BURCU CANSU

OHAL kapsamındaki ilk KHK'nin 4'üncü maddesinde yer alan "Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen...." hükmüne dayanılarak, "irtibatlı" olduğu düşüncesi ile Bartın Üniversitesi'nde ​Eğitim Sen üyesi ​Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yetkin Işık görevden uzaklaştırıldı.

​2 ay uzaklaştırma, maaşta üçte bir kesinti​

​Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan tarafından ​Edebiyat Fakültesi Dekanlığı'na​ gönder​ilen yazıda, şu ifadeler yer aldı: ​

"Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı'nın yazısından PYD ile bağlantılı veya söz konusu örgüte destek ya da yardımcı olma durumu olan Kurumumuz personeli hakkında gerekli değerlendirmenin yapılması ve Başkanlıklarına bilgi verilmesi istenmektedir.

667 sayılı OHAL kapsamında alınan tedbirlere ilişkin KHK'nın 4/1 maddesinde; 'Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen' kamu görevlerine ilişkin tedbirler belirlenmiştir.

Anılan mevzuat kapsamında durumu değerlendirilen fakültenizde görevli Yrd. Doç. Dr. Sefer Yetkin Işık'ın 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 137'inci maddesi uyarınca görevden uzaklaştırılması Rektörlüğümüzce uygun bulunmuştur.

Açıklanan nedenlerle, Yrd. Doç. Dr. Yetkin Işık'ın 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 145'inci maddesi gereğince 29/07/2016 tarihinden itibaren 2 ay süre ile görevden uzaklaştırma ihtiyati tedbiri uygulanarak, ilgili kanunun 141'inci maddesi uyarınca aylığının üçte birinin ödenmesi, zarfın ilgiliye tebliği ve tebellüğ belgesinin Rektörlüğümüze gönderilmesi hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim."

​Bu raporu kim hazırladı?​

BirGün'e konuşan Yetkin, “Sendika temsilcilerimizin Üniversite yönetimiyle yaptığı görüşmelerde soruşturulacak isimlerin ‘yukarıdan gönderildiği’, ‘güvenlik kuruluşlarının raporlarının’ dikkate alındığı gibi şeyler söylenmiş. Bu ifadeler, içinde bulunduğumuz kaosu gayet iyi açıklıyor. Ben de soruyorum: hangi güvenlik kurumları? Polislerini soruları çalınan sınavlarla istihdam eden güvenlik kurumları mı? Suikast ve darbe istihbaratını saatler önce alıp Cumhurbaşkanı’na iletmeyen güvenlik kurumları mı? Yoksa halkına karşı gözünü kırpmadan silah kullanan güvenlik kurumları mı? Hangileri hazırlamış bu raporları?” ifadelerini kaydetti.

Kaynak: Birgun.net