvencesiz çalıştırmanın yasal hale getirildiğine dikkat çekilen açıklamada, “TBMM’de geçen hafta kabul edilen kiralık işçilik yasası ile bütün işlerde güvence tamamen ortadan kalkmıştır. Sendikal hareket baskı altında alınmış, sendikalaşan işçiler işten atılmış, iktidara bağlı sendikalar egemen hale gelmiştir. 4+4+4 eğitim sistemiyle çocuk işçilik yaygınlaşmış, SSGSS yasası ile emeklilik yaşı 65’e çıkarılmış, kadınlara yönelik açıklanan program ve paketler ucuz işgücünü kadın üzerinden yaygınlaştırmayı hedeflemiştir. Yanlış iç ve dış politikalar sonucu milyonlarca göçmen Türkiye’de güvencesiz olarak çalışmaktadır.”

Tüm bu politikalar sonucu iş cinayetlerinin arttığına ve meslek hastalıklarının görünmez hale getirildiğine vurgu yapılan açıklamada, “Devlet-hükümet, bizzat çalışma ilişkilerine dönük attığı bu temel adımlarla iş cinayetlerini gündelik yaşamın bir parçası haline getiren ve bunu olağanlaştıran bir rejimin sermaye ile beraber kurucusu, uygulayıcısıdır” denildi.

******

DİSK: Farkında mısınız? İş cinayetleri artıyor

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu da, Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, ölümlü iş kazaları, kalıcı iş göremezlikler ve meslek hastalıkları tablosunun gittikçe kötüleştiğine dikkat çekti. Çerkezoğlu, iş cinayetlerinin önüne geçilebilmesi için sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması, tarım işçileri ve göçmen işçileri de örgütleyecek sendikal yapıların hızla oluşturulması, İŞKUR’un etki alanının genişletilerek yeniden yapılandırılması, taşeron ve güvencesiz çalışmanın tamamen yasaklanması ve/veya ciddi denetim ve sınırlama getirilmesi için samimi, etkin bir mücadele verilmesi gerektiğini belirtti.

Kaynak: Birgun.net