Elçin Yıldıral
[email protected] M@elcinyildiral

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Unvanının milletvekili olması, gazeteci olması, STK yöneticisi olması, o kişinin aslında bir terörist olduğu gerçeğini değiştirmez” sözlerinin ardından dün İstanbul’da Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatların evlerine ve ofislerine baskın yapıldı.

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 16 ilçede 32 adrese dün sabah 05.00 sularında eşzamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda ÖHD üyesi avukatlar ile birlikte toplam 26 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan avukatların isimleri şu şekilde; Ramazan Demir, Tamer Doğan, Ayşe Acinikli, İrfan Arasan, Hüseyin Boğatekin, Şefik Çelik, Adem Çalışçı, Ayşe Başar. Avukat Raziye Öztürk’ün evinde ise arama yapıldı, Öztürk gözaltına alınmadı.

Kan örnekleri alınacak

Gözaltı işlemleri 2014 yılına ait dosya kapsamında gerçekleştirilirken, arama kararında, yöneltilen suçlamanın belirtilmiş olmaması ve sadece soruşturma numarasının yazılmış olması dikkat çekti. İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilen arama kararında, avukatlar da dahil tüm gözaltına alınanlardan kan, tükürük ve kıl örneğinin alınması da istendi.

Barete el konuldu

Avukat Tamer Doğan’ın Kadıköy’deki evinde ve ofisinde yapılan aramada, bilgisayar, hard disk, flaş belleğe el konulurken, evinde bulunan gaz maskesi ve baret de “delil” olarak dosyaya eklendi. Dosyada gizlilik kararı bulunuyor.

‘Gözaltılar hukuka aykırı’

Aramaya eşlik eden Avukat Bülent Şimşek, suçlamanın ne olduğunu bilmediklerini ifade ederek, hukuken nerenin aranacağının ve nelere el koyulacağının belirtilmesi gerektiğini söyledi. Kararda bu hükümlere uyulmadığını kaydeden Şimşek, müvekkilinin avukat olduğuna dikkat çekerek; yakalama, gözaltı işlemini gerektirir bir durumun bulunmadığını aktardı. Bilgisayar ve diğer dijital araçların müvekkilinin mesleki faaliyetleri gereği zorunlu olarak kullandığı araçlar olduğunu ifade eden Şimşek; arama, gözaltı, yakalama kararı ile dijital eşyalara el konulmasının hukuka aykırı olduğunun altını çizdi. Şimşek, “Suçlamanın ne olduğunu sorduğumuzda ‘dosyada gizlilik kararı olduğunu bu nedenle bilgi vermeyeceklerini’ söylediler. Gizlilik kararı, suçlamanın söylenmemesine gerekçe yapılamaz” diye konuştu.