YAŞAR AYDIN

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Genel Kurulu bugün başlıyor. 45. Olağan Genel Kurul öncesi BirGün'e konuşan EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil AKP karanlığına karşı TMMOB ve bağlı odalar olarak önemli bir sınav verdiklerini söyledi. Yeşil, “Şimdi çok daha zorlu bir süreçte, daha büyük bir sorumluluğumuz var. Ama biliyorum ki demokrasi güçleri ile birlikte bu sürecinde üstesinden geleceğiz” dedi. Söyleşimizden satırbaşları şöyle:

Acılarımızdan Başkanlık çıkarmak istiyorlar
Genel Kurulumuzu yaptığımız bu dönemde öyle günlerden geçiyoruz ki, sözlerin anlamsızlaştığı büyük acılar içindeyiz. Canlı bombalar, bomba yüklü araçlar patlıyor. İnsanlar sokağa çıkamaz hale geldi. İnsanın insana acımadığı bir vahşet ortamındayız. Ölüm kol geziyor. Gencecik insanlarımız toprağa düşüyor, acı tarifsiz. Bu ortamda dahi insan hayatı üzerinden ahkam kesiyorlar, sanki iktidarda değillermiş gibi sorumluluğu üzerlerinden atmaya çalışıyorlar. Yandaşları ise terörle mücadele edebilmek için başkanlık sistemi gibi güçlü bir yönetim kurulması gerektiğini dahi söyleyebilmekte. Acılardan kendisi için Başkanlık çıkarma uğraşına giriyor.

Baskı her yerde
Türkiye, iki kişi bir araya geldiğinde dahi dinlenme korkusunun yaşandığı bir ülke oldu. İhbarcılık, gizli tanık ifadeleriyle dava kumpasları kuruldu. AKP sürekli yeni düşmanlar yaratarak iktidarını perçinlemeye çalışıyor, kendisinden taraf olmayan herkesi düşman ilan ediyor. Medya; neredeyse tamamen iktidarın egemenliği altına alınmıştır. Mesleğinin gereğini yerine getirenler tutuklanmakta, haklarında hapis cezaları verilmektedir. Akademisyenler sorgusuz sualsiz gözaltına alınabiliyor, “Çocuklar ölmesin” diyenler, barış isteyenler hedef haline getiriyor. Sanatçılar yaptıkları açıklamalar, sosyal paylaşım sitelerindeki mesajları nedeniyle fişlenip işten attırılıyor. Rant ve talan düzeni; kentleri, kırları, madenleri, sularımızı kuşatmıştır. Soma’da, Yırca’da, Cerattepe’de olduğu gibi halkın yaşam hakkını savunmasına karşı en ağır saldırılarla müdahale ediliyor.
AKP döneminde kadınlara yönelen ve giderek dozu artan taciz, tecavüz ve fiziksel şiddetin yanında eğitim ve çalışma haklarına yönelen sözlü şiddet uygulamaları arttı. Bu şiddet ortamı iktidarın politikalarından dayanak bulmaya devam ediyor.

Dini kurallarla ülke yönetimi
Yaşam koşullarımız dini kurallara, hatta bir mezhebin inançlarına göre ayarlanmaya çalışılıyor. Çağdışı yönetim şekilleri gündeme getirilip hilafetten dahi söz etmek normal karşılanıyor. Toplumun din kurallarına göre yönetilmesinin hazırlıkları yapılıyor. Dini özgürlük diye diye, insanların her türlü yaşam hakkı, özgürlükleri bir bir yok ediliyor. Bu anlamı ile gericiliğe karşı laiklik mücadelesi her zamankinden daha fazla önem kazandı.

AKP TMMOB’yi hedef gösteriyor
AKP, hukuka ve kamu yararına aykırı projelere karşı dava açan; haklılığı da yargı kararlarıyla kanıtlanan odalarımızı hedef alan düzenlemeler peşinde. Etkinliği çeşitli yollarla kırılmaya çalışılan TMMOB ve bağlı odalarının hedef haline getirilip her türlü muhalefetin sesi korku, baskı, şiddet politikalarıyla sindirilmeye çalışılırken; yılmadan ayakta duran; doğrular için mücadele eden EMO’nun direnci her türlü takdiri hak ediyor. Bu mücadeleyi yükselterek sürdüreceğiz.

