Brüksel’deki IŞİD saldırılarıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, saldırganlardan birinin Türkiye’de yakalanıp sınır dışı edildiğini hatırlattı ve Belçika ile Hollanda’ya yönelik olarak “Serbest bıraktılar. Hadi bakalım şimdi verin hesabını” dedi. Türkiye’de katliamlara imza atmış IŞİD’li canlı bombalardan bazılarının ise polis tarafından daha önce gözaltına alınıp bırakıldığının ortaya çıkmasına rağmen hesap veren yok.

‘ALMA MAZLUMUN AHINI...'
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yozgat’ta toplu açılış töreninde konuştu. Konuşmasında Brüksel’de geçen hafta kurulan PKK çadırını hatırlatan Cumhurbaşkanı, Belçika’nın ‘yaptıklarının cezasını çektiğini’ ifade eden bir atasözü kullandı: “Bunlar bölücü terör örgütünün mensuplarına Avrupa Konseyi’nin yanında çadır kurduruyorlar. Oraya teröristlerin resimlerini, paçavralarını astırıyorlar. Bak iki gün sonra ne oldu. Alma mazlumun ahını... Yazık oldu o insanlara.”

HESAP SORDU!
Erdoğan sözlerinin devamında ise Belçika'daki bombalı saldırıları düzenleyenlerden birini Türkiye'nin yakalayıp sınır dışı ettiğini hatırlattı. Belçika ve Hollanda’nın Türkiye’den sınır dışı edilen saldırgan hakkında ‘terör şüphesi’ belirtmediğini açıklamasına rağmen Erdoğan, “Biz teröristi yakaladık gönderdik, gereken uygulamayı yapmayıp serbest bıraktılar. Hadi bakalım şimdi verin hesabını. Terör sadece belli bir ülkenin değil tüm dünyanın sorunudur. İnşallah anlayacaklar” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın sözleri Türkiye’de gözaltına alınıp serbest bırakılan, takip edilen IŞİD’li bombacıları akla getirdi. Erdoğan iki ülkeden hesap sorarken Türkiye’de yüzlerce yurttaşın yaşamını yitirdiği saldırılar için hesap veren tek bir yetkili dahi yok.

***

Hepsini biliyorlardı!

Türkiye’de gözaltına alınıp serbest bırakılan, takip edildiği halde ‘yakalanamayan’ ve daha sonra insanların canlarına mal olan eylemleri gerçekleştiren bombacılar şöyle:

Orhan Gönder: 7 Haziran seçimlerinden 2 gün önce HDP’nin Diyarbakır’da gerçekleştirdiği mitingde 4 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan bombalı saldırıyı gerçekleştirdi. Gönder’in 3 Haziran’da kaldığı otelde polis kontrolünden geçtiği, asker kaçağı olduğu için tebligat yapılarak bırakıldığı ortaya çıktı. Gönder o sırada ‘terör nitelikli şahıs’ olarak da aranıyordu.

Abdurrahman Alagöz: 20 Temmuz 2015’te Urfa’nın Suruç ilçesinde Kobane ile dayanışma amacıyla toplanan gençlerin basın açıklaması yaptığı sırada kendini patlattı. Alagöz’ün yaptığı saldırıda 34 yurttaş yaşamını yitirdi. IŞİD’li Alagöz hakkında El Kaide örgütüne üye olmaktan soruşturma yürütüldüğü, ancak takipsizlikle sonuçlandığı ortaya çıktı.

Yunus Emre Alagöz: 107 yurttaşın yaşamını yitirdiği 10 Ekim’deki Ankara Katliamı’nı gerçekleştirdi. Alagöz’ün polis tarafından takip edildiği, kardeşiyle telefonda konuşurken canlı bomba olacağını ima ettiği ortaya çıktı. Alagöz, devlet telefonlarını dinlerken sınırdan da defalarca geçiş yaptı.

Ömer Deniz Dündar: Adı Ankara katliamında ikinci canlı bomba olarak geçti, ancak daha sonra saldırıyı onun gerçekleştirmediği anlaşıldı. Emniyetin canlı bomba şüphesiyle aradığı Dündar, Adıyaman’daki El Kaide soruşturmasında polis tarafından gözaltına alındı, ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Dündar’ın nerede olduğu halen bilinmiyor.

Mustafa Dokumacı: Diyarbakır, Suruç ve Ankara katliamlarını gerçekleştiren ve ‘Dokumacılar’ olarak adlandırılan IŞİD’in Adıyaman hücresinin lideri olarak biliniyor. Mustafa Dokumacı, 2014 yılında Adıyaman’da yapılan El Kaide soruşturmasında Mehmet İşbar ve Salih Küçüktaş ile ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Nabil Fadlı: İstanbul Sultanahmet’te kendini patlatan ve 10 turistin yaşamını yitirmesine sebep olan IŞİD’li canlı bombanın yaptığı saldırıdan bir hafta önce Göç İdaresi’nde mülakata alındığı öğrenildi.


Kaynak: Birgun.net