Şimdi normalde her insanın bir özsaygısı vardır.
Hani öyle narsist filan olmasa da…
Kendinin akıllı, zeki, şuurlu olduğunu düşünür.
Toplumda da öyle kabul edilmek ister.
Bizim İslamcıların bugünlerdeki haline bakıyorum da…
Ay kardeş, ben meğerse ne ahmakmışım…
Estağfurullah üstadım, asıl ben ahmağın önde gideniymişim…
Yok, yok hacı, sen olsan olsan sızma olursun…
Bense su katılmamış süzmeymişim!..

• • •

Hele şu “Fethullah’ın sağ kolu” itirafçılar.
Hüseyin Gülerce, Nurettin Veren, Latif Erdoğan, Kemal Keleş, filan.
Sizin favoriniz hangisi bilmiyorum, ben en çok Hüseyin Gülerce’yi tutuyorum.
FETÖ’ye en uzun süre hizmet etmiş olmanın suçluluğuyla döküldükçe dökülüyor.
BU FETÖ’cüler öyle tehlikeli, öyle takiyyecilermiş ki…
Döndüm, deseler bile inanmamak lâzımmış.
İyi de, arkadaş, senin söylediğine inanırsak, senin döndüğüne nasıl inanacağız?..
Tam, Giritli’nin birinin “Bütün Giritliler yalancıdır!” demesi gibi.

• • •

Her gece televizyonlarda döktürdükçe döktürüyor, sürekli olarak birbirlerine karşı el yükseltiyorlar.
FETÖ şöyle illegal bir örgüttü, böyle yasadışı işler yapıyordu…
Devlete şöyle sızmıştı, düşmanlarına böyle kötülükler yapmıştı…

İşadamları düzenli himmet parası öderlerdi…
Subaylar getirip kılıçlarını hediye ederlerdi.
Zaten psikopatın tekiydi, kendi adamlarını bile döverdi…
Hatta bir keresinde FEM Dershaneleri Müdürünü bizzat falakaya yatırmıştı.
Yapma ya, nerden biliyon?..
Nasıl bilmem, falakanın ucunu ben tutmuştum!..
E, peki de birader, onca yıl senin ne işin vardı bunların arasında?..
Ben onları hayır hasenat işi yapıyorlar, sanıyordum!..

• • •

Vefa, dediğin bu dinciler için zaten Fatih’in yukarısında bir semt adıydı…
Şimdilerde zerresi bile kalmadı.
Baksanıza Merve Kavakçı’ya…
Meclis’e lince uğradığında kendini tek savunan Nazlı Ilıcak’ı nasıl da bir kalemde satıverdi.
Ya şu zavallı Ali Bulaç’ın düştüğü hal.
Adamcağıza uyuşturucu baronu gibi ters kelepçe vurdular, bu yaşta derdest edip hapse attılar…
Abi, abi, diye yıllarca peşinden koşturanların bir tekinden bile tıs yok.
Olayın bir de muhbirlik kısmı var.
Özellikle sosyal medyada birbirini ihbar etmeyen İslamcı kalmadı.
Misal…
Yeni Şafak yazarı Salih Tuna.
Geçen gün televizyonda bir lâf etmiş…
AK Parti gençliği giyinmeyi biliyor, ihale işlerini beceriyor ama bir tek slogan bile üretemiyor.
Anında FETÖ’cünün önde gideni oluverdi.

• • •

Hayır, kendi kendilerine ne halt yerlerse yesinler de, biz de mecburen izliyoruz, olay gittikçe iyiden iyiye mide bulandırıcı hale geldi.
Yok efendim, Fethullah Gülen vakti zamanında Kırklareli’nde caminin tuvaletçisine tecavüz etmiş de…
Yıllar sonra olayın peşine düşen gazeteciyi öldürtmüş.
Yok efendim, Cemaat üyeleri kendi kararlarıyla evlenemez de katalogdan kız seçerler, kararı da abiler verirmiş de…
Hocaefendi de damada sırtından çıkardığı terli fanilasını hediye edermiş.
Yok efendim, müritleri Hocaefendi’nin ağzını sildiği peçeteyi, attığı portakal kabuğunu havada kapıp yermiş de…
Yediği zeytin, hurma çekirdeklerini, traş olduktan sonra mübarek sakalını, bıyığını kapışırlarmış.
Ya arkadaş, tamam sizde mide yok da…
Bize acıyın biraz.
Zaten hiçbirinizi sevmem de…
Bu anlattıklarınızı duydukça…
Hepten ikrah ettim!..

• • •

Hem artık bunları geçin de sadede gelin.
Şu, üçkâğıtçı kasaba esnafı misali, darbeyi fırsata çevirmek kurnazlığından da vazgeçin.
Yıllardır İETT’de kurum hekimliği yapan Dr. Hüseyin Gazi Yaman…
Öğrenciliğinden beri TTB aktivisti, Karadeniz Tıp Fakültesi psikiyatri asistanı Dr. Mihriban Yıldırım…
FETÖ’cülükle zerre miskal alakaları olmadığını siz de biliyorsunuz.
Bir an önce görevlerine iade edin.
İsyancı mahkumlar sana niye şişe atmadı, diye tutukladığınız Dr. Alp Çetiner’i de derhal serbest bırakın.
Serçe kadar aklınız varsa eğer…
Asıl onları FETÖ listesine katıştıranların şeceresini araştırın.
Su katılmamış FETÖ’cü çıkarlarsa da sakın şaşırmayın.

Kaynak: Birgun.net