DERVİŞ CEMAL

Yandaş medyanın 15 Temmuz darbesinin arkasındaki isim olduğunu iddia ettiği CIA’in gizli elemanı Henri J. Barkey’in iktidara yakın isimler tarafından İstanbul’a davet edildiği ortaya çıktı. Yeni Şafak, Star, Akşam, Sabah, gibi yayın organlarının günlerce birinci sayfadan afişe ederek, darbenin hemen ardından Yunanistan’a kaçtığını iddia ettiği Barker’in Karar gazetesinde yazan iktidara yakınlığıyla bilinen Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mensur Akgün’ün de içinde yer aldığı grup tarafından Büyükada’daki konferansa davet edildiği açıklandı.

Hükümete yakın kaynaklarla, yandaş medyanın darbenin dış bağlantısı olduğunu söylediği Barker’le birlikte darbe girişimi gecesi Büyükada’da bulunduğunu açıklayan Doç. Dr. Akgün, Barker ve kendisinin bir takım odaklar tarafından hedef gösterilmesine anlam veremediğini kaydetti.

Rus milletvekili: Gülen, CIA için çalışıyor

Evet, Barkey o gece Büyükada’daydı!
Akgün yaptığı açıklamada Büyükada'daki toplantının, İran'ın nükleer silahlardan arındırılması için imzalanan anlaşmanın birinci yıl dönümünde bölgedeki durumun değerlendirilmesi amacıyla düzenlendiğini ifade ederek, Wilson Center'ın Ortadoğu Masası uzmanı Henri J. Barkey'in de bulunduğu toplantı sonrasında basın yayın organlarında hakkında çıkan iddiaların saçma olduğunu kaydetti. Toplantının çok önceden planlandığını, Türkiye'nin olağan ve idari sorunlarından dolayı ertelenen toplantının tesadüfen o akşam gerçekleştirildiğini belirten Akgün, toplantının konusunun Türkiye ile ilgili olmadığını aktardı.

Odalarına çekilip darbeyi izlediler
Akgün, şöyle konuştu: " Toplantı onların yazdığı gibi cuma akşamı başlamadı. Cumartesi sabah başladı ama cuma akşamı orada buluştuk. Hatta biraz geç bile gittik. İki ayrı masada insanlar yemek yediler, arkasından da saat 22.00 gibi karım telefon etti ve 'darbe oluyor' diye söyledi. Ben baktım 'Hayır' değil dedim ama arkasından böyle bir şey anlaşılınca ben ve diğer insanlar odalarına gidip televizyonlarını takip etmeye başladılar diye var sayıyorum. Sabah kalktık ve normal toplantı programımızı yaptık. Ben ilk oturumu açtım, cumartesi sabahı konuştum ve ondan sonra da yazımı yazmak üzere çekildim. Hatta bir ara düşündük 'Toplantıyı yapmayalım' diye ama o kadar yurtdışından insan gelmiş. Dünya çapında bu kadar uzman bir araya gelmiş ve bu toplantının sonucunda da biz bir yayın çıkartacağımız için yapılmasının daha uygun olacağını düşündük. Fakat tabii insanlar çok kaygılıydılar. Darbe olmuş, havaalanları saldırıya uğramış, kapanmış. 'Nasıl gideceğiz geriye' diye kaygılıydılar. Katılanlar sadece Amerika'dan da değildi, Afganistan'dan katılım vardı. Hatta Suudi Arabistan'dan da çok önemli dünya çapında bir uzman gelecekti ama son dakikada iptal etti. Türkiye'den de ayrıca Şaban Kardaş, Bayram Sinkaya vardı."

