Türkiye kökenli Hollandalı köşe yazarı Ebru Umar'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Twitter'dan hakaret ettiği gerekçesiyle hafta sonu Kuşadası'nda gözaltına alınması Hollanda'da büyük yankı uyandırdı.

BBC Türkçe'den Yusuf Özkan'ın haberine göre, Umar'ın gözaltına alınması Hollanda basını tarafından, "Erdoğan'ın Avrupa'ya karşı güç gösterisi" olarak değerlendirildi.

Aydın'ın Kuşadası ilçesinde yaşayan ailesini ziyaret etmek için Türkiye'ye giden Umar, Cumartesi gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınmıştı.

Umar daha sonra serbest bırakıldı, ancak yurtdışına çıkışı yasaklandı.

Ebru Umar, Metro gazetesindeki son köşe yazısında, Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosluğu'nun Erdoğan ve Türkiye'ye hakaret edenlerin kendilerine ihbar edilmesi çağrısını eleştirmişti.

Umar yazısında Erdoğan için, "Sultan Erdoğan, Cumhuriyetin kurulmasından bu yana tanıdığım en megolaman diktatör" ifadesini kullanmıştı.

"Devlet büyüklerine hakaret" suçlamasıyla Pazar günü mahkemeye çıkan Umar, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Pazar sabahı Hollanda'ya dönüş bileti olan Umar'ın yurtdışına çıkışına da yasak getirildi.

'Hırsızlık olayı bir provokasyon'

Pazar akşamı Umar'ın Amsterdam'daki evine hırsız girdi. Hollanda basının göre, gece saat 03:00 sıralarında Umar'ın evinin kapısı kırıldı. Umar'ın eski diz üstü bilgisayarı çalındı.

Sabah komşusunun arayarak kendisine bilgi verdiğini söyleyen Umar, De Telegraaf gazetesine telefonla yaptığı açıklamada Türkiye'yi suçladı. Hırsızlık olayını, "kendisini susturmaya yönelik bir provokasyon" diye değerlendirdi.

Umar'ın Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınması, Hollanda basınında geniş yer buldu.

Gözaltı kararı için, "mülteci anlaşması nedeniyle güçlü duruma gelen Erdoğan'ın Avrupa'ya meydan okuması" değerlendirmesi yapıldı.

'Türklerden korkuluyor'

Ülkenin en çok satan gazetesi De Telegraaf, ilk sayfasının tamamına yakınını bu konuya ayırdı ve "Türklerden korkuluyor" manşetini attı.

Gazete, ilk sayfasında, "Erdoğan'ın uzun kolları" başlığıyla yayımladığı karikatürde, Cumhurbaşkanı'nı basın özgürlüğünü çiğneyen bir orangutan olarak tasvir etti.

AD gazetesi de, "Liderlerimiz Erdoğan'ın kıskacı altında" başlığını kullandı. Basına göre, "Türkiye'nin Avrupa'daki demokratik özgürlüklere yönelik yeni saldırısına" Hollanda yine boyun eğdi.

Hollanda basınında, Avrupa ülkelerinin mülteci anlaşması nedeniyle Türkiye'ye karşı gücünü göstermekten çekindiğine işaret edildi.

Politika muhabiri Joost Vullings de, Hollanda Televizyonu'na yaptığı değerlendirmede benzer görüşü savundu.

Vullings'e göre, anlaşma nedeniyle AB Dönem Başkanı Hollanda hükumeti hem Rotterdam Başkonsolosluğu'nun muhbirlik çağrısı hem de Umar'ın gözaltına alınmasına karşı keskin bir dil kullanmaktan kaçındı.

Joost Vullings, Ankara ile ilişkileri iyi tutmak isteyen Hollanda hükümetinin, "Erdoğan'ın bazen kullandığı sokak dilini duymazdan geleceğini" savundu.

Televizyonun Türkiye Muhabiri Lucas Waagmeester de, Erdoğan'a hakaret konusunda iki bine yakın dosya bulunduğunu belirtti. "Türk hükümetinin acayipliklerini biz yeni öğreniyoruz ama bu Türkler için eski bir hikaye" yorumunu yaptı.

Hollandalı gazeteci, Türkiye'nin sığınmacı anlaşmasından sonra yabancılara karşı daha saldırgan bir tutum izlemeye başladığını öne sürdü.

'Sert önlemler yok'

Bunun yeni bir moda olduğunu savunan Waagmeester, Alman komedyen Böhmermann ile Der Spiegel muhabiri Hasnain Kazim'e yönelik tepkileri buna örnek gösterdi.

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Pazar günü Türk meslektaşı Ahmet Davutoğlu'nu arayarak Umar'ın gözaltına alınmasına ilişkin tepki ve üzüntülerini iletti.

Rutte'nin Davutoğlu'na basın ve düşünce özgürlüğü uyarısında bulunduğu belirtildi.

Hollanda Parlamentosu da Ebru Umar'ın gözaltına alınması ile Türkiye'de basın ve düşünce özgürlüğüne yönelik baskıları bu hafta ele alacak.

Ancak gazeteci Vullings'e göre, hükümet her zaman düşünce özgürlüğünden yana olduğunu vurgulasa da şu aşamada Türkiye'ye karşı sert önlemler gündeme gelmeyecek.

Kaynak: Birgun.net