Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anayasa Uzlaşma Komisyonunun dağılmasına ilişkin, "Bir kez daha bütün siyasi partilere çalışmaların devamı yönünde çağrıda bulunuyorum ve ön şart olmaksızın her konunun konuşabileceği bir çerçeveyi masada tutmamız gerektiğini ifade ediyorum" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Vilayetler Evi'nde gerçekleştirilen Bilim ve Teknoloji Kurulu'na katıldı. Davutoğlu, yaptığı konuşmada, bilimsel gelişmelere bakıldığında 3 asgari unsurun bilimsel gelişmenin önünü açtığının görüldüğünü söyleyerek, bunlardan birincisinin istikrar, ikincisinin fikir özgürlüğü, üçüncüsünün ise ilimsel ve bilimsel paradigmayı sosyal hayata yöneltecek ekonomik kalkınma olduğunu iddia etti.

ANAYASA UZLAŞMA KOMİSYONU MASASININ DAĞILMASI

Davutoğlu "Dün yaşadığımız gelişme bu olumlu atmosferi son derece olumsuz etkileyen bir sonuç doğurdu" diyen Davutoğlu, "Dün, anamuhalefet partisinin temsilcileri, belli konuların kesinlikle masada olmayacağını ifade ederek, komisyon çalışmalarını katılmayacaklarını zikrettiler. Herşeyden önce şunu ifade etmek isterim, eğer Anayasa bütün toplumu kuşatan bir mutabakat ile gerçekleşecekse her konu masada olabilir. Hiçkimse bir diğerine şu konu masada olsun ya da olmasın diye bir husus dikte etmemelidir. O bakımdan, biz dünkü gelişmeden sonra yaptığımız değerlendirme ile bu çalışmaların devamı mahiyetinde AK Parti olarak ekibimizle birlikte komisyonda yer alacağımızı ifade ettik. Buradan bir kez daha bütün siyasi pratilere çağrıda bulunuyorum, Türkiye'nin ve gelecek nesillerin en önemli teminatı özgürlükçü ve katılımcı bir demokrasinin en önemli ana unsuru sivil özgürlükçü ve katılımcı anayasadır. Bunun yapılması için hiçbir şart öne sürmeden, hep beraber elimizden gelen gayreti göstermek bir masa etrafında her türlü siyasi fikri tartışmak ve sonunda milletimizin bizden beklediği şekilde bir uzlaşıyla beraber bir anayasayı siyasi, sosyal hayata kazandırmak hepimiz için görev telakki etmektedir. Bir kez daha bütün siyasi partilere çalışmaların devamı yönünde çağrıda bulunuyorum ve önşart olmaksızın her konunun konuşabileceği bir çerçeveyi masada tutmamız gerektiğini ifade ediyorum. Sayın Meclis Başkanımızdan da başlattığı bu güzel teşebbüsü devam ettirme yönünde iradesini sürdürmesini rica ediyorum. Her ne surette olursa olsun, biz Türkiye'de herşeyi konuşabilmeliyiz. Birbirimize tahammül etmeliyiz, ön şart koymadan ülkemizin geleceğini konuşabilmeliyiz. Bu, aynı zamanda bilimsel hayatla da doğrudan irtibatlı bir husustur. Özgürlüklerin geliştiği, derinleştiği bir ortamda bilim hayatımız da canlılık kazanacaktır. Bir kez daha bütün sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilere bu yöndeki çalışmalara katkıda bulunma çağrısında bulunuyorum" açıklamasında bulundu.

Kaynak: Birgun.net