Partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hakim ve savcıların görev yerinin değiştirilmesine ilişkin "Yeni taze bıyıklı Adalet Bakanı işi gücü bırakmış, 3726 hakim ve savcı ile uğraşıyor" dedi.

Demirtaş, Özgür Gündem'de 1 gün süren nöbetçi genel yayın müdürlüğü sırasında yaptığı haberler gerekçe gösterilerek 'terör örgütü propagandası' suçlamasıyla tutuklanan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TiHV) Başkanı Prof. Şebnem Korur Fincancı'ya ilişkin olarak, "Cizre'deki katliamların raporlanması için çalışmalar yürütmüştü. Saray'daki bundan rahatsız oldu. Bugüne kadar canını sıkmış herkesi kara listeye almış. Yoksa hiçbir hukukçu savcı ve hakim böyle bir dosyadan tutuklama çıkmayacağını çok iyi biliyor" diye konuştu.

Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın mülteci politikasını eleştirerek, "Kendisi insan sever değil, para sever" dedi. Demirtaş, Avrupa'nın yolunu tutan mülteciler hakkında "Avrupa'ya şantaj yapmak için insanlık dramları yaratarak kabul etti bunca mülteciyi. Milyonlarca mülteciyi Avrupa'ya süren kendisidir" diye konuştu.

Partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşan Demirtaş'ın açıklamasından satır başları şöyle:

Dünya Mülteciler Günü için öncelikle ülkemizdeki mültecilerin durumuna bakalım. Dünyada 24 milyon mülteci ülkelerinden uzakta. Bunların 3 milyonu da Türkiye'de. Ancak çok azı AFAD'a bağlı kamplarda kalanların sayısı çok az. Bugüne kadar sağlıklı bir mülteci politikası oluşturmayan AKP ve Saray'daki zat 3 milyon insanı neden aldı ülkeye. Kendisinin insan sever olmadığını para sever olduğunu hepimiz biliyoruz.

Saray'daki zat, Suriyeli göçmenleri kabul ederek Suriye'nin geleceğinde müdahale etmekte hak görebilmek için bu kadar mülteciyi kabul etti.

Avrupa'ya şantaj yapmak için insanlık dramları yaratarak kabul etti bunca mülteciyi. Milyonlarca mülteciyi Avrupa'ya süren kendisidir.

Mültecilerden Türkiye içerisinde nüfus politikasında kullanmak için bunca mülteciyi. Maraş'ta ve diğer kentlerde Alevilerin olduğu yerlerde kamp kurması da bundandır.

Mültecileri ucuz iş gücü olarak kullanmak için bunca mülteciyi kabul etti ülkeye. Bu adamın mülteci politikası bu.

Bu insanlar geldikçe iç ve dış dizaynı için kullanmak için mültecileri kabul etti. 10 milyon Euro kullandığını söylüyor külliyen yalan. Kayseri pazarlığıyla bu insanları uluslararası pazarlık haline getiriyorlar.

Oradan getirilen insanların bizden ne eksiği var?

Bunlar belli ki sadece Özgür Gündem ile dayanışma için tutuklanmadılar. Saray'daki zat'ın elinde bir liste var. Şebnem hanım Cizre'deki katliamların raporlanması için çalışmalar yürütmüştü. Saray'daki bundan rahatsız oldu. Bugüne kadar canını sıkmış herkesi kara listeye almış. Yoksa hiçbir hukukçu savcı ve hakim böyle bir dosyadan tutuklama çıkmayacağını çok iyi biliyor.

Özgür Gündem ile dayanışmayın' diyor. Cizre'de, Silopi'deki savaşınızı yazdığı için mi rahatsız oldunuz. Beğenmeyebilirsiniz o zaman yapacağınız okumamaktır.

Firuzağa'da insanlara saldırdılar, tehdit ettiler. Ama kimse tutuklanmadı. Firuzağa'da yaşananları biz yapsak hapisten çıkamayız. Ama oradakileri serbest bıraktılar. Ama Şebnem hocaya kelepçe taktılar. IŞİD'in askeri sorumlusunu yakaladılar bu ülkede ama kelepçesiz götürdüler adliyeye...

Dayanışma içinde bulundu diye aydınları, akademisyenleri tutuklayamazsınız!

Bu yeni taze bıyıklı Adalet Bakanı işini gücünü bırakmış, insanlarla uğraşıyor. Hakim ve savcıların yerlerini değiştirmekle uğraşıyor.

Öküz ölüp ortaklı bitince ellerinde hakim savcı kalmadı

Kendilerine yakın avukatları hâkim savcı olarak atadılar. Cemaatle öküz ölüp ortaklık bitince, ellerinde hâkim savcı kalmadı. Bunlar bugün kantarın ayarını bozuyorlar ya ama bugün ayarını bozduğun kantar yarın seni tartar. Devlet bir kişinin bir partinin malı mülkü değildir. Tek partili dönemi de gördü bu ülke ama bu kadar hoyratlık yoktu. Geçmiş yıllarda hırsızlık, yolsuzluk, adam kayırma vardı çünkü insanlar utanıyordu. Ama şimdi aleni yapıyorlar ve bunu aleni yapıyorlar. Hangi sendikaya üye olman gerektiğini, hangi derneğe üye olman gerektiğini söylüyorlar. Çünkü devlet artık AKP'dir, AKP'nin malı mülküdür. Bunları yaparken basının ve medyanın günahı olmaz olur mı? En büyük suç ve günah havuz medyasınındır. Büyük paralarla insanlara yalan söylüyorlar.

Başbakan'ın yetkisini alıp Saray' verdiler. Harcamaların arttığı dönemi örtülü ödenekle mitingler yapmıştı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde devletin parasını siyasi faaliyetlerine, kirli işlerine, trollere harcadı. Bu paralar Avrupa'dan Amerika'dan gelmiyor. Halkın verdiği vergilerle geliyor. Şu en son ABD'ye yaptığı ziyarette 2 Trilyon para harcadı. Orada neyle karşılaştığını da gördük. İnsan 2 trilyona kendisini ancak bu kadar rezil eder. Bizim paramızla kendini rezil etme istiyorsan biz seni bedavaya rezil ederiz. Dikta rejimlerine geçişler böyle oluyor işte. Belediyelere el koymaya çalışıyorlar. 1 yıldır Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Mardin Büyükşehir Belediyesi'nde müfettişler açık yer arıyor.

Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak çıkıp 'belediyeler beyanatta bulunuyor' ama bunu kanıtlayacak tek bir kanıtı yok.

Van Belediyesi'ne 400 trilyon gönderdiğini söylüyor bu para Saray'ın 2 yıllık elektrik, su ve doğal gaz parası sadece. O para personel maaşını ödemeye yetmezken dağa gönderiyorsunuz diye yalan söylüyorlar. Cizre'yi, Sur'u, Silopi'yi nasıl yıktılarsa aynısını şimdi belediyeler için yapmaya çalışıyorlar. Ben buradan çağrıda bulunuyorum o belediye başkanlarına oy verenler belediyelerinize sahip çıkın.

Arabalarında silah taşıyan ve teröre yardım eden sizlersiniz."

Kaynak: Birgun.net