Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Latin Amerika ve Karayipler Ekonomik Komisyonu (ECLAC) için bulunduğu Şili’nin başkenti Santiago’da gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

İMC'nin haberine göre, Erdoğan, gazetecilerin “Bülent Arınç’ın bir televizyon kanalındaki son açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuyla ilgili şu yanıtı verdi:

“O televizyon programını izlemedim, ama duyunca da ciddi manada üzüldüm. Konuyla ilgisi olan Yalçın Akdoğan, Efkan Âlâ, Mahir Bey (Ünal) var… Ben Dolmabahçe konusunda her üçüne de, ‘Onlarla aynı fotoğraf karesinde olmanız doğru olmaz. Çünkü onları muhatap almak, ciddi manada size zarar verir. Sizler hükümetsiniz, onlar hükümetin muhatabı olamaz’ demiştim.

“Nitekim benim Başbakanlığım döneminde de gerek Beşir Bey (Atalay), gerek Sadullah Bey (Ergin) zaman zaman bazı görüşmeler yaparlardı. Görüşme Parlamento’da olurdu ve özel yapılırdı. Ne resim verilirdi ne dışarıya açıklama yapılırdı. Ama Dolmabahçe’de öyle bir şeyin yapılmış olması, karşı tarafın hadiseyi bir mutabakat gibi lanse etmeye kalkması tabii çok ciddi bir yanlış olmuştur.

“Dolayısıyla, bundan benim haberimin olduğunun, bunun benim müsaademle yapıldığının iddia edilmesi kesinlikle dürüst bir hareket değildir. Doğru bir hareket değildir. Kaldı ki o zat, benimle çalıştığı zaman içerisinde bunları konuşmamıştır. Parlamentodan çıktıktan sonra kalkıp da Cumhurbaşkanı hakkında böyle doğru olmayan ifadeler kullanılmasını kabul etmek mümkün değildir.”

NE OLMUŞTU?

Eski Başbakan Yardımcısı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Milletvekili Bülent Arınç, CNNTürk’te ,Taha Akyol’un hazırlayıp sunduğu Eğrisi Doğrusu programına katılarak açıklamalarda bulunmuştu.

Arınç programda özetle şunları söylemişti:

“Oturma düzeni dahil, kimin nasıl konuşacağı, taraflar o konuda anlaştılar. Cumhurbaşkanı’nın haberinin olduğunu biliyorum, tahmin ediyorum. Bana söylendiği kadarıyla sayın Başkanımız da sayın Yalçın Akdoğan da gelişmelerden anında kendisini bilgi sahibi kıldıklarını ifade ettiler.

“Şu anda çözüm sürecine benzer bir işe ihtiyacımız var. Türkiye’nin kendi içinde toplumsal barışı sağlaması ve terörü mutlaka sonlandırması gerekiyor. Bunun silahla olmayacağını bilerek de söylüyorum. Bu da ancak çözüm sürecine benzer bir şeyin yarından itibaren olacak şekilde gerçekleşmesi gerekiyor.

“Başka bir siyasi aktörü onun yerine kullanamayacaksak, HDP’yi de güçlendirmemiz lazım. Dağa kaç bin kişinin çıktığından haberi var mı milletin? Bu iş böyle bitmez, böyle de bitmeyecek.

“Tahir Elçi hakkında bu dava açılamaz. Çünkü 2013 yılında Terörle Mücadele Kanunu’nun 7’nci maddesinin 2’nci fıkrasını değiştirdik, propaganda maddesidir. Şiddete, teröre çağrı olmadıkça propaganda unsuru olmaz denildi.

“MİT TIR’ları konusunda, çok ağır suçlamalar var. Böyle bir suçtan dolayı ne tutuklanması, ne dava açılması ne de mahkemenin bir ceza kararı vermesi mümkün değil. İddianame kabul edildi, olabilir.

“Hukuk herkese lazım. Sadece Can Dündar ve Erdem Gül hakkında açılan davalar da değil, bugün paralelle mücadele kapsamında açılan o kadar davalar var ki üstüme cübbeyi yeniden geçirmeyi arzu ediyorum.”

Arınç’ın programda söylediği bu sözler sonrası AK Parti ve AK Parti’ye yakın medyadan eleştiriler gelmiş, Arınç da Twitter üzerinden, “Bildiğim ve bizzat şahit olduğum olayların çok küçük bir bölümünü, en doğru şekilde anlattım. Söylediğim her sözün sonuna kadar arkasındayım” demiş, “Unutulmamalıdır ki, yıkmaya çalıştığınız çınarın gölgesinde, güneş görmemiş daha bir çok hakikat gölgeleniyor” ifadelerini de kullanmıştı. (İMC)

Kaynak: Birgun.net