Birleşik Haziran Hareketi’nin geçen cumartesi günü “Laikliği kazanacağız” başlıklı bildirisini dağıttıkları gerekçesiyle 2 gün gözaltında tutulan Halkın Türkiye Komünist Partisi (HTKP) Genel Başkanı Erkan Baş ve ÖDP İstanbul İl Başkanı Deniz Demirdöğen, “Elitlerin elindeki laiklikle kavga etmek AKP’ye kolay geliyordu. Şimdi halk laiklik mücadelesinin öznesi haline gelince korkmaya başladılar” dedi. Cumhuriyetin sorularını yanıtlayan Baş ve Demirdöğen şunları söyledi:

- Laiklik bildirisi dağıtılmasındaki amaç neydi? Polisin tepkisi neden bu kadar sert oldu.

Erkan Baş: Ülkeyi uzunca bir süre AKP ile FETÖ birlikte yönetti. Her ikisinin de ortak noktası gerici bir rejimin inşası ve laikliliğin ortadan kaldırılması. Biz ise bu ülkenin çapulcuları, Gezi Direnişi’ni yaratan güçleriz. İktidarın bundan tedirgin olması doğal. AKP hep gerici ve şeriatçı yapılanmayı kuvvetlendirmek için laiklik karşıtı siyaset izledi. Bunu da laiklik Türkiye’de ordunun ve yargının yani elitlerin problemiymiş gibi görüntü vermeye çalıştı. Çocuklarımızı imam hatip dışında okutacak okul yok. Kadınlar sokağa rahat çıkamıyor. Elitlerin elindeki laiklikle kavga etmek AKP’ye kolay geliyordu. Ancak şimdi halk laikliğin öznesi haline geldi. Onlar açısından zor olacağı için ön almaya çalışıyorlar.

Deniz Demirdöğen: Memlekette gerici ve dinci bir tahakküm söz konusu. Biz buna sessiz kalınmaması için laiklik mücadelesini emekçilerle, ilericilerle birlikte siyasi bir çalışma başlattık. Polislerin bildirinin içerisindeki ifadelere tahamülsüzlüğünü gördük. Sırf bu tavırları bile laiklik mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu ve siyasi iktidarın tahammülsüz olduğunu gösteriyor.

- Gözaltı süreci ve adliyede neler yaşadınız?

Baş: Vahşice gözaltına alındık ve baskı emniyette de sürdü. Gezi’de beni gözaltına alan eski güvenlik şube müdürü Mithat Aynacı’ya ‘İktidar değişir hesabını sorarlar demiştim’. Aynacı şimdi FETÖ’den tutuklu. Aynı durumu gözaltına alınan polislere söylediğimde ifadeleri değişti. Üzerime çıkan polis “Hakkını helal et” dedi.

Demirdöğen: OHAL yasaları halka karşı değil diyorlar ama anayasa askıya alınmış durumda. İki gün boyunca savcılar üzerine sorumluluk almak istemedi. Sonuçta da en son çıktığımız savcı bizi dinlemeden bıraktı.

- Hakkınızda yurtdışı yasağı var?

Baş: Bizi kendileri gibi sıkışınca memleketi bırakıp kaçacak sanıyorlar. Mücadeleden başka şansımız yok. İktidara yeni dönemde kolay gelsin.

Demirdöğen: Biz bu ülkede laikliği kazanacağız. Onun içinde 2 Ekim’de Şişli Kent Kültür Merkezi’nde daha büyük bir buluşma gerçekleştireceğiz. Oradan bir siyasi hareketlenme belirleyeceğiz. (Ali Açar/Cumhuriyet)

Kaynak: Birgun.net