BURAK ABATAY / [email protected]
@abatayburak


Eski CHP İzmir Milletvekili ve 1998-2008 arasında AİHM yargıçlığı görevini üstlenmiş Rıza Türmen, Almanya Parlamentosu’nda alınan Ermeni Soykırımı’nı tanıma kararı kararının, Türkiye-AB ve Türkiye-Almanya ilişkilerine olası etkilerini değerlendirdi.

Bunun bir ilk karar olmadığını, daha önce çok sayıda AB ülkesinde ve Kanada’da bu kararın yasalaştığını hatırlatan Türmen, Türkiye tarafından sıklıkla dile getirilen ‘ilişkilerimiz bozulur’ resti içinse şu uyarıda bulundu; “Türkiye her parlamento kararından sonra ilişkilerini kesecek olsa, bütünüyle Batı Dünyası’nda ilişkileri olacak devlet kalmayacak” dedi.

Türmen, şu ifadeleri kullandı; “Böyle bir karar alınmasaydı daha iyi olurdu. Bu bir parlamento kararıdır. Siyasi midir, hukuki midir gibi garip bir tartışma var. Tabii ki siyasidir. Parlamento bir hukuk organı değildir ki, karar hukuki olsun. Bunu Perinçek davası ile de karıştırmamak lazım. Perinçek davasında ortada bir kriminalizasyon vardı. Kanuna bir madde konmuştu ve soykırımı reddedenler cezalandırılıyordu. Soykırımın hukuki kriminalizasyonu ile parlamentonun karar alması farklı şeylerdir. Fransa parlamentosu da böyle bir karar aldı. Fransızlar kanuna böyle bir madde koyarak kriminalize etti. AYM de başvuru sonucu bunu reddetti. O başka bir şey. Öyle bir şey yaparsanız bu konunun tartışılmasının önüne geçersiniz. Düşünce özgürlüğü bakımından AİHM kararı da budur. Bu konuya düşünce özgürlüğü bakımından bir set çekmiş olursunuz. Bu tartışılan bir konu. Bu konuyu da çok önemsememek gerekir. En nihayetinde alınan kararlara bir parlamento daha eklendi.”


Karar, eleştirilerin devamı
“Türkiye’nin dış politikada itibarı bu kadar düşük bir düzeyde olmasaydı; insan haklarını açıkça çiğneyen, demokrasiden giderek uzaklaşan, hukuk devletini rafa kaldıran bir ülke imajına sahip olmasaydı bu karar yine çıkar mıydı? Ya da çıksaydı da bu kadar büyük bir çoğunlukla çıkar mıydı?” sorusunu yönelten Türmen, zamanlamayı da üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olarak yorumladı.

Emekli AİHM Yargıcı, sözlerine şu şekilde açıklık getirdi. “Mülteciler anlaşması yapıldı Türkiye ile. Bunu yapan ve isteyen devletlerin başında Merkel lokomotifinde Almanya oldu. Ve çok eleştirildi. ‘İnsan haklarını açıkça çiğneyen bir Türkiye ile neden bu anlaşmayı yaptın? İnsan hakları ihlallerini görmüyor musun sen?’ diye çok eleştirildi. Onun üzerine bu karar çıktı. O eleştirilerin aslında bir parça devamıdır bu karar. Zamanlama bakımından ‘niye şimdi’ diye sorarsan bu da önemlidir.”


Vize serbestisi ve geri kabul sürecini etkilenmez
Almanya’nın öncülüğünde AB ile yapılan Geri Kabul Anlaşması ve vize serbestisi sürecinin zarar görmeyeceğini düşünen Rıza Türmen, “Geri Kabul Anlaşması ne kadar iyi bir anlaşma o ayrı bir şey ama Merkel bunu mutlaka muhafaza etmek istiyor. Yani Merkel’in Almanya’daki iktidarı da bir parça buna bağlandı neredeyse. Giderek zayıflayan bir şansölye var. Merkel bunu mutlaka muhafaza edecektir. Çaba gösterecektir. Türkiye’nin de işini gelir. Bunu lağvetmesi için bir neden yok. Başka bir şey üzerine de etkili olacağını düşünmüyorum” dedi.

Kaynak: Birgun.net