Atom Egoyan ne yazık ki artık iyi filmler yapamıyor. Oysa Exotica, Sweet Hereafter ve Chloe etkileyici filmlerdi. Hatırla ne yazık ki hatırlanacak filmleri arasında olmayacak. Oysa film, suçluluk, inkâr, hafıza ve intikam gibi çok önemli temalardan söz ediyor. Bütün bunların arkasında ise politik bir olayın yani Yahudi Soykırımı’nın olması da cabası. Ama film ele aldığı temaların hakkını veremiyor. Ne bir macera filmi olarak, ne de bir psikolojik/politik film olarak kayda değer bir yanı var.

Dikkat: Yazacaklarım filmin sürprizine dair ipuçları verecek!

Egoyan'ın bu filmi 2015'te yapmış olması elbette Ermeni Soykırımı'na dair de bir şeyler söylediğini düşündürüyor.

Suçluluğun inkârı üzerine unutamadığımız filmler izledik. Mesela David Lynch'in Kayıp Otoban'ında karısını öldüren kahraman, suçunu kabul edemez ve artık kendisi olarak yaşayamaz. Zihninde başka bir adama dönüşür.

Ama Hatırla ile daha yakın akrabalığı olan film ise Christopher Nolan'ın Memento'su. Memento'nun kahramanının hafızası neredeyse yoktur. Karısı öldürülmüştür ve karısını öldürdüğüne inandığı insanın peşine düşer. Bu arada hafıza sorunu yaşayan bir müşterisini de hatırlamaktadır. Sonunda öğreniriz ki, hafıza sorunu yaşayan bir müşterisi yoktur, o kişi ta kendisidir. Ve karısının ölümüne de kendisi sebep olmuştur.

Hatırla'nın kahramanı Zev (Chritopher Plummer) yaşlı ve bunamakta olan bir Yahudidir. Bir gün arkadaşı Max (Martin Landau) ona bir paket gönderir. Pakette para ve bir mektup vardır. Max ve Zev, Auschwitz'de birlikte kalmıştır. İkisinin de ailesini, Kurlander adlı aynı sadist Nazi subayı katletmiştir. Max, artık tekerlekli sandalyeye mahkûm olduğu için, intikamlarını Zev'den almasını istemektedir. Zev, Kurlander'i bulmak için Amerika'ya yolculuğa çıkar.
Ama intikam girişimi ne Zev'e, ne de başkalarına iyilik getirmeyecektir.

Egoyan'ın bu filmi 2015'te yapmış olması elbette Ermeni Soykırımı'na dair de bir şeyler söylediğini düşündürüyor. Filmin adı olan Hatırla, zaten emir kipinde unutmamaya çağırıyor. İnkâr ve bastırmanın iyi bir şey olmadığını söylüyor tabii ki. Bir anlamda inkâr ederek sonuna kadar kaçış diye bir şey yok dediği söylenebilir. Bütün bunlara rağmen film ne ilginç bir sinemasal deneyim sunuyor, ne de derinleşebiliyor. Senaryo zayıf ve ikna edilicikten uzak. Christopher Plummer'ın oyunu ise filmin tek muhteşem yanı. Bu performans, Hatırla'yı uzun süre hatırlanacak bir film yapamıyor yine de.

Kaynak: Birgun.net