Başbakan Ahmet Davutoğlu, TAK'ın üstlendiği ve önceki gün DNA sonucuyla failin Abdulbaki Sömer olduğunun tespit edildiği Ankara saldırısına ilişkin olarak, "Saldırıyı YPG'nin yaptığına dair kanıtlarımız ortada, isteyen ülkelerle paylaştık" dedi. "YPG'yi temize çıkarmak için saldırıyı PKK’nın alt örgütünün üstlenmesini istediler" diyen Davutoğlu, "Bunlar hırsız misali sabah akşam isim değiştirip duruyorlar. KCK’sı, YPG’si, PKK’sı, TAK’ı, PEJAK’ı, şusu, busu, bunların hepsi aynı terör yapılanmasıdır. Sahipleri de, kuklacıları da bellidir" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu "bundan sonra il bazında güvenlik değerlendirmeleri yapılacağını" belirterek, "Ankara için yeni bir güvenlik konsepti geliştirdik. Başkent için ne gerekiyorsa bütün takviyeleri yapacağız" dedi.

Davutoğlu, AKP grup toplantısında partililere sesleniyor.

Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Bir millet zor günlerde omuz omuza vermeyi başarabilmişse, bir millet memleketi, vatanı saldırıya uğradığı anda omuz omuza, gönül gönüle verdiyse bizim irademizi kıramayacaklar. Bu vatanın bütünlüğü için her birimiz tek tek milletin temsili makamındayız. Allah birliğimizi bozmasın.

Saldırının ardından her türlü tedbir alınmış, soruşturma büyük ölçüde sonuca bağlanmıştır. Ülkemizi hedef alan iç ve dış tehditleri bütün boyutlarıyla gözden geçirdik. Güvenlik değerlendirmelerini bundan böyle her ile özgün yapacağız.

"YPG’yi temize çıkarma gayretindeler"

Cumartesi Ankara ilimizin, başkentimizin siyasi, idari ve adli birimleriyle yaptığımız görüşmede başkente has bir konsept düzenledik. Ankara’nın huzur ve emniyeti için ne ihtiyaç varsa onu süratle yapacağız. Personel takviyesi gerekiyorsa, personel takviyesi. Terörle mücadele çok boyutlu ele alınması gereken bir mesele. Emniyet birimlerimizin etkin ve hızlı çalışmaları sonrasında YPG/PKK işbirliği ortaya konmuştur. Eylemde kullanılan araba ve terörist üzerine geriye dönük araştırmalar, 21 kişilik bir terör şebekesi ortaya çıkmıştır. Bu olay PKK/YPG işbirliğiyle yapılmıştır. Bu bariz gerçeği ellerinden geleni yapıyorlar. Türkiye’ye yönelik bu terör örgütlerinin hedefleri hepimiziz. Adı, sanı ne olursa olsun birlikte karşı çıkmak zorundayız. PKK’nın alt örgütünün üstlenmesini bu yüzden istediler. İnternette basit bir vesikalık bulup montaj yaptılar. Zihin bulandırmaya yönelik acemi gayretler, YPG’yi temize çıkarma gayretini açıkça ortaya çıkarmıştır.

Bizim sağlam kanıtlarımız, belgelerimiz ortada. İsteyen bütün devletlerle paylaştık. Bunlar hırsız misali sabah akşam isim değiştirip duruyorlar. KCK’sı, YPG’si, PKK’sı, TAK’ı, PEJAK’ı, şusu, busu, bunların hepsi aynı terör yapılanmasıdır. Sahipleri de, kuklacıları da bellidir.

Güney sınırımızda olan bitenleri, Türkiye karşıtı koalisyonu, orada oynanan kirli oyunu oradan bir seyirci gibi izlemeyeceğiz. Aktörleri deşifre edeceğiz, piyonları da gerekli gördüğümüz şekilde, uygun gördüğümüz zamanda cezalandıracağız. .Türkiye partisi olacağını söyleyerek seçime giden partinin utanç verici tutumunu gördünüz. Türkiye yasa boğuldu ama üç partinin teröre karşı bildirisini HDP imzalamadı ama sonuçta “Ben de bu cinayeti lanetliyorum” diyemedi. Sırtlarını terör örgütüne dayadıkları için bu bildiriye imza atamadılar. HDP’nin bir milletvekili saldırıyı gerçekleştiren için taziyeye gitti. Bunlar ne kaderimizde, ne kederimizde beraberler.

Dünyanın hiçbir demokrasisinde böyle aymazlık olmaz. Görünen o ki, aralarında iş bölümü yapmışlar. Birileri kınayacak, arada saz çalacak, birileri de katillerin yanında durduğunu alenen gösterecek.

Milletimizin yasıyla, onuruyla dalga geçiyorlar. Tek dertleri ve amaçları, açıkça bu ülkede çatışma çıkarmanın gayreti içindeler. Türkiye bu oyuna gelmeyecek ama hukuk içinde hepsinin hesabını soracak.

Meclis’in yakınında dahi olsa, bu saldırı sonrasında TBMM, değil bir gün, değil bir saat, bir dakika, bir saniye bile çalışmalarına ara vermeyecektir. Bu Meclis, top sesleri duyulurken de çalıştı.

Ne olursa olsun, biz iktidardayken hiçbir güç bu Meclis’in bir dakika dahi çalışmasına engel olamayacaktır.

Hükümet olarak görevimizin bilincinde, sorumluluğumuzun farkındayız. Suriye’nin kuzeyindeki terör yapılanmasının farkındayız. Rusya / DEAŞ / rejim / YPG el ele tutuşmuş, Türkiye’yi bir terör kuşağıyla sınır komşusu yapmak istiyor. Bu ülkenin ulusal güvenliği tüm çıkarların, ortaklıkların, dengelerin üzerindedir. Bu konuda kimseden izin almaz, kimseye hesap vermeyiz. Gerek şehirlerimizdeki operasyonlar, gerekse Suriye’deki tavrımız son derece açık ve nettir. Bu kararlılık sürecektir. Biz bunlar gibi mezhepçi / etnikçi siyaset gütmedik, gütmeyiz. Bu coğrafyada Kürtlerin de, Ezidilerin de, Arapların da, Türkmenlerin de en büyük dostu Türkiye’dir.

Avrupa’da mültecilere yönelik taciz haberleri geliyor. Avrupa sınavda. 5 yıldır bu sınavı veriyoruz. Onlar ise bu sınavlarını daha ilk aşamasında kaybettiler.

Biz belki onlar kadar zengin değiliz ama gönlümüz zengin. Fakirliği, yoksulluğu politikalarla aşabilirsiniz ama gönül fakirliğini aşamazsınız. Her zaman vurguladığım gibi, insanlığın son kalesi olan Türkiye’yi, son burcu olan AK kadrolara bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.

Kilis’in Nobel’e adaylığı konuşuluyor. Kilis’e bir selam gönderelim. Bir yandna Avrupa’nın ve dünyanın düştüğü duruma bakın, bir yandan Türkiye’nin kucak açışına bakın. Allah, bu kudret için şehit düşen kardeşlerimizin yakınlarına bir kez daha taziyelerimizi sunarak onlara sabrı cemil temennisinde bulunuyorum.

AK Parti, Türkiye’nin her köşesinde siyaset yapabilen tek partidir. Biz Türkiye’yi bütün renkleriyle, farklılıklarıyla seviyor, kucaklıyoruz. AK Parti hiçbir zaman millete sırtını dönen bir hareket olmadı, olmayacaktır.

Kaynak: Birgun.net