YAŞAR AYDIN
[email protected]

Başbakan Binali Yıldırım 65. Hükümet listesini dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sundu. Tabii herkes aslında durumun böyle olmadığını biliyor. Erdoğan’ın her şeyi ile belirlediği liste yine kendi tarafından onaylanmış oldu. Binali Yıldırım’a da Erdoğan tarafından kendisine teslim edilen kabineyi okumak düştü.

Savunma Bakanı, iki gün sonra Milli Eğitim bakanı oldu, Milli Eğitim Bakanı Kültür Bakanı, Milli Savunmayı bekleyen vekil ise Bilim Teknoloji Bakanı oldu. Çoğu isim görevini son dakikada öğrendi. Liyakat ve yeterlilik gözetilmeden, Reis’e yakınlık ve hemşehricilik üzerine kurulu bu kabineyle “Ben sizin yerinize yönetirim” mesajı da verilmiş oldu.

Kabine anlamsızlaştı

Birçok bakanlık, Başbakan Yıldırım’ın denetiminde, tamamen teknik kadro ve danışmanlarla yönetilecek. Bakanlar ancak eş, dost akrabayı işe yerleştirme gibi konularla ilgilenebilecek. Tabii bir de Saray’dan gelen talimatları yerine getirme taleplerine imza atma dışında.

Dolmabahçe bedeli mi?

Kabine’de göze çarpan en önemli ayrıntılardan birisi uzun dönem Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden olan Yalçın Akdoğan’ın liste dışı kalması. Pazar günü yapılan seçimlerde AKP MKYK listesine de giremeyen Yalçın Akdoğan, HDP İmralı Heyeti ile birlikte ‘Dolmabahçe mutabakatı’ fotoğrafında yer almış, daha sonra söz konusu açıklama Erdoğan’ın hedefi haline gelmişti.

Aynı fotoğrafta yer alan Mahir Ünal da koltuğunu kaybeden bir diğer isim. Fotoğrafta yer alıp da koltuğunu koruyan tek isim ise İçişleri Bakanı Efkan Ala oldu.

Ensar götürdü!

Bir diğer dikkat çekici ayrıntı da Karaman’daki çocuk istismarı skandalıyla gündeme gelen Ensar Vakfı’nı koruyan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun liste dışı kalması. Ramazanoğlu, “Bir kere oldu diye kurumu karalamak doğru değil” ifadeleri nedeniyle CHP Lideri Kılıçdaroğlu tarafından “Birilerinin önüne yatıyor” diye eleştirilmişti. Ramazanoğlu koltuğunu Fatma Betül Sayan Kaya’ya bıraktı.

Avrupa Birliği’yle imzalanan mülteci geri kabul anlaşmasında önemli rol oynayan Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır da Kabine’de kendine yer bulamazken yerine AKP Sözcüsü Ömer Çelik getirildi.

Kabine liste dışı kalan diğer isimler ise Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş ve ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz oldu.

‘Paralel’ açıklamasıyla dikkat çekmişti

Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı da koltuğunu Mehmet Özhaseki’ye bıraktı. Böylece kabinedeki kadın bakan sayısı bire düştü. Özhaseki, “Paralel yapı ne zaman ki fabrika kodlarına döner, o zaman bu mücadele biter” açıklamasıyla dikkatleri üzerine çekmişti.

Sürpriz var mı?

Erdoğan kendi kabinesi kurarken anlaşılan o ki iki isme mecbur kalmış. Bunlardan biri herkesin konuştuğu Mehmet Şimşek. Dolar aldı başını giderken, ekonomi bıçak sırtında ilerlerken piyasalarda yatıştırıcı etki yaratabileceğini düşündüğü Şimşek’ten vazgeçememiş. İşin aslı da Şimşek bugüne kadar Reis’e çok da sıkıntı çıkarmamıştı. Bu yüzden bu durum Erdoğan’ı çok da rahatsız edecek gibi görünmüyor. Şimşek’in yerine geleceği çokça konuşulan Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak da yerini koruyarak tekrar Enerji Bakanlığı’na getirildi.

Mecbur kalınan diğer isim ise Recep Akdağ. Bir dönem cemaatler arasında yaşanan gerilimden kaynaklı derin çizik yiyen Akdağ, önce vekilliğe sonra da Bakanlığa döndü. Adı Menzilcilerle anılan Akdağ’ın bakanlığı sanılandan da önemli gibi duruyor.

Meclis grubu da sorunsuz

1 Kasım seçimlerinde AKP’de oluşan Meclis grubunda Menzilciler sürekli gündemde kaldı. Sayılarının 20 civarında olduğu, Hoca ile birlikte hareket ettiği ve başta başkanlık olmak üzere Erdoğan’ın bazı taleplerine soğuk durdukları yazıldı çizildi. Recep Akdağ’ın bakan olması bu meseleyi çözmeye dönük önemli bir Erdoğan hamlesi olarak duruyor. Meclis aritmetiğinde bir oyun bile önemli olacağı önümüzdeki günlerde AKP ve Erdoğan için en önemli tehdit blok hareket etme yeteneği olan bir grubun varlığı olacaktı. Akdağ’ın bakan yapılması ile kırgınların birlikte hareket edebileceği son grup da Erdoğan’ın yanına geçmiş oldu. Üstelik uygulanan sağlık politikasında milim değişiklik olmadan.

