Faşizmin tuhaf bir yapısı, rengi, sembolleri vardır.
Dünyanın neresinde olursa olsun ‘bir sonraki’ ardıllarına ilham verir.
Zaman mekân fark etmez… Faşizm; 1933, 2016 dinlemez!

• • •
Gama’nın, Yunan Alfabesinde ‘alfa’, ile ‘beta’dan sonra gelen üçüncü harf olduğu bilinir.
Sanskritçe’de ‘Swastika’ olarak anılan gamalı haç; ‘şans’, ‘aşk’ ‘hayat’ ve ‘ışık’ anlamları taşır. 4 kelime İngilizce’deki Luck, love, life ve light kelimelerine denk düşer. 4 L ile bir sembol yapmak isterseniz; Gamalı Haç’a yani Swastika’ya ulaşırsınız.
• • •

AKP’nin kurumsal renkleri sarı ve siyah, onların tamamlayıcısı mavidir.
Sarı tevazu, bilgelik ve geleceği, siyah gücü, mavi sakinlik ile güveni temsil eder.
AKP simgesi üzerindeki yedi ışık huzmesi yedi bölgeyi temsil eder. Ampul, ampuldür işte ışık saçar!
• • •

Almanya’yı sarsan, Hitler ve Nazileri güçlendiren Berlin’deki Alman Meclisi yangınıdır. Tarihe ‘Reichstag yangını’ diye geçen olay 1933’te, gerçekleşir. Ülkede tüm muhalif güçlerin tasfiyesine yol açar, olaydan sonra gerçek bir cadı avı başlatılır. Ortada, kendisine karşı çıkacak kişi kalmayınca o tarihe kadar ‘yeteri kadar güçlü olmayan’ Hitler’in eli sağlamlaşır. Reichstag yangını da zaten bunu amaçlayan bir komplo, kurgudur. İlk toplama kampları da yangından sonra kurulur.
• • •

Türkiye’yi sarsan, Temmuz 15 darbe girişimi şüphesiz bir kurgu değildir. Ne var ki sonuçları açısından, 1933 Almanyası’nın Reichstag yangınına benzetilebilir.
Son kanun hükmündeki kararnameler benzerliğin emsalidir. Kamuda ‘milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen’ 50 bini aşkın personelin ihracı, ‘belediyelere kayyum atanabilmesinin önünü açan hükümler ‘tıpkılığın’ resmidir.
• • •

Türkiye’nin ‘Reichstag yangını’ Marksist öğretim görevlisi Candan Badem’in cemaatle ilişkilendirilip üniversiteden atılması, kardeşinin ölümüne yanan ve barış isteyen Yarbay Mehmet Akan’ın FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle ordudan ihracıdır. O yangın, ‘fırsat bu fırsat’ deyip kendisini özgürlüğe adayan dünyaca ünlü yazar Aslı Erdoğan’ın tutuklanması, 70 yaşındaki dilbilimci ve çevirmen Necmiye Alpay’ın Bakırköy Cezaevi’ne konulması rezilliğinin ateşidir.
• • •

Arkada bir kule, Hitler sağ elini kaldırmış, afişin üzerinde bir yazı:
Gott mit Uns: Tanrı Bizimle…
• • •

Kamerayı kes 2016’ya…
Muhtelif yerlerde dev pankartlar; üzerinde ‘Reis’in gülümseyen fotoğrafı, altında yazı:
“Göklerden gelen bir emir vardır!”
Zaman mekân fark etmez… 1933 ya da 2016…
Faşizm, kurnaz, şaşırtıcı, ikiyüzlü ve fırsatçıdır.
Çok iştahlı ve arsızdır… Karşısındakini de ‘yemeye’ alıştırır!
Karanlığa aydınlık sembolleriyle koşar.
Başladığımız gibi bitirelim; Sawastika ve ampul…
Yersen… Yemeyeceksin, yemeyecektin!
Ahval ve şerait ortada olsa da…
Ha İslamisi ha İsavisi… Gözü başı ayrı oynayan faşizm, ister İsa’nın mızrağını kullansın ister gülsuyu koksun… Yapısı rengi, semboller çelişkileri gibi varacağı yer de aynı ve bellidir. Sonucu biliyoruz; endişemizi bedeli hepimizin ödeyecek olması!

***

Türkiye’yi daha kanlı bir süreç mi bekliyor?

Efkan Ala’nın, İç İşleri bakanlığı7ndaki koltuğundan alınmasının nedenlerinden birini Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı: Performans düşüklüğü! Yerine Süleyman Soylu’nun ‘atanması’ tesadüf değil. Soylu’nun darbe girişiminin ilk saatlerinde sokağa çıkıp, Ala’nın duruma refleks göstermemesi bu performans düşüklüğünün açıklaması gibi. Bu konuda ilginç kulis bilgileri de var. İşin farklı boyutları önümüzdeki günlerde anlaşılacak. Ne var ki Âla’nın, görevden alınmasıyla ilgili büyük bir endişe de var. Eski Bakan aynı zamanda Dolmabahçe Mütabakatı’nın tanıdık yüzlerinden biriydi. Şimdi AKP, bu yüzü ve imajı silmek istiyor olabilir mi? Eğer böyleyse anlamı açık! ‘çözüm görüşmelerini’ tamamen unutturmak isteyen AKP ve Erdoğan, barışın mümkün olmadığına yönelik bir algıyla savaşı derinleştirmek istiyor. HDP vekillerinin de bu konuyla ilgili endişeleri olduğu görülüyor. Efkan Ala’dan daha şahini… Eğer düşünce buysa; Türkiye’nin gelecek günleri de çok daha kanlı olacak demektir.