Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Bölge’de devam eden çatışma ortamı ile beraber gündeme gelen ‘belediyelere kayyum atanması’ ve ‘vatandaşlıktan çıkarılma’ tartışmalarına ilişkin BirGün’e konuştu. “Halkımız ile dayanışma ve bütünleşmemizden rahatsızlar” diyen Türk, belediyelere kayyum atanması uygulanmasının özünde Kürtleri sindirmeye ve susturmaya çalışan bir politika olduğunu ifade etti. Türk şöyle devam etti: “Kayyum olayı öyle çok kolay olacak gibi bir şey değil. Çünkü bu demokrasinin askıya alınması anlamına gelir. Halkın iradesiyle seçilmiş meclisi olan bir belediye başkanını görevden alabilirler ama kayyum atayamazlar. Böyle bir uygulamaya başvurmaları bile tamamen bir diktatörlüktür. Bugün, hükümetin özellikle cumhurbaşkanın mantığına baktığımızda gerçekten bu ülkeyi artık faşist bir diktatörlüğe getirecek bir uygulamanın yürütüldüğünü görmekteyiz. Yani tamamen halkın iradesini hiçleştiriyor halkı tanımıyorsunuz halkın seçtiği belediye başkanını meclisi tanımayacaksınız parlamentoya gönderdiğiniz insanlar tehtid altında tutacaksınız tamamen yeni bir faşizme giden anlayış olarak önümüze çıkıyor.”
Parlamento devreden çıkarıldı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Terör örgütünün yandaşlarını devre dışı bırakmak için vatandaşlıktan çıkartmak dahil gereken tüm önlemleri almakta kararlı olmalıyız” sözlerine ilişkin ise Türk, “Cumhurbaşkanı bu ülkenin demografik yapısıyla ve geleceğiyle oynayan bir anlayış içindedir. Parlamento adeta devreden çıkarılmış durumda, her şey cumhurbaşkanlığının emrinde. ‘Vatandaşlıktan çıkarma’ açıklamasından sonra adalet bakanının çalışmaları başlattık, başlatılıyor demesi demokrasiyi hiçe saymaktır. Sözde adeleti dağıtan adalet bakanı cumhurbaşkanın bir cümlesiyle eğer hareket edebiliyorsa, parlamentoyu ve siyaset gruplarını esas almıyorsa, ne parlamentodan ne de demokrasiden söz edemezsiniz. Burada keyfi ve bir kişiye bağlı yönetim anlayışı var. Eğer halklarımız bu konuda suskun kalırsa bütün bunlar bir felaketin habercisi olur” diye konuştu.
Müzakere ile çözülür
7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimi’nin ardından, duran çözüm süreci ile beraber, cumhurbaşkanının yaptığı açıklamarın halkı daha da umutsuzluğa ve hayal kırıklığına sürüklediğini belirten Türk, “ Bu ülkedeki sorunlar ancak diyalogla, müzakereyle çözülür. Umut ederiz ki, Türkiye’de çoğulcu partilerle beraber demokrasi de yerini alır” dedi. Bölge’de devam eden operasyonlarla beraber çatışmaların artmasıyla başlayan hendek tartışmalarına ilişkin ise şöyle konuştu: “Başından beri, demokratik özerkliğinin hendek olayı olmadığını söylüyorum. Hendek konusunda da artık gelinen noktada eksiklerimiz olsa da politikalar karşısında bizim fazla söz söyleme hakkımız da kalmadı. Yani tamamen Kürtleri düşman gören bir anlayış karşısında eleştiri yapacak hakkımızda kalmadı.”