Barkey’in itham edilmesi bizi üzdü!
Sinkaya'nın programda olmamasına rağmen tatil amacıyla gelen eşinin de toplantıya katıldığını dile getiren Akgün, "Çünkü kendisi de İran konusunu çalışan birisiydi. Bu isimler Orta Doğu konusunu çalışan Türkiye'de önde gelen isimler. İran konusunu çalışan isimler. Bunlarla birlikte bir toplantı düzenledik fakat toplantıdan sonra hiç olmamış şeylerin, Henri Barkey'in kendisine atfedilen kimliği yüzünden bu hale gelmesi bizi çok üzdü" diye konuştu.

Tekzip gönderdiğini, bu yayınları yapanları, kendisini, okulunu ve oraya katılan insanları zor durumda bırakanları mahkemeye vereceğini aktaran Akgün, bir internet sitesinin, gazeteye yazdığı yazıyla o toplantı arasında bağlantı kurduğunu öne sürdü."Güya ben hükümeti tehdit ediyormuşum gibi bir şey söyledi" diyen Akgün, bunun ardından başka gazetelerin de bu haber üzerinden kendisine saldırıları olduğunu söyledi.

Tabii ki konuşacak!
Bunun Türkiye'nin basınına yakışmadığını dile getiren Akgün, şöyle konuştu: "Türkiye'nin şu an içinde bulunduğu durumda bizim çok daha ciddi şeyleri konuşmamız gerekiyor. Böyle gerçek dışı fantezilerle nereye varabileceğiz? Kimseyi ilgilendirecek bir şey değil tamamıyla teknik bir toplantı bu. Büyükada'da bir otelde gerçekleşti, kapıları açık. Herkesin arasında insanlar oturdular. Ne gizli bir tarafı var. Zaten bizim toplantı yaptığımız çocuklar konunun uzmanı kişiler. Nasıl böyle şeyler uydurabiliyorlar, nasıl böyle fanteziler geliştirebiliyorlar? Henri Barkey de ayrıca Wilson Center'ın Orta Doğu masasının uzmanı. Tabii ki konuşacak. O sırada darbe olduysa tabii ki onu arayacaklar, konuşacak. Ama onun ne dediği beni ilgilendirmiyor ki."

Dört gün kaldıktan sonra ayrılmış
Gülen'e sürekli övgüler düzen, "Ilımlı İslam" teorisyenlerinden Barkey'in 15 Temmuz darbe girişimi günü İstanbul'a geldiği, 4 gün kaldıktan sonra ayrıldığı resmi kayıtlardan da doğrulandı. Atatürk Havalimanı kayıtlarına göre Barkey 15 Temmuz günü saat 10.24'te İstanbul'a geldi, 19 Temmuz saat 04.05'te çıkış yaptı. İstanbul'da kaldığı süre içinde Büyükada'da konaklayan Barkey'in bir dizi görüşmeler gerçekleştirdiği öğrenildi.

CIA ile de bağlantıları bulunan Barkey'in Büyükada Splendid Palace’da görüştüğü isimler arasında Uluslararası Kriz Grubu’nun İran uzmanı olan Ali Vaiz, Mısırlı araştırmacı Ahmed Morsy, CIA’in gizli elemanı Henri Barkey, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Orsam Ortadoğu Uzmanı Bayram Sinkaya ve Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Karar gazetesi yazarı Prof. Dr. Mensur Akgün gibi isimler de bulunuyor.

Barkey kimdir?
Fetullah Gülen’in yeşil kart alması için bizzat referans olan Henri Barkey “Ilımlı İslam” teorisyenlerinden. Gülen cemaati ile yakın ilişkiler içinde bulunan Barkey, sık sık cemaatin Ortadoğu başta olmak üzere bölgedeki okullarında toplantılara katılıyor. İzmir asıllı ve İstanbul doğumlu olduğu için Türkçe'yi anadili düzeyinde konuşabilen Barkey, "Gülen'in CIA ile hiçbir bağlantısı yok" açıklamasıyla da dikkatleri üzerine çekmişti. Barkey, Gülen'in ABD'de oturum izni alması için referans olan isimlerden eski CIA çalışan Graham Fuller'in de yakın arkadaşı.

Kaynak: Birgun.net