Sevgim Denizaltı

Fransa Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu (CGT) Renault Sendikaları Başkanı Fabien Gache ve CGT Temsilcisi Nail Yalçın, Oyak Renault Fabrikası’nda temsilcilerini özgürce seçmek istedikleri için işten atılan ve fabrikada hâlâ baskı altında çalışan Birleşik Metal-İş üyesi işçilere destek için Türkiye’deydi. Bursa’da önceki gün işçilerle bir araya gelen Gache ve Yalçın, ziyaretlerinin amacını ve izlenimlerini BirGün’e anlattı. İşçilerle her zaman dayanışma içinde olacaklarını belirten CGT temsilcileri ayrıca, Fransa’da yıllardır uygulanan kiralık işçiliğin çalışma yaşamında ne gibi sorunlara yol açtığını da aktardı.

‘Renault çerçeve anlaşmasına uymuyor’

» CGT olarak metal direnişinden bu yana Oyak Renault işçilerini birçok kez ziyaret ettiniz. Bu defa ziyaretinizin amacı nedir?

Öncelikle Oyak Renault işçileriyle uluslararası dayanışma sergilemek amacıyla geldik. Renault grubu, 2013 yılında IndustriALL Küresel Sendika ile uluslararası çerçeve anlaşması imzaladı. Bu anlaşmayla işçilerin temel ekonomik ve sosyal hakları güvence altına alındı. Ziyaretimizin bir diğer nedeni de bu anlaşmaya uyulup uyulmadığını görmekti. Anlaşmanın ihlal edildiğini bir kez daha gördük.

» Peki, ne yapmayı düşünüyorsunuz bu konuda?

Renault’nun bu tutumundan vazgeçmemesi durumunda yalnızca Fransa’daki sendikalarla değil, Avrupa’daki diğer sendikalarla da dayanışma örgütleyerek hareket edeceğiz. Daha önce Renault Genel Merkezi’ne mektup yazmıştık, halen yanıt alamadık. Haftaya bir kez daha yanıt beklediğimizi yazılı olarak ileteceğiz, yanıt alamamamız durumunda hukuki süreç başlatmayı düşünüyoruz.

‘Sivil polisler geldi’

» Bursa'dan izlenimleriniz neler?

Biz Renault’ya geldiğimizde vardiya değişikliği vardı. Sivil polisler geldi, ‘Burada durmayın’ dediler ve bizi gönderdiler. Bu durum bizi etkiledi, alışkın değiliz çünkü. Sivil polis, bellerinde silahlar… Sanki biz tehlikeli insanlarmışız gibi…

Tedirginlik var fabrikada, yoğun baskı var. İşçilere Türk Metal’e dönmeleri için baskı yapıyorlar, ama işçiler direniyorlar. Son iki ayda 75 işçi tazminatsız işten çıkarılmış, 200’den fazla işçi tazminatlarını alıp işten ayrılmaya zorlanmış. Atılan işçilerden 3 ya da 4’ü, yeniden Türk Metal’e üye olduklarını gösterince işe geri alınmışlar. 9 işçi ise 56 gündür fabrikadan uzaklaştırılmış durumda. Sözüm ona eğitim görüyorlar.

‘Sendikal tercihlere karışmayız’ diyorlar

» Son iki ayda yaşananların ardından Renault’nun Fransa’daki merkez yönetimiyle görüştüğünüzü biliyoruz. Yaklaşımları nasıl oldu?

Oyak Renault işçilerinin açık bir çoğunluğunun Birleşik Metal-İş üyesi olduğunu teyit ediyorlar, ancak yasal mevzuat gereği 2017’ye kadar beklenmesi gerektiğini söylüyorlar. İşten çıkarılan işçilerin kesinlikle sendikal tercihleri nedeniyle değil, katıldıkları bazı eylemler nedeniyle çıkarıldıklarını savundular. Onlara bu şekilde bilgi verilmiş. Oyak Renault işçilerinin istedikleri sendikayı seçmekte özgür olduklarını, kimsenin sendikal tercihlerine karışmadıklarını ve karışmayacaklarını defalarca vurguladılar.

'Kiralık işçilik güvenceli esneklik sağlamaz'

» Türkiye’de işçi ve emekçilerin gündeminde kiralık işçilik var. Fransa’da yıllardır bu sistem uygulanıyor. İşçi hakları açısından ne gibi sonuçları oldu bunun?

Kiralık işçilik Fransa’da 80’lerin başında ortaya çıktı, özellikle 90’lı yıllarda büyük artış yaşandı. Başta, geçici olarak iş yoğunluğunun arttığı dönemlerde işçi alınmasını sağlayacak bir uygulama olarak geldi. Dolayısıyla sürekli çalışan işçileri etkilememesi gerekiyordu. Hâlbuki şu an Renault’da montajda kiralık işçilerin sayısı, toplam çalışanların yüzde 80’i. Nissan’da ise işçiler 28 yaşına kadar çalışıyor. Genç işçiler geliyor, bel-boyun fıtığı oluyor, sakatlanıyor, yerine yenilerini alıyorlar. Kiralık işçilik hastalandıklarında işçilerin işten atılmalarını kolaylaştırıyor, atıldıklarında tazminat hakkı da kazanamıyorlar.

Burada asıl amaç kiralık işçilikle çalışanların örgütlenmesinin önüne geçmek. Örneğin bu işçiler grev yapamıyorlar, birçok haktan mahrumlar. Kiralık işçilik, patronların işçiler üzerinde mutlak bir güç elde etmelerine neden oluyor. Ciddi hak kayıplarına yol açıyor, çok sayıda insanın iş güvencesi yok oluyor.

» Türkiye hükümeti ise kiralık işçiliği ‘güvenceli esneklik’ olarak sunuyor…

Fransa, kiralık işçiliğin güvenceli esneklik sağlayacağı argümanının tamamen yanlış olduğunu açıkça ortaya koyan bir örnek. Bu çalışma biçimi işçileri bölüyor, aynı sendikalarda örgütlenmeleri mümkün olmuyor. Türkiye’de zaten sendikal haklara yönelik ciddi ihlaller yaşanıyor, kiralık işçilik uygulaması daha da ciddi sorunlara yol açar. İşçilerin daimi şekilde güvencesiz çalışmalarına neden olur.

Kaynak: Birgun.net