Bir süredir çalışmalarını sürdüren Haziran Hareketi Emek Komisyonu, Şubat ayında 14 sayfalık bir taslak metin çıkararak, emekçilerin ve emek hareketinin mevcut durumunu, sorunlarını, yenilenme ihtiyacını, mücadele yönelimlerini ve Haziran’ın görevlerini tartışmaya açtı. Haziran Hareketi Meclislerine gönderilen tartışma metni; 27 Mart’a kadar planlanan 16 ilde yapılacak bölge emek forumlarında tartışılacak. Program çerçevesinde 19-20 Mart’ta yedi ilde toplam otuz ilin katılacağı forumlar planlandı. 19 Mart Cumartesi günü; Eskişehir, Zonguldak, Aydın, Kayseri, Malatya illerinde ve 20 Mart Pazar günü de Samsun, Antalya illerinde forumların planlandığı ilan edildi. Haziran forumları illerdeki tartışmalar sonrasında merkezi Ankara Forumu ile tamamlanacak.

Haziran Hareketi’nden konuyla ilgili yapılan açıklama şöyle:

‘BÜYÜK BİR SALDIRI DÖNEMİ'

Haziran Hareketi’nin tartışma metninde; neo-liberal politikaların ve AKP faşizminin emekçilere dönük her yönden büyük bir saldırısının olduğu bir dönemden geçtiğimize işaret edilmektedir. Ekonomik, siyasi, ideolojik saldırılarla tüm toplumu ve emekçileri bunaltan, baskı ve korku ortamı ile halkı nefessiz bırakan AKP faşizmi, doğu ve güneydoğuda iç-savaş politikalarını uygularken, Ortadoğu’da halkları cehenneme sürükleyecek bölgesel bir savaşı kışkırtan politikalarını sürdürmektedir. Özellikle son beş ayda başkent Ankara’da patlatılan bombaların yol açtığı katliam ve terör ortamı tüm halkımızı büyük bir kaygıya sevk ederken, iç savaş olgusunun tüm ülkeye yayılma potansiyeli taşıması, emekçi halkın gerçek sorunlarının görünür olmasını engellenmekte, gölgelemektedir. Bombaların patlatıldığı, sivil halkın katledildiği bu süreci, gerici faşist diktatörlük rejimini yerleştirmek, kurumsallaştırmak için AKP-Saray rejimi fırsat olarak görmektedir. Bu nedenle; savaşa karşı barış mücadelesinin, gerici-faşist diktatörlük heveslerine karşı özgürlük-demokrasi-laiklik mücadelesinin, emek mücadelesinin ayrılmaz parçası olduğu gerçeğini bir kez daha yaşayarak görmekteyiz.

‘EMEK MÜCADELESİNİ YÜKSELTECEĞİZ'

Haziran Hareketi; en önemli mücadele ayaklarından biri saydığı emek mücadelesinin yükseltilmesine, çalışma hayatının demokratikleştirilmesine, emekçilerin temel hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesine, sınıfın siyasi, sendikal, demokratik örgütlenmesinin güçlendirilmesine aktif destek vereceğini, sahipleneceğini ifade etmektedir. Birleşik Haziran Hareketi bu görevini yerine getirmek için belirlenen konu başlıklarını Haziran Meclislerinde tartışarak; “ne yapacağız, nasıl yapacağız, kimle yapacağız?” sorularına ortak yanıtlar bulmayı ve işçi ve emekçi hareketinin tıkanıklığını, yenilenme/yeniden yapılanma ihtiyacını, birleşik emek hareketi ihtiyacını, sınıf ve kitle çizgisini, gericiliğe ve faşizme karşı mücadele görevlerini de ortaya koyacaktır.

