Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antep'teki canlı bomba saldırısını değerlendirdi. İstanbul'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, saldırının 12-14 yaşlarındaki bir canlı bombanın patlaması ya da patlatılmasıyla meydana geldiğini söyledi.

İstanbul'da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Bildiğiniz gibi dün Gaziantep'te Şahinbey'de bir düğün merasimi esnasında 12-14 yaşlarında bir canlı bomba, patlaması veya patlatılması neticesinde önce 94 yaralı, şuan itibariyle bu yaralıların tedavi edilenlerini bir kenara koyacak olursak şu an 69 yaralı var. Bunların 17'si ağır. 51 kişi hayatını kaybetti. Daha çok Siirtli ve Vanlı vatandaşlarımızın olduğu bir mahallede olay cereyan ediyor. Şuan itibariyle Valiliğimiz, emniyet teşkilatımız, vardıkları ilk kanaatler bir DAİŞ eylemi olduğu kanaatinde. Gaziantep'te DAİŞ'in yapılanması veya yer bulması söz konusuydu. Birçok operasyon yapılıyordu, yapılıyor. Güvenlik güçlerimizin çalışmaları çok daha yoğun bir şekilde devam edecektir. Tüm ölenlerin ailelerine şahsım ve milletim adına baş sağlığı diliyorum. Birliğimizi, beraberliğimizi daim kılmak suretiyle tüm bu terör belasının üzerine birlikte gitmemiz gerekiyor.

Bu DAİŞ olabilir, PKK olabilir. Suriye'nin belli bölgelerinde PYD/YPG olabilir. Hepsi bizim için terördür. Türkiye olarak bizler, tüm gücümüzle ve 15 Temmuz'da olduğu gibi milletimizle el ele bunların üzerine gideceğiz. Milletimiz, nerede olursa olsun tanıdığı, bildiği, burada yanlış hareketlenme var gibi bilgileri aldığı anda bunları güvenlik güçlerimize bildirmelerinde çok fayda var. En önemli istihbarat insan istihbaratıdır. Bunları mahallelerinde fark eden vatandaşlarımız emniyete bildirdikleri anda atılacak adımlar daha seri olacaktır. Bunu kimse ispiyonlama olarak değerlendirmesin. İstihbaratın en önemli ayaklarından birisi de budur.

Şu an önümüzde bulunduğumuz İBB binası 15 Temmuz'da gazi bir belediye olmuştur. Burada 17 kişi şehit oldu. Az önce görüntüleri izlediğimiz anda şok olmamak mümkün değil. TSK'nın içine sızmış, asker giysisi içerisindeki teröristlerin şu arkamızdaki sütunların arkasına sığınarak nasıl nokta atışı yaptıklarını izleyerek görme fırsatı buldum. Temenni ederim ki bundan sonra böyle şeylere rastlamayız. Bu gafiller, umarım bu yanlışı bundan sonraki süreçte yapmazlar. TSK'nın, emniyetin, yargının, kamuda bunların tamamen temizlendiğine inanmıyorum, çalışmalar devam edecek.

Siyasi partilerimizin el ele vermek suretiyle, bu Meclis'in nasıl bombalandığını biliyorsunuz, bu teröristlere karşı da inşallah gerekli kararları alacaktır.

FETO'yla ilgili gerek 15 Temmuz öncesine ait, gerek sonrasına ait 85 koli gönderdik ABD'ye. İncelemeye başladıklarını söylediler ancak tatmin edici bulmuyorum. Suçluların iadesi anlaşması olan ülkelerde eğer bunu bir taraf istiyorsa gereği yapılır. Burada açıkça ipe un seriliyor. Biz bugüne kadar ABD'nin bizden istediği suçlularda "Belge verin" demedik, istediklerini verdik. MGK'nın, hükümetimizin artık bir terör örgütü olduğuna karar vermiş olduğu, başını biz isteyeceğiz, bilgiyi vereceğiz, "gerçekten bu mudur fail" demeleri stratejik ortaklığımıza gölge düşürmektir. Çarşamba günü yapacağımız toplantıda bunları konuşacağız."

Kaynak: Birgun.net