Toni Erdmann
Yön: Maren Ade

Cannes Film Festivali ana yarışmasından eli boş dönse de, Screen dergisindeki yarışma filmlerinin yıldız tablosunda rekor bir puan elde ederek ‘Toni Erdmann’ belki de festivalin en çok konuşulan ve merak edilen filmi olmuştu. Maren Ade’nin üçüncü uzun metrajı ‘Toni Erdmann’, biletleri ilk tükenecek filmlerden.

Olli Maki’nin en mutlu günü (Hymyileva mies)
Yön: Juho Kuosmanen

Festival programındaki gerçek hazineyi keşfetmek istiyorsanız ilk tercihiniz bu filme bilet almak olsun. Finlandiya tarihinin en önemli müsabakasına çıkmak üzere olan ve bununla pek ilgilenmeyen bir boksörün gerçek hikayesini anlatan film, benzersiz bir melankoliye sahip. Cannes’da Belirli Bir Bakış bölümünde En İyi Film ödülünü kazanan film, geçtiğimiz hafta Finlandiya’nın Oscar adayı olarak seçildi.

O (Elle)
Yön: Paul Verhoeven

Cannes jürisinden şaşırtıcı bir şekilde eli boş dönen film, pek çoklarına göre yarışmanın en iyilerindendi. Hollandalı usta yönetmen Paul Verhoeven’in uzun yıllardan sonra tam formuna döndüğü filmin başrolündeki Isabelle Huppert, performansıyla bir kez daha büyülüyor.

Ağ (The net)
Yön: Kim Ki-duk

Son yıllarda yönetmenin üretkenliğine ve değişkenliğine yetişmekte zorlandığımız bir kesin ama Venedik’te çıkan ilk eleştirilerin işaret ettiği tam anlamıyla bir Kim Ki-duk filmi izleyeceğimiz yönünde. Yönetmenin son iki filminden farklı bir raya oturan ‘Ağ’, Kuzey Koreli sıradan bir balıkçının Güney Kore sularına sürüklenmesiyle başına gelenleri anlatıyor.

Herkese karşı (War on everyone)
Yön: John Michael McDonagh

‘The Guard’ ve ‘Calvary’ ile kalbimizde taht kuran yönetmen John Michael McDonagh ‘Herkese Karşı’da temposu dur durak bilmeyen bir komediye imza atıyor. İki yoz polisin maceralarına odaklandığı filmde, McDonagh kendine has mizahı ile bu alt-tür için sıradışı bir örnek yaratıyor.

Paterson
Yön: Jim Jarmusch

Bu sene Cannes’ın en çok beğenilen filmlerinden biri olmasına rağmen ana yarışmadan ödülsüz dönen filmlerden bir başkası daha (Palm Dog’u saymazsak). Başrolünde Adam Driver’ın kariyerinin en iyi performansını sergilediği ‘Paterson’la Jim Jarmusch, çok uzun yıllardır hasret kaldığımız başyapıtlarının yanına nihayet bir başyapıt daha ekliyor. ‘Paterson’ bana göre Filmekimi programının en iyisi.

Öğrenci (Muchenik)
Yön: Kirill Serebrennikov

Günümüz Rusyası’nda geçen film cesur bir köktendincilik eleştirisi. Biçimsel olarak yaratıcı çözümler deneyen yönetmen Kirill Serebrennikov’un dinamik tarzı, filmin izleyiciyi usul usul hararetli bir tartışmanın içine çekmesinde önemli bir rol oynuyor.

Kabakçığın hayatı (Ma vie de courgette)
Yön: Claude Barras

‘Girlhood’, ‘Tomboy’ ve ‘Water Lillies’in yönetmeni Céline Sciamma’nın senaryosunu yazdığı ‘Kabakçığın Hayatı’ melankoliyle bezeli bir stop-motion. İlk uzun metraj filmini yöneten Claude Barras’ın ismini gelecekte daha sık duyacağımız kesin gibi.

Kaynak: Birgun.net