Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Topçu Kışlası’nı kast ederek “Cesur olacağız. Taksim Gezi Parkı’na o tarihi eseri inşa edeceğiz” ifadelerini kullanmasının ardından Gezi tartışmaları tekrar alevlenirken, CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul milletvekili Erdoğan Toprak, konunun gündeme gelmesindeki niyetin “kitleleri sokağa dökerek, otoriteyi pekiştirme planı’ olduğunu savundu.

Toprak, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sunduğu raporda, “Cumhurbaşkanlığı ve güdümündeki AKP iktidarının Gezi Parkı üzerinden sokakları test etme, muhalefeti gerekirse en kanlı şekilde dahi olsa ezme ve tek adamlığın nihai yolunu açma stratejisinin vardır” dedi. AKP’nin 7 Haziran’da sandıktaki yenilgisini hatırlatan Toprak, “7 Haziran’da kaybedilen oyların telafisi için, 1 Kasım seçimlerine gidilen süreçte, Güneydoğu’da açılan cephenin bir benzerinin, şimdi ülkenin batısında, en büyük kentinin en merkezinde halka karşı açılması planlanmaktadır” tespitinde bulundu.



Dinsel çatışma zemini yaratılacak
Erdoğan başta olmak üzere tüm AKP’li isimlerin algı operasyonlarına dikkat çektiği raporda Toprak ayrıca, “20 yıl sonra Taksim’e cami projesinin yeniden ısıtılması da bir dinsel kışkırtma unsuru olarak kullanılacaktır. Gezi Parkı’nın yıkımına karşı çıkılması durumunda bu tepkiler, ‘Cami ve Din Karşıtlığı’ olarak hükümet ve medyası tarafından kamuoyuna sunularak, tehlikeli bir dinsel çatışmanın da zeminin yaratılması niyetleri aşikârdır” ifadelerini kullandı.

Olası protestoların ‘terör eylemi’ kapsamına sokulacağını vurgulayan CHP’li vekil, TSK’nin görevlendirileceğini ve Taksim’in ablukaya alınarak kamulaştırma planlarının hayata geçirileceğini savundu.
Erdoğan Toprak’ın raporda yer verdiği tespitler kısaca şöyle:

TSK tanklarla devreye girecek
>> Hükümetin TSK’nin iç güvenlik konusunda tüm unsurlarını topyekûn kullanma amaçlı yetkilendirilmesini öngören yasa değişikliğinin TBMM’den geçirilmesiyle eş zamanlı olarak bu toplumsal tahrikin devreye sokulması maksatlıdır. 2013 Mayıs’ından bu yana geçen üç yılın ardından, o dönemde Gezi Parkı’nın yıkılmayacağı, Taksim’in yayalaştırılacağı söylenmesine karşın, üç yıl sonra, Erdoğan’ın toplumsal tepkiyi yeniden tahrik edici açıklamasının altında siyasi amaç vardır. Gezi ve Taksim’in tek kişinin isteği çerçevesinde şekillendirilmesi adımlarının atılacağının ilan edilmesi, halka sokağa inme çağrısıdır.

>>Güneydoğu’da açılan cephenin bir benzerinin, şimdi ülkenin batısında, en büyük kentinin en merkezinde halka karşı açılması planlanmaktadır. Toplumun, Gezi Parkı konusundaki hassasiyetini dikkate almaksızın atılacak bu adımların yaratacağı tepkiyi tümüyle ezmek, kanla, topla, tankla, silahla bastırarak, Sur’a çevrilecek Taksim’in, yeniden imarının zeminine kapı açılmak istenmektedir. Taksim’de belirtilen yapılaşmaların başlatılması durumunda olası kitlesel tepkilere karşı, hükümet, polisi, çevik kuvveti ve TSK’yi de tanklarıyla, ağır silahlarıyla, Jandarma Özel Harekat kuvvetleriyle görevlendirebilecek, halkla polisi, halkla askeri karşı karşıya getirebilecektir.

>> AKM’nin yıkılmasıyla yerine opera binası yapılması projesinin ise gerçekte AKM’yi yıkma amaçlı olduğunu, yıkım sonrasında projeden vazgeçilerek, bir AVM ya da Rezidans dikilmesi suretiyle bir rant projesine dönüşümü gizlenen amaçtır.

Kaynak: Birgun.net