Tartışmaları kolaylaştırmak için hazırlanan taslak metin dört bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde “Sermayenin saldırısı karşısında işçi sınıfının durumu” değerlendirilmektedir. İkinci bölümde ise “Sınıfı etkisizleştiren, kuşatan zemin ve araçlar” tartışılmakta, emekçilerin kötüye giden durumlarına karşılık borçlanma ve sosyal yardım politikaları ile yaratılan sanal refah algısı değerlendirilmektedir. Üçüncü bölümde “AKP’nin hakları geriletme gündemi” çerçevesinde, işsizlik–güvencesizlik, genel ve asgari ücret politikaları, kıdem tazminatı, rekabetçi işgücü piyasası, esnek çalışma, taşeron işçilik, özel istihdam büroları, çalışma süreleri, iş cinayetleri, baskı politikaları üzerinde durulmaktadır. Dördüncü bölümde ise “ne yapmalı, nasıl yapmalı, kimle yapmalı? haziran’a düşen sorumluluklar nelerdir?” sorularına ortak yanıtlar aranmaktadır. Bu çerçevede de neler yapılacağı, nasıl ve kimlerle yapılacağı konusunda cevap aranan ve ortak sorumluluğumuzu açığa çıkaracak sorular şöyle sıralanmaktadır:

15 TEMEL SORU

1. Dinci-mezhepçi faşizmin sınıfsal niteliği nedir? Dinci-mezhepçi faşizme karşı mücadelede emekçi sınıfların rolü ne olmalıdır?

2. Sınıfın siyasi, sendikal, demokratik örgütleri emekçilerin ihtiyacını karşılamakta mıdır? Neden?

3. Emekçiler iktidara karşı yaygın ve güçlü bir mücadele içinde midirler? Değilse neden? Emekçilerin pasifleşmesinde ne gibi etkenler rol oynamaktadır?

4. Emekçilerin kazanılmış haklarında gerileme olduğu halde AKP hala yeni saldırı yasalarını zorlamaktadır. AKP’nin bu dönemde gündeminde neler var?

5. İşçi sınıfı sadece iş kanununa göre çalışanlardan mı oluşur? Birleşik Emek Hareketi nedir, kimlerden oluşur, neyi hedeflemelidir?

6. Genel siyasi mücadele ile emekçilerin hak mücadelesi ilişkisi nasıl kurulmalıdır?

7. Etnik, dinsel, cinsiyete dayalı vb. kimlikler mücadelesinin sınıf mücadelesindeki yeri ne olmalıdır?

8. İşyeri meclisleri nasıl oluşmalıdır, görevleri ne olmalıdır?

9. Dinci gericilik emekçilerin hak mücadelesini nasıl etkilemektedir?

10. Sosyal yardımlar bir hak mıdır? Borçlanma, yoksulluk ve sosyal yardım politikaları konusunda eleştirilerimiz ve politikamız ne olmalıdır?

11. Farklı statülerde çalışan emekçilerin talepleri nasıl ortaklaştırılacaktır? Bu talepler ve parçalı direnme eğilimleri emekçilerin birleşik mücadelesine nasıl dönüştürülebilir.

12. Güvenceli çalışmayı tehdit eden işsizlik karşısında tutumumuz ne olmalıdır?

13. Emek hareketinin yeniden yapılanması ve emek mücadelesi için GEZİ İSYANI hangi dersleri üretmiştir?

14. Çalışma yaşamında kadın emeğinin yeri nedir? AKP’nin çalışma yaşamında kadına yönelik saldırı politikaları nelerdir ve bunlara karşı neler yapmalı, taleplerimiz neler olmalıdır?

15. Emek alanıyla ilgili kapsamlı politik program nasıl ve kimlerle tartışılarak oluşturulmalıdır?

Tüm bu tartışmaların ışığında, dönemin ihtiyaçlarına cevap olacak, güncel gelişmeler çerçevesinde 1 Mayıs’a giderken neler yapmalıyız? Nasıl örgütlemeliyiz? Hangi politikalar, hangi sloganlar, hangi etkinliklerle 1 Mayıs’a yürümeliyiz? tartışması da önemli bulunmaktadır.

Tüm emekçileri, haziran meclislerini ve haziran dostlarını, gönlü emek mücadelesinden yana olan herkesi bu tartışmaya ve çabaya katılmaya, zenginleştirmeye davet ediyoruz!

Kaynak: Birgun.net