DOĞU EROĞLU
[email protected]
@DoguEroglu

Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 17 Kasım 2014’te verdiği iletişimin tespiti kararı uyarınca yapılan telefon dinlemeleri, IŞİD’in Kilis-Elbeyli’de kurduğu organizasyonun sınırdan yalnızca cihatçıları ve İslam Devletinde yaşamak isteyenleri değil, çeşitli silahları da geçirdiğini gösteriyor. Dinleme tutanaklarından birindeki konuşma, IŞİD’in Kilis-Elbeyli üzerinden Suriye’ye ‘drone,’ yani insansız hava aracı da sevk edilmiş olabileceğini akıllara getiriyor. Dinlemelerde IŞİD’in Kilis-Elbeyli üzerinden yaptığı sevkiyatlara ilişkin ilk emareye 22 Kasım 2014’te rastlanıyor; ilgili konuşmaya dair tutanaksa 25 Kasım 2014’te tanzim edilmiş. Bu da Kilis-Elbeyli üzerinden yaptığı sevkiyatların en az bir buçuk yıldır Emniyet birimlerince bilindiğini gösteriyor.

Sınırdan ‘drone’ mu geçirdiler?

Tutanaklara göre, 22 Kasım 2014’te İstanbul’da kayıtlı bir telefon numarasından aranan IŞİD’in sınır emiri İlhami Balı, “malzeme getireceğini” söyleyen bir şahısla konuşuyor. Kendisini Ebu Musa olarak tanıtan kişi sınıra malzeme getireceğini söylüyor ve bu durumla ilgili herhangi bir talimat gelip gelmediğini Balı’ya soruyor. Balı’nın “Hatırladım, hatırladım, bu şey, uçak mı ne?” sözleri Suriye’ye geçirilmek üzere sınıra getirilecek malzemenin bir ‘drone,’ yani insansız hava aracı olduğunu düşündürüyor. Konuşmalardan, Ebu Musa’nın da başka bir malzemeyi teslim almak için haber beklediği anlaşılıyor:

Ebu Musa: Tanıdın mı? Ben Ebu Musa, hani “Malzeme getireceğim” dedim ya...

İlhami Balı: Ne getireceksin abi?

Ebu Musa: “Malzeme gelecek” dedim ya... Geldi mi, aradılar mı seni?

İlhami Balı: Yok abi, kimse aramadı beni abi.

Ebu Musa: He, hatırlıyorsun değil mi, malzeme getirecektim ben.

İlhami Balı: Hatırladım, hatırladım, bu şey, uçak mı ne?

Ebu Musa: He he he... [Onaylama anlamında]

İlhami Balı: He, yo... Kimse aramadı beni abi. Yani 24 saat telefonum açık abi.

Ebu Musa: Tamam abi ben seni arayacağım. Ee, şimdi şey diyeceğim. Gelmiş olursa haberin olur, değil mi? Senden habersiz gelemez değil mi başka türlü?

İlhami Balı: Yok abi, yani eşya gelemez. Yani gelir de, ille bana söylerler abi yani.

LAV silahı geçirmişler

Tutanaklarda yüklü silah ve mühimmat sevkıyatlarına rastlanılmasa da iletişimleri takip edilen şahıslar arasında geçen görüşmelerde, Türkiye’den Suriye’ye silah götürüldüğü de tespit ediliyor. Sınır emiri İlhami Balı ile IŞİD sınırın Suriye tarafındaki yöneticilerinden Mustafa Demir arasında geçen 7 Şubat 2015 tarihli bir görüşmede, Kalaşnikof tipi bir tüfekten ve hafif zırhlı araçlara karşı etkili, LAV silahı olarak bilinen Light anti-tank weapon türü bir silahın Suriye’ye geçirildiğinden bahsediliyor. İkili arasındaki konuşmalarda “Gece görüşü var, görebilirler” sözleriyle sınırda görev yapan askerleri kastettikleri sanılıyor.

Mustafa Demir: Hacı sen arabada mısın? LAV’la [LAW] beraber mi gittin?

İlhami Balı: Beraber gittim.

Mustafa Demir: Keleş’i [Kalaşnikof] aldınız mı yanınıza?

İlhami Balı: He aldık.

Mustafa Demir: Beline taksın, ha? Gerçi şeyi yok, göstermesin o. Onlarda gece görüşü var, görebilirler.

İlhami Balı: Ee, var mı yaramaz bir şey?

Mustafa Demir: Yo, yo. Bilirler inşallah. Hepsini arkaya atın akhi [kardeş], geldim ben. Aynı yerde bekliyorum.

‘Silahlar nerede?’

4 Nisan 2015’te gerçekleştiği tespit edilen bir başka konuşmadaysa İlhami Balı aradığı bir şahsa, kendisinden birtakım silahların teslim alacaklarını söylüyor:

İlhami Balı: Akhi, bu sendeki silahı alacağız. Ee, nasıl alacağız?

X erkek: Kasım evde akhi.

İlhami Balı: Kasım’ı ara söyle, çıkarsın dışarıya kapının yanına.

X erkek: Akhi o evde telefon yok.

İlhami Balı: Nasıl yapalım?

X erkek: Akhi, Kasım’ı çağır, versin inşallah.

İlhami Balı: Tamam.

X erkek: Ebu Bekir... Akhi Kasım’ı çağır, ara beni, Ben Kasım’a, annesine söyleyeyim, silahlar nerede diye...

Kaynak: Birgun.net