CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, Meclis'te yaptığı konuşmada TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın dün akşamki laiklik çıkışını eleştirdi. Altıok, Kahraman'ın kürsüden derhal inmesi gerektiğini söyledi.

Altıok'un konuşmasının tamamı şöyle:

"Türkiye Büyük Millet Meclis’i Başkanı Kanlı Pazar'dan bu yana takipçisi olduğu karanlığın dışa vurumu niteliğinde bir çıkışla Cumhuriyet rejimini hedef alan anayasa değişikliği için AKP iktidarının gizli ajandasını gözlerimizin önüne sermiştir. Tekçi ve mezhepçi bir anlayışla hazırlanacak 'dindar bir anayasa' ile getirilecek başkanlık rejiminin her türlü inanç ve ifade özgürlüğünü yok eden bir baskı rejimi olacağının itirafı niteliğinde açıklamalar yapan bu şahıs TBMM Meclisi'nin başkanlık kürsüsünden derhal inmelidir.

7'den 70'e bu topraklarda yaşayan tüm insanlarımızın ortak mücadelesi ile yokluklara rağmen büyük bir özveriyle kurulan Cumhuriyetimizin kazanımlarının ilk ve temel dayanağı olan laiklik ilkesi bu ülkenin olmazsa olmazıdır. Yıllardır sistemli ve planlı şekilde hedef alınan aydınlarımızın uğruna can verdiği laiklik ve aydınlanma hareketi bugün artık fütursuzca ve doğrudan hedef alınmaktadır. Meclis Başkanı'nın bu çıkışı aynı zamanda bugüne kadar 'Türkiye'de laiklik ile ilgili bir tehdit yoktur' diyebilen kullanışlı, işbirlikçi aydınlara da bir cevap niteliğindedir.

Meclis Başkanı sıfatıyla bu açıklamaları ile eşzamanlı olarak, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Başbakanlık TİKA’nın sponsorluğunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak da bilinen Ahmet Mahmut Ünlü adlı şahsın 23 Nisan 2016 günü 'Ümmetin Renkleri' isimli dünyanın çeşitli ülkelerinden gelmiş medrese öğrencileri ve hocalarıyla düzenlenen programdan yapmış olduğu skandal konuşma, ülkemizin adım adım sürüklendiği rejim değişikliğinin çok çarpıcı ve ibretlik örneklerinden bir diğeri. Ne yazık ki sadece tarikat lideri bir meczup değil, Türkiye Büyük Millet Meclis’i Başkanı da onu aratmayan ifadelerde bulunmuş, bu toprakların varlık nedenlerinden, kurucu ilkemiz, barışın ve özgürlüğün teminatı laikliğin Anayasa’da olmaması gerektiğini buyurmuştur.

Ahmet Mahmut Ünlü devletin stadyumunda, açık açık şeriat propagandası yapmış, Cumhuriyet ve aydınlanma düşmanlığını kürsüden canlı yayınla ilan etmiştir. Meydanlarda 68’in yurtsever gençlerini sopalarla kovalayan bir siyasi geleneğin üst düzey isimlerinden birisi olan İsmail Kahraman 50 yıl sonra bu ülkenin Meclis Başkanı sıfatıyla kurucu ilkelerine aynı şekilde savaş açmıştır.

Cumhuriyet düşmanlığında birbirleriyle yarışan bu şahıslar, Türkiye’nin bir arada yaşama iradesini düşman olarak kodlamış, Türkiye’nin yetiştirdiği en değerli sanatçılardan küçücük çocukların bale, dans kurslarına; modern eğitimden üniversitelere kadar her alanda köhne düşüncelerini dışa vurmuş, bu semboller üzerinden laiklik ve Cumhuriyet düşmanlıklarını milyonlara duyurmuşlardır.

Ortadoğu’yu yaşayan ölüler coğrafyasına çeviren, her gün katliamlar yapan, bombalar patlatan, kafa kesme görüntüleri eşliğinde cihad çağrıları yapan lara terörist diyemeyenler Yeni Türkiye düzeni için ülkemizi her gün yağan roketlere, patlayan bombalara esir etmişlerdir. Modern eğitime karşı, okulların, üniversitelerin, sanatın, müziğin kısaca 150 yıllık modernleşme geleneğinin karşısında sistemli bir örgütlenmenin son adımı Anayasa değişikliği olarak planlanmaktadır.

Ahmet Mahmut Ünlü isimli şahıs devletin sponsor olduğu etkinlikten açık açık modern eğitime karşı olduğunu, okulların, üniversitelerin, sanatın, müziğin teröre kaynaklık ettiği gibi ipe sapa gelmez açıklamalarda bulunmuş, medreseleri ve dini eğitimi savunmuş, rejim düşmanı olduğunu saklamamış, bunu da Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Başbakanlık TİKA desteğiyle yapmıştır. Anadolu geleneğinden uzak selefi bir anlayışın tekke ve zaviyelerini , medreselerini geri getirmek için çırp ın an eğitim anlayışıyla bugün yurtlarda vakıflarda çocukların sadece zihinlerine değil bedenlerine de göz dikenler farklı mı? Bu kara zihinlere, bizim vergilerimizle bütçesi oluşturulan devlet kurumlarının açık açık destek vermesi, etkinliklerine sponsor olması kabul edilemez. Cumhurbaşkanı’na yönelik en ufak bir eleştiride dahi harekete geçen, yurttaşları tutuklama sırasına giren yargı mensuplarının bu Cumhuriyet düşmanı şahsın açıklamalarına kayıtsız kalması utanç vericidir.

Meclis Başkanı’ndan stadyumlarda devlet destekli şeriat çağrısı yapan tarikat liderlerine kadar bir büyük karanlığın içerisindeyiz. Fakat kimsenin şüphesi olmasın, laiklik bu topraklarda ekmek ve su gibidir. Laiklik bu ülkenin varlık nedenlerinden en önemlisidir, laiklik barıştır, kardeşliktir, hoşgörüdür. Laikliği tartışmayız, tartıştırmayız. CHP olarak laikliğe karşı açılmış her cephede en ön safta yer alırız. Bu devleti kabile devleti sananlara Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bu yoksul halkın Cumhuriyet’i nasıl kurduğunu yeniden hatırlatırız."

Kaynak: Birgun.net