ERK ACARER
[email protected]

@eacarer

Fatih’e bağlı Ayvansaray semtinde tanık olduklarımız; savaşın hem acı hem da trajikomik taraflarıyla ilgili bilgi veriyor. 2011 yılında Suriye’de başlayan iç karşıt cephelerde birbirleriyle bir süre savaştıktan sonra Türkiye’ye gelmek zorunda kalanlar, burada ilginç bir şekilde birbirlerine tutunuyorlar. Kimisi Beşar Esad’çı, kimisi başından beri ÖSO’yu desteklediğini anlatıyor.

Ancak, Türkiye’deki kaderleri ortak! Üstelik birbirlerine yardım ederek, ellerindeki avuçlarındakileri paylaşarak, hayata tutunmaya çalışıyorlar. Mesajları da ortak ve düşündürücü: “Savaş çok kötüdür. Biz, bunu göremedik. Bizlerin durumuna bakıp ülkenizin kıymetini bilin. Sizi oyuna getirmek isteyenlere inanmayın!”

BİR YANDA AHMED AİLESİ

Ahmed ailesi, 3 sene önce Türkiye’ye geldiğini anlatıyor.Esad karşıtı olduğunu, ÖSO’ya destek verdiğini gizlemiyor. Evin reisi Salih Ahmed, bizzat savaşın içinde yer aldığı için yaralandığını aktarıyor. Yürümekte zorlanıyor. Aile, Ayvansaray’daki yıllanmış bir apartmanının en üst katında iki göz odada dokuz kişi oturuyor. Hem odalar hem de tuvalet ve yemek yapılmak için kullanılan yer perdelerle ayrılmış durumda. 11 yaşındaki Azize, artık Türkçeyi konuşabiliyor. “Savaş kötüdür, bir bitse de ülkemize dönebilsek” diyor.

DİĞER YANDA HACI AİLESİ

Hemen karşı binada, Hacı ailesi yaşıyor. Onlar Esad’ı desteklediklerini dile getiriyor. Mafe Hacı’nın iki küçük çocuğu var. “Biri Türkiye’de doğdu diyor. Kocası Aslan Hacı, inşaatlarda çalışarak yaşamını sürdürüyor. Hacı ailesinin anlattıkları da düşündürücü: “Ne olduğunu bile anlamadık. Kendimizi bir çatışmanın içinde bulduk. Ortada savaştık, burada arkadaş olduk.”

Ahmed ve Hacı aileleri üzerinden yola çıkılarak kısa bir özeti yinelemek mümkün… Suriye’de karışı karşıya savaşanların, Türkiye’de kardeş olduğuna tanıklık ediyoruz. Kocaları Suriye’de savaşan ‘öte tarafta’ birbirine düşman iki aile… Sonrası mı? Ayvansaray’ın sokaklarında sığınmacı çocuklar koşturuyor. Sabah Ahmed’in elinde bir tabak, ‘düşmanı’ Mafe Hacı’nın kapısını çalıyor.

‘AYNI DURUMA DÜŞMEYİN'

Artan şiddetin ardından batıya göçüp sığınmacılarla aynı apartmanda kalan bölge halkı da var. Öte yandan mahallede Romen vatandaşlarımızın yaşadığına da tanıklık ediyoruz. Yaşlı bir kadın öfkeyle yürüyor. “Anlatın her şeyi; geldiler, ev kiraları arttı. Hiçbirini istemiyoruz. Kavga dövüş bitmiyor." Umutsuz havayı, 16'sındaki Dilan’ın sözleri dağıtıyor. İsmi bir Kürt adı ama kendisi Bursa’dan İstanbul’a göçmüş bir Roman ailesinin kızı. "Ne yapıyorsun" sorusuna; “Çekirdek çitliyorum abi” yanıtını veriyor. Okulu bıraktığını söylüyor. Peki bir iş… Gülüyor; “Aslan gibi abilerim var be…” Dilan yaşlı kadına kızıyor: “Ne yapsınlar, ülkelerine bomba düşmüş…”

Artan mülteci sorunu bir yana… Şimdilik Dilan’la birlikte Hacı ve Ahmed ailelerine kulak vermeli:"Bu insanlar ne yapsın, savaş kötüdür, ülkenize sahip olun!”

Kaynak: Birgun.net