Parti yönetimi kabineden önemli

AKP son kongresi ve sonrasında açıkladığı kabine de gösterdi ki parti örgütü ve yönetimi Erdoğan için daha önemli. Bu nedenle kabine çok teknik bir mesele olarak kaldı. Parti yönetiminin şekillenmesinde bölgelerin temsilini gözetme, eski yeni dengesi, örgütü tanımak gibi kriterlerin neredeyse hiçbiri kabinede aranmadı. O yüzden bakanların bazılarının isimlerini öğrenmemiz bile zaman alacaktır.

Dışarıda kalanlar ne yapacak?

İlk olarak parti yönetiminden sonra da kabineden dışlanan isimler var. Bunlardan bazıları ile yol ayrımı çok daha derin ve bir daha partide önemli bir göreve gelmesi beklenmiyor. Bu isimlerin kısa sürede harekete geçmesini de kimse beklemiyor.

******

‘Rüşvet alan hapse girmesin’ dedi, terfi etti

Binali Yıldırım’ın açıkladığı 65. hükümetin kabine listesinde göze çarpan isimlerden biri Başbakan Yardımcılığına atanan Veysi Kaynak.

Maraş Milletvekili Veysi Kaynak, 2010 yılında TBMM’ye sunduğu rüşvetle ilgili yasa teklifi tartışmalara neden olmuştu. Kaynak, teklifinde çok sayıda milletvekili hakkında dokunulmazlık fezlekesi düzenlenmesine, birçok belediye başkanının da hakkında dava açılmasına neden olan “görevi kötüye kullanma” suçunun kapsamının genişletilmesini isterken, ceza alt ve üst sınırlarınınsa aşağı çekilmesini teklif etmişti. Teklife göre kamu görevlileri üst sınırdan ceza alsa bile cezalar ertelenebilecekti.

*******

Her sözü ‘bağlılık’ mesajı

Başbakan Binali Yıldırım, 65. Hükümeti açıklamasının ardından AKP Meclis Grup Toplantısı’nda konuştu ve Hükümet Programı’nı açıkladı. Yıldırım’ın konuşmasında da Hükümet Programı’nda da Erdoğan’a bağlılık mesajı vardı.

‘Davan davamızdır’

Davutoğlu’ndan görevi devraldıktan sonra ilk grup konuşmasını yapan Yıldırım, Erdoğan’a “Yolun yolumuzdur, davan davamızdır, sevdan sevdamızdır” diye seslendi. “Artık seçimle işbaşına gelmiş cumhurbaşkanının milletiyle ilişkisindeki fiili durumunu Anayasaya uygun hale getirmek partimizin en önemli işidir, boynumuzun borcudur” diyen Başbakan, “Bu sadece cumhurbaşkanımızın işi değil Türkiye’nin gelecek işidir” ifadelerini kullandı.

‘Terörle mücadele’yi en önemli hedef olarak belirleyen Yıldırım, “Silahların tamamen ortadan kaldırılması sağlanıncaya kadar operasyonlar sürecek” dedi.

Türkiye’nin birçok sorunu olduğunu söyleyen Yıldırım, yeni hükümette AKP’nin nasıl bir politika izleyeceğine ilişkin olarak, “Yapacağımız çok basit. Dostlarımızın sayısını artıracağız, düşmanlarımızın sayısını azaltacağız. Çünkü biz tarih boyunca hep ezilenlerin, mazlumların yanında yer almış bir milletiz” diye tarif etti.

‘Artık gün bugündür!’

Aynı güne bütün prosedürü sığdıran Yıldırım’ın açıkladığı Hükümet Programı’nda da ‘başkanlık’ hedefi dikkat çekici bir yer tuttu. “Artık gün bugündür” söze giren Başbakan, “Yeni anayasa başkanlık sistemi de dahil olmak üzere yeni yönetim sistemini belirleyecek değişiklik, 26. yasama döneminde AK Parti yönetimi olarak en öncelikli konumuz olacaktır. İlk defa millet iradesiyle gerçekleştirilecek anayasanın yapımında diğer partileri de görmeyi bekliyoruz yanımızda” dedi.

“Bölücü terör örgütü, paralel terör örgütü başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadele devam edecek” diyen Yıldırım, “Milletimizin birliğine, kardeşliğine halel getirecek gayrimeşru oluşuma izin verilmeyecek. Terör belası Türkiye’nin gündeminden kesinlikle çıkarılacaktır” ifadelerini de kullandı.

********

AKP MYK açıklandı

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin genel merkezindeki basın toplantısında Merkez Yürütme Kurulu’na (MYK) getirilen isimleri açıkladı. Genel Sekreter’in Abdülhamit Gül olduğu MYK listesinde şu isimler yer aldı: Hayati Yazıcı, Mustafa Ataş, Ahmet Sorgun, Cevdet Yılmaz, Mehmet Mehdi Eker, Öznur Çalık, Erol Kaya, Şaban Dişli, Mehmet Müezzinoğlu, Vedat Demiröz, Nükhet Hotar, Yasin Aktay, Çiğdem Karaaslan.

Kaynak: Birgun.net