AYŞEGÜL ŞENYİĞİT

“Huzursuz kıpırdanma” endişe ya da can sıkıntısı durumlarına karşı verdiğimiz tepkidir. Endişe kaynaklı kıpırdanma, ani bir hamle için kasları hazırlayan stres hormonlarının seviyesindeki artıştan ileri gelir. Vahşi yaşamda stresli durumdan kurtulabilmeniz için gerekli olan bu enerjiyi, örneğin, yırtıcı bir hayvandan “koşarak” uzaklaşabilmek için kullanabilirdiniz. Ancak, vahşi bir ortamda olmayıp yine de kendinizi stres altında hissettiğinizde, bedeninizde biriken bu enerji bir şekilde vücuttan atılmak zorundadır. İşte bu durumda, bir nebze de olsa bu enerjiyi atabilmek için ayağınızı sallamaya veya tırnaklarınızı yemeye başlarsınız.

Can sıkıntısı kaynaklı kıpırdanmaya ise saçlarınızla oynama ya da elde kalem çevirme gibi örnekler verilebilir ve bu tür kıpırdanmalar beynin bir şeye odaklanarak rahatlamasını sağlar. Hertfordshire Üniversitesi’nin 2005’te ilkokul öğrencileri üzerinde yapmış olduğu bir çalışmaya göre kıpırdanma, öğrenmeyi engelleyen bir stres hormonu olan kortizol seviyesini düşürüp bir şey üzerine rahatlıkla odaklanabilmemizi sağlayarak öğrenmeyi ve hatırlamayı kolaylaştırıyor. Deney, ders esnasında ellerini serbestçe kullanmalarına izin verilen öğrencilerin, bir çift eldiven içerisinde elleri sabit bir şekilde masaya tutturulmuş öğrencilere göre ders konusunu çok daha rahatlıkla öğrenebildiklerini ortaya koydu.

Kaynak: Birgun.net