Ülkenin iç acıtan hallerine bakarken yeni Türkiye’de artık hiçbir şeyin şaşırtmadığını fark ediyor insan. Biliyorsunuz, günlerdir Cumhurbaşkanının üniversite diploması olup olmadığı tartışılıyor. Hayatın normal akışında, bırakın devletin en üst makamını, herhangi birinin diploması tartışma konusu olsa, o kişi diplomasını gösterir ve konu kapanır. Bizde yapılan ise diploma arşivine erişimin mahkeme kararıyla yasaklanması! Ne diyeceksin ülkenin bu garip hallerine, bu kötü yolun nereye varacağını bildiği halde yürümekte ısrar edenlere ne diyebilirsin?
Ülkenin iç acıtan hallerini bir yana bırakıp yakında başlayacak Euro 2016’ya bir göz atalım bu hafta, futbolun götürdüğü yerlere gidelim…

İlk kez benim dünyaya geldiğim zamanlarda, 1960 senesinde düzenlenmiş Avrupa Futbol Şampiyonası, fikir babası Henri Delaunay adında bir Fransız. Fransa Futbol Federasyonunun genel sekreterliğini yaptığı zamanlarda, 1927 senesinde önermiş turnuvayı ama hayata geçişini görememiş futbol sevdalısı. İlk Avrupa Şampiyonası ölümünden üç sene sonra, 1960 senesinde dört takımla düzenlenmiş…

O günden bu zamana dört senede bir düzenlenen turnuvayı dokuz ülkenin milli takımları kazanmış, en fazla kazananlar listesinde ilk iki sırada Almanya ve İspanya bulunuyor, üçer kez kazanmışlar o görkemli kupayı. Gary Lineker’a da selam çakalım bu vesileyle. “Futbol basit oyundur, 22 adam 90 dakika boyunca topun peşinde koşar ve sonunda Almanya kazanır!” demiş vaktiyle. O yüzden bu turnuvada da Panzerlerin İspanya ile birlikte favori olmasına şaşırmamak gerek…

İlk zamanlarında az sayıda takımın katıldığı turnuvanın formatı (mesela 1980 senesinde 8 takımla düzenlenmiş) zaman içinde değiştirilerek daha çok takımın katılmasına izin verilmiş. 1996’dan beri 16 takımla düzenlenen turnuva, Fransa 2016’da yeni formatıyla karşınızda; altı grup, 24 takım. Elemelere, tarihinde ilk kez Cebelitarık da katılmış. Elemelerin en farklı yenilgisini sekiz gol yedikleri Polonya karşısında almışlar. Beş ülkenin takımı tarihinde ilk kez şampiyonaya katılacak, Gareth Bale’in takımına selam olsun! Daha önce iki kez Avrupa şampiyonası düzenleyen Fransızlar (1960, 1984) aradan geçen 22 seneden sonra bir kez daha ev sahibi…

Bu turnuvada gruplarını en iyi 3. olarak bitirmiş takımlar da bir üst tura çıkmaya hak kazanacak; haliyle oynanacak maç sayısı da 31’den 51’e çıkıyor. 10 Haziran’da başlayacak turnuva 10 Temmuz’a kadar sürecek. Anlayacağınız bir aylık futbol şöleni, sevgili Tanıl Bora’nın tanımıyla “futbol müminlerinin Ramazanı”…

Turnuva olur da, maskotu, müziği, çalgısı, çengisi olmaz mı? Euro 2016’nın maskotu “Süper Victor” adında yarı çocuk, yarı süper kahraman bir Fransız bebesi. Fransa Milli Takımının renklerini taşıyan pelerini, kramponları, eldivenleri ve topuyla tam bir futbol kahramanı. Adını 2014 senesinde 107.790 kişinin katıldığı anket sonucunda almış, “Victory” (Zafer) ve “Süper” sözcüklerini bir araya getirerek Fransa Milli Takımına ilham verecek uçan bir kahraman yaratmışlar.

Maçlar 10 şehrin 10 stadında oynanacak. Parc des Princes, Vélodrome ve Municipal statları o statların en eskileri. 1938 Dünya Kupasına ev sahipliği yapmış o futbol mabetleri. 10 Haziran’daki açılış maçında ev sahibi Fransa ile Romanya kozlarını paylaşacak. Bahis meraklıları için, Türkiye’nin şampiyonluğuna 1’e 80 veriyor bahis şirketleri, turnuvanın dişli takımlarından Belçika’nın oranı ise 1’e 11. Leicester City’nin şampiyonluğundan ilham alanlar için 1’e 500 ile Kuzey İrlanda rüya gibi tercih….

Futbolun yıldızlarının sahne alacağı şöleni sakatlık ya da 23 kişilik kadroya girememe nedeniyle kaçıranlar da var elbet. Vincent Kompany, Raphael Varane ve Marco Reus sakatlıkları nedeniyle takımlarının kadrolarına alınmayanlar. İyi bir topçu adına muhtemel en büyük hüsran, o büyük şölende boy gösterememek…

Kadroya giremeyenler içinde en fazla tartışma yaratanı Danny Drinkwater’ın İngiltere Milli Takımına alınmaması. 26 yaşındaki defansif orta saha oyuncusu geçtiğimiz sezon Premier Lig’in en iyileri arasındaydı ve kaptanlığını yaptığı Leicester City ile şampiyonluk kupasını kaldırdı. Sezonun neredeyse tamamını sakat geçirmiş Jack Wilshire’ı kadroya alıp, şampiyonlukta payı büyük olanı evde bırakmak anlaşılması güç bir teknik direktör seçimi…

Şampiyonada yer almayacaklar arasında Dejan Lovren (Hırvatistan), Javi Martinez (İspanya), İsco (İspanya), Mario Balotelli (İtalya) ve Karim Benzema (Fransa) da bulunuyor…

Endüstriyel futbolun el yakan bilet fiyatlarından mustarip futbolseverler de maçlara gidebilsinler diye bilet fiyatlarını ucuz tutmaya çalışmışlar. 51 maçın 43’ünde geçerli en ucuz bilet 25 Euro (75 Lira). Toplam biletin yüzde 75’i, 24 takımın 2,5 milyon taraftarına sunulmuş, final maçının en pahalı bileti 895 Euro ama karaborsada kaça gider zaman gösterir!

Kaynak: Birgun.net