HÜSEYİN ŞİMŞEK - [email protected]

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik Anayasa değişikliği teklifi için “hayır” kampanyası başlattı ve 260 kurumun imzasıyla bir deklarasyon yayımladı.

Deklarasyonun açıklandığı toplantıya HDK, DTK, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş başkanları, ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Pelin Bektaş ile deklarasyonda imzası bulunan diğer kurumların temsilcileri katıldı. Türkçe ve Kürtçe hazırlanan deklarasyonu HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven okudu.

"YASAMA DOKUNULMAZLIĞI DEMOKRATİK HAK OLMALIDIR"

Deklarasyonda, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda ciddi endişeler taşındığı ifade edildi. “Yasama dokunulmazlığı her şeyden önce seçilmiş siyasetçilerin söz söyleme, düşünce açıklama hakkını garanti altına almayı amaçlayan demokratik bir hak olmalıdı.” denilen deklarasyonda, milletvekillerinin millet adına vekalet görevi yürütürken temsil ettiği kesimlerin iradesini yansıtmakla da mükellef olduğu ifade edildi.

Deklarasyonda şu ifadelere yer verildi:

“Milletvekillerinin, siyasi mücadelenin bir gereği olarak yürüttükleri düşünce açıklama faaliyetleri esnasında veya sonrasında soruşturulmaları, yakalanmaları ya da tutuklanmaları her şeyden önce halkın iradesine dönük açık bir müdahale olacaktır. Bu çerçevede, dokunulmazlık tartışmalarının siyasi intikam ve siyasi cezalandırma aracı haline getirilmesini tehlikeli bir gelişme olarak görüyoruz. Kürt halkı başta olmak üzere, HDP’de temsiliyetini bulan bütün ötekileştirilmiş kesimlerin parlamentodan atılmasının önünü açabilecek bu teklifin derhal geri çekilmesini talep ediyoruz. Milletvekillerini, doğuracağı sonuçlar itibariyle yarınlarımızı ipotek altına alacak olan bu değişiklik teklifine ‘hayır’ oyu vermeye çağırıyoruz.”

"SARAY DARBESİ YAŞANIYOR"

“Hayır” kampanyasında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Davutoğlu’nun istifaya sürükleyen gelişmelerin bir “Saray darbesi” olduğunu söyledi. Yaşanan sürecin diktatörlüğün bir parçası olduğunu ifade eden Demirtaş’ın açıklamaları şöyle:

“Biliyoruz diğer üç partinin de buna 'hayır' diyecek milletvekilleri var. Bu sadece bizim sorunumuz değil. Bu darbe sürecine diğer iki muhalefet partisi de dahil edilmeye çalışıldı. Zaten biri kuyrukçu oldu ama anamuhalefet partisi de bu yanlışı izlemeyi tercih etti. 260 örgütün imzasıyla ilan edilen deklarasyon, başkanlık sistemine 'hayır' deme anlamına gelmektedir. Bu 'hayır' Türkiye'nin geleceğinin hayırlı olacağının işaretidir aynı zamanda. Aynı zamanda HDP ve DBP'nin yalnız olmadığını, seçilmişlerin, halkların temsilcisi olduğunu ve yalnız olmadıklarını göstermektedir. Bu kampanya parlamento ile sınırlı olmayacaktır. Bu ‘hayır’ Türkiye'nin geleceğinin hayırlı olacağının işaretidir, hükümet ve parlamento fesh edilmiş, baypas edilmiş durumda. Yüzde 50 ile oy almış hükümet, kendi iradesiyle karar alacak iradeye sahip değildir. Her şey artık Saray'dan belirleniyor. AKP'nin genel başkanının, başbakanın, grup başkanvekilinin, rektörlerin, yüksek yargı organlarında kimlerin olacağına, hangi gazetelerde kimlerin yazacağına Saray'daki karar veriyor.”

ÖNCE SARAY'IN DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILSIN

"Saray'daki zat 'yargılanmanız için milletvekilliğinin bitmesini beklemek zorunda mıyım' demişti. 78 milyonun yarısından fazlası senin yargılanmanı istiyor, yaptığın haksızlık ve hukuksuzluklar, 17-25 Aralık yolsuzlukları, Cizre'de, Silopi'de yaptıklarınla ilgili. Eğer milletin sesine kulak vererek karar vereceksek, bizden önce senin Cumhurbaşkanlığının dokunulmazlığının kalkması lazım. Cesaretiniz varsa kürsü dokunulmazlığı hariç, tüm bakanların, vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırmaya varız. Ama sizin yaptığınız darbeye hazırlıktır. Biz darbeye ‘hayır’ diyoruz."

Kaynak: Birgun.net