UĞUR KOÇ
[email protected]

2001 yılında gözaltına alınan bir kişinin emniyet ifadesine dayanılarak tutuklanan ve yaklaşık 20 aydır cezaevinde bulunan Sennur Sezer, bipolar bozukluğu bulunduğu, bu nedenle intihara meyilli olduğu belirtilse de cezaevinde tutulmaya devam edildi. 34 yaşındaki Sezer önceki gün cezaevinde kendini asarak yaşamına son verdi.

Sadece bir ifadeyle tutuklandı

2001 yılında “Demokratik Liseler İçin Mücadele Komitesi” adlı öğrenci birliğine yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan bir kişi, emniyet aşamasındaki ifadesinde Sennur Sezer’in “Şişli sorumluları” olduğunu söyledi. Sezer, sadece bu ifadeye dayanılarak yaklaşık 10 yıl sonra gözaltına alındı. Söz konusu ifadenin mahkeme aşamasında değiştirilmesine rağmen Sezer, 2013 yılında 6 yıl 3 aylık hapis cezasına çarptırıldı. Yapılan temyiz başvurusu, ifade veren kişinin örgüt üyeliğinden ceza aldığı gerekçesiyle reddedildi. Anayasa Mahkemesi ise, Sezer’in intihara meyilli olduğu yönündeki raporlarla Aralık 2014’te yapılan başvuruyu hala sonuçlandırmamıştı.

Hastaneye kaldırılmadı

Çölyak hastalığı, diyabeti ve bipolar bozukluğu bulunan Sezer’in cezaevi koşullarında kalamayacağı, psikolojik rahatsızlığı nedeniyle intihara meyilli olduğu belirtilerek hastaneye kaldırılması için talepte bulunuldu. Adli Tıp da Sezer’in hastaneye kaldırılmasının uygun olduğu yönünde rapor verdi. Ancak Sezer, hastanelerde mahkum odası bulunmadığı gerekçesiyle cezaevinde tutulmaya devam edildi.

Sadece bir ifadeye dayanılarak hapse mahkum edilen, cezaevinde kalamayacağı vurgulanan 34 yaşındaki Sennur Sezer, önceki gün hapiste bulunduğu Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde intihar etti. Sezer’in cenazesi bugün ailesi tarafından Adlı Tıp’tan alınarak memleketi Ordu’ya götürüldü. Cenaze, yarın Ordu’da toprağa verilecek.

‘Bu aslında bir cinayet’

Sezer’in avukatı Efkan Bolaç, genç kadının aslında öldürüldüğünü vurgulayarak “Ölüm sebebine Adlı Tıp ‘intihar’ yazacak. Ancak bu bir cinayettir. Ölüm sebebi sadece görüntü olacak. Asıl gerçek cezaevindeki bu kadının katledildiğidir” dedi.
Bolaç, ailenin, cezaevi idaresi, revir doktoru ve Adalet Bakanlığı’na gerekli yükümlülükleri yerine getirmeyerek ölüme sebebiyet verdikleri gerekçesiyle dava açacaklarını aktardı.

Kaynak: Birgun.net