SEMİH GÜVEN
[email protected]
@semihguvenn

Darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL kapsamında kamu kurumlarının özelleştirilmeye açılmasına tepkiler sürüyor. CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, Cemaat'in darbe girişimi sonrası hükümet tarafından atılan Varlık Fonu, Varlık Barışı ile kamu kurum ve kuruluşlarının özelleştirilmesi adımlarının kamuoyunda rahatsızlık yarattığını belirtti. Gülen Cemaati ile mücadelenin Türkiye'nin 'bağırsaklarını temizlenmesi' adına çok önemli bir süreç olduğuna işaret eden Erdem buna karşın AKP'nin devleti ele geçirici bir zihniyetle davrandığını söyledi. Erdem, "FETÖ ile mücadele önemlidir ama mücadele adı altında yapılan bazı işlerin de büyük sorunlar yaratacağı bir gerçektir. Varlık Fonu ile birlikte devlete ait son 111 kurum satışa çıkartıldı. Şunu sormak lazım: OHAL olan bir ülkeye yatırım yapılır mı? Yapılmaz. E kim alacak bunları? Yabancı gelip bunları satın almaz. Bu yüzden özelleştirme adımı şu anlama gelir, hükümet bu kurumları kendisi satın alacak. Varlık Barışı'yla birlikte kendi işadamlarına ya da yurt dışındaki para kaynaklarına bu kurumları satın aldırıp ardından devleti bir anonim şirketine dönüştürecekler. Devleti şirketleştirip şirketin tapusunu alma peşindeler" diye konuştu.

FETÖ'nün zihniyeti...

Özelleştirmelerin OHAL zamanında yapılmasının manidar olduğuna işaret eden Erdem, çıkarılan Varlık Barışı ve Varlık Fonu ile ilgili olarak, "Zaten piyasayı sübvanse edecek ve Arap parasını piyasaya sokacaklarken bir taşta iki kuş vuralım diye düşünüyorlar. Kurumları da satın almış olalım diyorlar. Bunun üzerinden parayı sokmuş olalım, kurumlar da bizim olsun, buralardaki kadroları da biz tamamen kendimiz oluşturalım, kadrolaşalım, devleti ele geçirelim hesabı olduğunu görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Erdem, hükümet tarafından atılan adımların Gülen Cemaati'nin devleti ele geçirme zihniyeti ile benzer olduğunu söyleyerek, "Madem devletin ele geçirilmesinden rahatsızız o zaman sen neden devleti ele geçirmeye çalışıyorsun. Tam tersi mutabakat oluşturmak, devletin liyakat esasına göre kurulmasını sağlamak, devleti olabildiğince tarikatlardan cemaatlerden arındırmak gerekiyorken Varlık Fonuyla birlikte devlet kurumlarını satıp içini kendi istediği gibi doldurup o kurumları satın alıp devleti AKP'nin tapulu malı haline dönüştürmek gibi bir eğilim görülüyor. Toplum olarak bunun karşısında olmamız gerekir" dedi.

TEKEL'i, Telekom'u hatırlayın

Devletin kurumlarının kimsenin değil, tüm halkın olduğuna işaret eden Erdem, özelleştirmelere karşı olduğunu belirtip geçmişte yaşanan özelleştirme örneklerini işaret etti. Erdem, "Hatırlayın TEKEL'i, Telekom'u 1 senede ettiği kâr karşılığında sattık. Niye satıyoruz, deli miyiz! Durumdan çok endişeliyim. Özelleştirmeye ABD, AB'den bir tane yatırımcı bulamazlar. Buradaki amaç kendi yurtdışına çıkardıkları paralarla devleti satın alıp bunun üzerinden de devleti bu şekilde tahkim etmektir" dedi.

Kaynak: Birgun.net