ERK ACARER / @eacarer

Öğrencilerinin halkla buluşması yasaklandığı için Okmeydanı Sibel Yalçın Parkı'nda küçük bir konser veren Grup Yorum üyeleriyle bir araya geliyoruz. TOMA ve akreplerin çevirdiği Okmeydanı'ndaki İdil Kültür Merkezi'nde kısa bir süre önce polis tarafından kolu kırılan müzisyen Ali Aracı ve Solist Selma Altın, grubun, bugün düzenleyeceği basın toplantısı öncesi sorularamızı yanıtlıyor.

Altın; "Hiçbir dönem böyle baskı olmadı" diyerek anlatıyor: "Öğrencilerimiz tarafından yapılacak Anadolu Halk Koroları Konseri'ne bile izin verilmiyor. Valilik etkinlikte Grup Yorum imzasını görünce yasağı basıyor. Oysa etkinlikte Grup Yorum sahne bile almayacak. Kısa bir süre önce DİSK'in eyleminde de aynı tutumla karşılaşmıştık. Pek çok sanatçıyla birlikte biz de sahne alacaktık. Ne var ki polis, 'Grup Yorum sahne alırsa konsere müdahale ederiz' diyerek üyelerimizi gözaltına aldı."

"Artık kılıfa gerek yok"

Selma Altın, "Eskiden konserlerimizi 'bir mani' çıkararak engellemeye çalışırlardı. Ancak artık buna dahi gerek duymuyorlar" diye sürdürüyor: "Dinleyecilere, organizatörlere ve bize yer vermek isteyen mekân sahiplerine bile baskı uyguluyorlar. Anadolu Halk Koroları'nda sahne alan tüm çocukların aileleri polis tarafından aranmış. Özbek bir kızımız var. Özbekistan'a bile telefon açmışlar."

Solist Selma Altın, 30. yıl konseriyle birlikte artan yasakların gün geçtikçe çığrından çıktığını şu sözlerle aktarıyor: "Önce stadyumları yasakladılar, sonra meydanlara izin vermemeye başladılar. En son 'Konser salonları da yok' diyorlar. Eskiden mevzuat çerçevesinde yasaklarla başa çıkabiliyorduk. Ancak son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Vali ve Kaymakamlar da vazifelendirildi. Şimdi kılıfa bile gerek duymuyorlar. Yasaklama kararlarını da itiraz edemeyecek biçimde alıyorlar. İtirazı son güne kadar bekletip, hafta sonuna doğru mesai saati doldu diyorlar. Aklımızla, toplumla alay ediyorlar."

Merkel'le neler konuşuyor zannediyorsunuz?

Selma Altın, vize yasaklarından da dem vuruyor: "Özellikle Almanya ve İngiltere'ye vize almaya çalışırken, büyük zorluklar çıkarıyorlar. Oradaki organizatörlerimize, mekân sahiplerine baskı uyguluyorlar. Bunlar Angela Markel'le filan bir araya geldiklerinde neler konuşuyor zannediyorsunuz! Elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kastediyorum."

"Kırılan kol olsun, umut değil"

Bir süre önce, hukuksuz bir şekilde Gazi Mahallesi'nde polis tarafından darp edilip kolu kırılarak gözaltına alınan ve saatler sonra karakolda olduğu ortaya çıkan Ali Aracı ise hem yaşadıklarını hem de genel olarak baskıları anlatıyor. Aracı'nın artan hukuksuzluklar karşısında söyledikleri de Solist Altın'dan farksız: "12 Eylül dönemi ve sonrası gibi 1990'lar da toplumun üzerine kâbus gibi çökmüştü. Ancak bu kadarı hiç yaşanmadı. Gündüz günü yok yere siyah camlı bir minübüse atıp götürdüler. Darp edip kolumu kırdılar. Üstüne soruşturma açtılar. Artık hukuksuzluklar ve bu konuda izledikleri yöntemler birbirine benziyor. Dilek Doğan'a da aynısını yapmışlardı, vurup yaraladıkları gecenin ertesi soruşturma açmışlardı."

Hâlâ kolu askıda bulunan ve flüt çadığı için bir süre çalışmalarına devam edemeyecek olan Ali Aracı, "Tüm bunlara rağmen karamsar olamayız" diyor... "Hayata Dadaloğlu'nun ifadeleriyle bakıyoruz. Varsın hüküm padişahın olsun. Bütün baskılara rağmen çalmaya devam ediyoruz. 130 kişiyle konser veriyoruz. Yeter ki birlik olalım. Kırılan kol olsun umut değil!"

Kaynak: Birgun.net