NURCAN GÖKDEMİR- [email protected]

Kızılay’da 13 Mart akşamı yaşanan katliamda yaşamını kaybedenlerden birisi de evine gitmek için durakta otobüs bekleyen Destina Peri Parlak’tı. Ankara Ayrancı Anadolu Lisesi’nde okuyan Destina Peri Parlak’ın babası Ahmet Metin Parlak, annesi kendisine 2 aylık hamileyken geçirdiği bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetmişti. Tek başına kızını 16 yaşına kadar büyüten emekli öğretmen Hacer Peri Parlak, onu ülkenin içine sürüklendiği savaşa kurban verdikten sonra hissettiklerini yazdığı bir mektupla paylaştı.

Hacer Peri Parlak’ın mektubu:
“Ben Hacer Parlak. 16 yaşında başkentin kalbinde patlayan bombayla çocuğu katledilen pek çok anneden biriyim. Belki pek çoğunuz duydunuz, ben kızım Destina Peri’yi babasız büyüttüm, 2 aylık hamileyken bir trafik kazasında kaybettim eşimi. Her şey çok zordu benim için ama kızım için tutundum ben yaşama. Hep sevdim insanları, hep dokundum onlara, kızıma da bunu öğrettim. Ayrım gözetmeksizin sevdik biz insanları. Sadece Türkiye’de değil dünyanın neresinde olursa olsun ağlayan tüm annelerin acısını içimizde taşıdık. İnsan olmak da böyle bir şey değil midir, yüreği yanan her bir anneyle empati yapmaya çalıştım, ölen-öldürülen her çocuğun yasını tuttum içimde. Yok edilen insanların arkasından kurulan, öldürmenin haklılığını savunan ‘ama’ ile başlayan cümleleri dehşetle dinledim hep. Ve bir gün hiç hazır olmadığımız bir anda o acı bizim evimize düştü. İnsanları, hayvanları, doğayı çok seven Destina Perim, ne için olduğunu hala anlayamadığım bir ateşin içinde kaldı. Araya adamlar koyarak olaydan yaklaşık 8 saat sonra Destina Perimin yaşamadığını öğrendik. Yakınlarım beni Destina’nın vücut bütünlüğünü koruduğunu söyleyerek teselli etmeye çalıştı. Ne acıdır ki ben de Destina Perimin bedeni paramparça değil, diye sevindim.

Acım büyük ama öfkem çok daha büyük. Birileri sırça saraylarından bizim terörle yaşamaya alışmamız gerektiğini söylüyor, bizim taptaze fidanlarımızın yok edilmesine sessiz kalmamızı dayatıyor. Günlerdir kendime soruyorum: Neden hep bizim çocuklarımız ölüyor? Teröre ve ölümlere alışmayacağız, ülkedeki hiçbir savaşın bizim savaşımız olmadığını biliyoruz. Çocuklarımızı katliamlara kurban vermediğimiz, barış ve sevginin hakim olduğu bir ülke inşa edebilmek için üstümüzdeki ölü toprağını atıp hepimizin elini taşın altına koyması gerekiyor. Değilse sıra hepimize gelecek, ateş hepimizin evine düşecek. Sesimizi yükseltip, yüreklerimizi yan yana koyarak teröre barikat olalım. Bizi yönetenlerin sıradan insanlar gibi terörü lanetleyip, kınamalarını değil sorumluluğun gereğini yerine getirip istifa etmelerini istiyoruz. Benim nezdimde, bombayı patlatanlar kadar, onlara bu ortamı hazırlayanlar ve engel ol-a-mayanlar da SUÇLUDUR!!!

Unutmayın ki anaların öfkesi ve ahdı sizleri bir an yalnız bırakmayacak! Destinalarımızı kalbimizde gururla taşıyacak yaşatacağız ama suçluları asla AFFETMEYECEĞİZ!!!
Destina Perilerin ağız dolusu o kocaman gülüşleri bizlerin geleceği, sebebi olanların ise kabusu olsun!!!”

Kaynak: Birgun.net