Enerji politikalarına karşı mücadele
AKP enerji alanında tam bir yıkıma imza attı. Enerjide dışa bağımlılığımız arttı. 2015 sonunda elektrik üretimindeki ithal kaynak payı yüzde 53. Dahası dış kaynak bağımlılığımızı artıracak ithal kömür gibi yatırımlara geçit verilip, nükleer dışa bağımlılığın çözümü gibi sunulmaya çalışılıyor. Oysa nükleer enerji dışa bağımlılığın çözümü değil, bizatihi artırıcı bir etken olacaktır.

Enerjiyi çiftlik haline getirdiler
Enerji, gizli ya da açık şirketlerin kuralsız, iktidarla kurdukları ilişkiler dahlinde diledikleri gibi at koşturdukları bir alan haline getirildi. Enerji Bakanlığı koltuğuna, Cumhurbaşkanı’nın özel bir şirketin genel müdürlüğünü yapmış damadının oturtulmasıyla yandaş tartışmaları çıktan kabineye taşınmış oldu.

AKP iktidarlarında, kullanıcıların sırtına bindirilen yük sürekli artırıldı. Dağıtım özelleştirmelerinin ardından piyasadaki “komisyoncular” arttı. Aynı holdinge bağlı olmalarına rağmen dağıtım ve perakende satış şirketleri ayrıştırılarak, ayrı kazanç kapıları yaratıldı. İktidar şirketlere her türden “kolaylığı” gösterdi. Ama sıra kalkınmada öncelikli iller, hastaneler ve okullara sübvansiyonlu elektrik hizmeti sunumuna gelince buna “hayır” dedi. Çiftçilerin doğrudan destekleme ödemelerine dağıtım şirketleri adına el konularak, devlete “çek-senet mafyası” gibi tahsilatçılık yaptırıldı.

AKP, yurttaştan alıp şirkete verdi
Dağıtım özelleştirmelerinden 13 milyar dolar gelir elde etmekle övünen iktidar; yalnızca kayıp ve kaçak bedeli olarak 2006-2014 arasında yurttaşlardan 33 milyar lira tahsil ettiğini itiraf etti. 2015 yılının son gününde yüksek kayıp ve kaçak oranlarına sahip şirketlere “aferin” denilerek, imtiyazlı statü yaratıldığını siz de yaptığınız haberlerle biliyorsunuz.

Hepsi tanıdık
Bu uygulamadan yararlanacak şirketlerden biri Enerji Bakanı Albayrak’ın genel müdürlüğünü yapmış olduğu Çalık Holding’in ortak olduğu Aras dağıtım şirketi. Diğeri Türk Telekom özelleştirmesinde AKP iktidarıyla ilişkisiyle ülke gündemine oturan Abdullah Tivnikli’nin ortak olduğu Dicle Elektrik Dağıtım şirketidir. Diğer şirket de TÜRGEV için Mardin’de imam hatip yaptıran Türkerler Holding’in sahip olduğu Vangölü Elektrik Dağıtım’dır.

Mücadeleye devam
Hem ülkenin siyasal tablosu hem de mesleğimizi ilgilendiren konularda durum çok iç açıcı değil. Meslek örgütlerine her zamankinden daha fazla görev ve sorumluluk düşmektedir. Bilimin öncülüğünde kâr hırsına karşı kamunun çıkarlarını savunarak, mühendisliğin ve meslektaşlarımızın haklarını korumak için mücadeleye devam edeceğiz. EMO, 52 bini aşkın üye sayısı, 14 şubesi, 66 il, 47 ilçe temsilciliği, 1 mesleki denetim bürosu, 226 işyeri temsilciliğiyle büyük bir örgütlenme. Bizler faşist ve gerici uygulamalara karşı dimdik ayakta duracağız. Kentlerimize ve kırlarımıza sahip çıkacağız. Rant ekonomisine karşı kamunun çıkarlarını savunacak, özgürlük, barış, demokrasi ve laiklik mücadelesini her daim her ortamda sürdürme kararlılığı içinde olacağız.

Kaynak: Birgun.net