YAŞAR AYDIN

Bülent Arınç’la başlayan Hüseyin Çelik’le devam eden ve son olarak da Abdullah Gül’ün sahne alması ile iyice seyirlik haline gelen AKP içindeki kavgada geçici bir ateşkes sağlanmışa benziyor. Adı üzerinde “geçici ateşkes” ve Ankara kulisleri bize daha da şiddetli bir kavganın çok da uzak olmayan bir tarihte yeniden su yüzüne çıkmasının sürpriz olmayacağını söylüyor.

‘Biz ölmedik’ mesajı
Erdoğan özellikle 1 Kasım seçimlerine giden süreçte tüm yönetimi eline aldı, parti içerisindeki farklı seslere tahammülü olmadığını gösterdi. Erdoğan’ın bu tavrına Sarayın trolleri, ‘havuz’daki kalemşorlar da eklenerek rahatsızlık ifade etmeye kalkan herkese özellikle de ‘eskilere’ saldırdı. Arınç’ın çıkışı kulislerde tüm saldırılara karşı “Biz daha ölmedik” mesajı olarak okundu. Hüseyin’in Çelik’in de açıklamaları ile katıldığı çıkış Arınç’ın da beklemediği kadar ilgi gördü ve bu Erdoğan’ı rahatsız etti.

‘Ne yapıyorlar?’
Erdoğan-Gül görüşmesi bu çıkışın hemen sonrasında yaşandı. Daha önce planlanmasına karşı yapılmayan bu görüşmenin Erdoğan’ın davetiyle belirlenen zamanlaması manidar bulundu. Erdoğan’ın daveti Ankara kulislerinde esas olarak Gül’ü yanına alma hamlesi olarak yorumlandı. Toplantıda bolca dış politika konuşulmuş ve üstü örtülü de olsa Erdoğan’dan Gül’e “dış politikada üst akıl ol” mesajının gittiği söyleniyor. Gül’ün ise bu teklifi nazikçe reddettiği sızan bilgiler arasında.
Toplantıdan sızan bir başka bilgi de Arınç’ın açıklamalarının konuşulduğu. Erdoğan’ın Gül’e, “Bu adamlar ne yapıyor?” çıkışına Gül’ün de troller ile kalemşörleri kastederek “seninkiler de aynısını yapıyor” karşılığını verdiği konuşuluyor.
Saray’daki görüşmeden sonra İkili arasında geçici bir barışın sağlandığı kulislere yayıldı. Gül’e yakın isimlerden gelen “Görüşme öncesi bulunduğu noktada hala” açıklamaları bunun uzun sürmeyeceği yorumlarına yol açıyor.

Güçlü itiraz gelebilir
“Erdoğan’la eskiler arasında yaşanan gerilim”, AKP içerisindeki gerçek çatışmanın yaşandığı cepheden dikkatleri bir süreliğine de olsa uzaklaştırdı. Bu kavganın geldiği boyutla ilgili konuştuğumuz bir AKP’li, Erdoğan’ın Gül davetini bile Davutoğlu’na bir mesaj olarak yorumladı. Erdoğan’ın Davutoğlu’nun 2019 yılına kadar hükümetin başında kalmasına çok sıcak bakmadığı artık bir sır değil. Her yeni hamlede parti içerisinde pozisyonunu güçlendiren ve Erdoğan’ın başkanlığına sıcak bakmadığı bilinen Davutoğlu’nun çok değil bir yıl sonra daha güçlü itirazlar yapabileceği söyleniyor.

Suyun başındaki isim
AKP hükümet etme gücünü esas olarak kullandığı ve kullandırdığı ekonomik kaynaklardan alıyor. Ve bugün itibarıyla suyun başını tutan Davutoğlu artık eskisinden daha güçlü. Davutoğlu’nun Meclis Gurubu’nda belli bir ağırlığı var. Yeni kaynaklarla güç arayışlarını yerel yönetimlere doğru ilerleteceği yönünde emareler var. Bu ise AKP açısından yeni bir gerilim kaynağı potansiyeli taşıyor.

Davutoğlu medyası
‘AKP medyası’ ya da ‘Saray medyası’ çok fazla duyduğumuz bir kavram ve Davutoğlu’na yeterince yer açmadığı bir başka gerçek. Bir iki gelişme Davutoğlu’nun bu durumu değiştirmeye dönük adım atacağının habercisi gibi. Yeni Yüzyıl gazetesinin yayın hayatına başlaması çıkması ve yayın politikası, Yeni Şafak Gazetesi’nin çizgisi ve çok konuşulmayan (Taraf gazetesini çıkaran) Alkım Kitabevi ziyareti etmesi Davutoğlu’nun da bu alanı boş bırakmayacağını gösteriyor. TRT’den başlayarak da yazılı basını bazı televizyon kanallarının takip etmesi bekleniyor.

Başkanlık kırılması?
Davutoğlu’nun parti içinde güç kazanmasının Erdoğan’da tedirginlik yarattığı bir gerçek. Başkanlık ve Anayasa dayatması da bu tedirginliğin sonucu olarak görülüyor. Bu dayatmanın esas olarak AKP’ye yapıldığını gazetemizde de yazmıştık. Erdoğan’ın partiye referandum çağrısı arkasından, Davutoğlu’na “Başkanlığı desteklemezsen patron seninle uğraşır” mesajının da ulaşmış olduğunu yakın zamanda öğrendik. Davutoğlu’nun son birkaç gündür başkanlığa destek açıklamalarının da bu uyarının sonrasında gelmesi de manidar. Davutoğlu bu açıklamalara rağmen hesabını başkanlığın çıkamayacağı noktasında yapıyor. MYK üyelerine “Açıktan karşı çıkan konuşmalar yapmayın, Başkanlık Meclis’ten geçmez. O nedenle karşı görünüp de kendimizi hedef haline getirmeyelim” mesajı verdiği kulislerde konuşuluyor.

Kavganın nedeni
Kuşkusuz dış politika, ekonomi, Kürt meselesi gibi konularda Erdoğan’la Davutoğlu arasında bazı görüş ayrılıkları var. Ama bunların hiçbiri çatışmayı bu boyuta getirecek düzeyde değil. Temel mesele ise başkanlık. Bu aynı zamanda “Türkiye’yi kim ve nasıl yönetecek?” sorusunun da karşılığı olacak. Davutoğlu ve ekibi varlıklarını anlamsız hale getirip oyun dışına çıkaracak bu gelişmeye ayak diretiyor. Bu aynı zamanda eskiler için de geçerli. Kavganın büyüğünün başkanlık talebinin rafa kalkmasından sonra başlaması bekleniyor. Yani rölantide geçecek 2016’dan sonra tufan 2017’de.


Kaynak: Birgun.net