ZEYNEP YÜNCÜLER [email protected]

Diyarbakır ve Şırnak’ın ardından, Hakkâri’nin Yüksekova ile Mardin'in Nusaybin ilçelerinde 14 Mart gecesi ilan edilen sokağa çıkma yasağı ile beraber neredeyse tüm Bölge operasyon altında; halk göç etmeye devam ediyor. Sokağa çıkma yasağının 7’nci gününe girmesiyle, askeri sevkıyatın arttığı, eğitimin durduğu ve sokakların boşaltıldığı Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde bulunan Hakkâri Milletvekili Abdullah Zeydan BirGün’e konuştu. İlçede yoğun bombardımanın başladığını belirten Zeydan, “Kent sürekli duman altında, evler yıkılmaya başladı. Şu ana kadar bir ölüm yaşanmadı. Bu tabii Cizre ve Sur gibi katliamlar yaşanmayacak anlamına gelmiyor. Şiddetin, bombaların, tankların olduğu yerde ölümler de oluyor, katliamlar da. Bu yaşananlar Türkiye’ye ne kazandırıyor, hiçbir şey. Bu anlamda Türkiye’de yaşayan herkesin demokratik taleplerini dile getirmesi lazım bu sürecin hiç kimseye bir faydası yok. Bu sürecin kararını verenlerin düşünmesi lazım” dedi. Yüksekova’da hayatın durduğunu, bir vekil olarak belediyeye dahi gidemediğini belirten Zeydan, konuşma sırasında belediye binasına ateş açıldığını ifade etti.

SAVAŞI AKP İSTEDİ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki gün, Çanakkale’deki konuşmasında Bölge’deki operasyonlar için ‘hepsini imha edeceğiz’ sözlerine ve en az 300 asker ve polisin yaşamını yitirdiği açıklamasına karşı Zeydan şunları söyledi: “Sürecin başında Başbakanın bir sözü vardı. Çocuklarımızı da kendimizi de feda etmeye hazırız. Ancak bu kirli savaşta ölen, fakir fukara. Ölenlerler hep, Çorum’un, Yozgat’ın fakir aile çocukları. Onların çocukları nerede? Burada kardeş kanı akarken onların çocukları ya İtalya’da ya da Almanya’da lüks içinde yaşıyor”

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın üç yıl önceki Ağrı’daki konuşmasını hatırlatan Zeydan, “Erdağan, ‘Hem askerin annesi çocuğunun mezarına gidip bir fatiha yasin okuyorsa, hem gerillanın annesi oğlunun mezarına gidip dua okuyorsa bu savaş kirli bir savaştır demişti. Bu akan kan kardeş kanıdır’ demişti. Şimdi ne oldu, kardeş kanına, ‘imha edeceğiz’ oldu. Bu sözler şimdiki kirli savaşı başlatanı aslında açıklıyor” diye konuştu.

ROJAVA'YI NEDEN BOMBALIYOR?
Operasyonların sürdüğü ilçelerdeki hendek meselesine ilişkin, Rojava’dan örnek veren Zeydan şöyle devam etti: “Diyelim ki Yüksekova’da hendek var Cizre’de hendek var. Peki Rojava’yı neden bombalıyorsun? Yani Afrin’i niye bombalıyor. Oradaki Kürtlerin de bir statü sahibi olarak demokratik bir insan gibi standardı olsun istemiyorlar. Bu da Kürtlerin kafasında soru işareti yaratıyor. Bu insanlar bizim kazanımlarımıza karşılık savaşlar yapıyor, diyorlar. Şimdi Cumhurbaşkanı demiyor mu? Kobane ile Diyarbakır’ın ne alakası var? Kobane ile Hakkâri’nin ne alakası var? Biz o zamanda söyledik. O zaman biz de döner şunu deriz? Lefkoşa ile Ankara’nın ne alakası var? Bakü ile İstanbul’un ne alakası var? Bugün AKP hükümetinin Kobane’de Rojava’da yapması gereken oradaki Kürt kardeşlerini desteklemektir. IŞİD’e karşı onları öldürmek değildir. IŞİD orada başarılı olsun, diye Kürtleri öldürüyor. Bu da Kürtler arasında kırılma yaratıyor. Tereddüt oluşturuyor.”

TEHDİDE ÇEVRİLMESİN
Bölge’deki operasyonlar sürerken, 35 yurttaşın ölümüne neden olan TAK’ın Ankara’daki bombalı saldırısına ilişkin Zeydan, “ Biz HDP şemsiyesi altında açıklamazı yaptık, tabii ki üzüldük, üzgünüz, bu saldırı kabul edilemez. Biz başından beri dediğimiz gibi hiçbir zaman ölümden yana olmadık. Bu katliam bir tehdide çevrildi, yanlış bir algı. Başından beri AKP’ye de PKK’ye de elinizi tetikten çekin, şiddeti bırakın çağrısı yaptık. Ne PKK bizim emrimizde ne de biz PKK’nin emrindeyiz. Biz barışçı çözüm yolunu seçtik, başından beri. Müzakere sürecini tüm halk için istedik. Şimdi batıya da sıçradı. Aynı ateş de yanacağımızı söyledik”

BUGÜN BİLE GEÇ DEĞİL
“Ölümlerin önüne geçebilmenin tek yolu, tekrar diyalog ve müzakerenin başlamasıdır.” diyen, Zeydan şunları söyledi: “Türkiye halklarının eşit, özgür, insan onuruna yanaşır bir yaşam talebi istedik, bunun için hain ilan edildik. Bu şiddet sarmalı devam ettiği sürece ölümler olacak, herkes bir an önce şapkasını önüne koysun. Bugün bile geç değil. Tarihe bakın öldürmek, bu kirli savaşlar ne zaman çözüm oldu. Bugün Türkiye kazanmıyor, kaybediyor. Halk ölüyor. 40 yıllık savaşın bitmesi için hâlâ geç değil.”

Kaynak: Birgun.net